Mega Crit’ten Yeni Oyun Müjdesi: Bekleyiş ve Heyecan Dolu Günler
Mega Crit'ten gelen yeni oyun müjdesiyle kazandığımız heyecan, sabrımızın son sınırlarını zorluyor! Bekleme odası mı, sabır odası mı burası?
6 saat önce
İtiraf ediyorum, benim için kart oyunları dünyası son zamanlarda Balatro sayesinde çok daha eğlenceli hale geldi. Ama tabii ki Balatro’dan önce benim kalbimi fetheden bir başka oyun vardı: Slay the Spire. Ah, o oyunla ne günler geçirdim! Bir nevi hayatımın aşkıydı. Şimdi ise yeni oyun geldi çattı! Ancak, hayallerimi süsleyen o muhteşem haberi vermek birazcık hüzünlü. Normal şartlarda 2025 yılının sonbaharında erken erişime çıkması beklenen bu yeni oyun şu an bir süre daha beklemek zorunda kalacak. İnanılmaz değil mi? Evet, bu üzücü gerçek karşısında garip bir şekilde gülümsüyorum. Çünkü hepimiz biliyoruz ki beklemek, kalbimizi sevda ile doldurmak gibidir; yorucu ama bir o kadar da eğlenceli!
Stüdyonun başı belada derken, Mega Crit ekibi mutlaka bir plan yapmıştır. Ancak şu an için yeni tarih kesin değil, “Mart ayının bir perşembe” olacağını söylemekle yetinmişler. Yani eğer yoksa bir zaman yolcusuna başvurup burada işleri hızlandırmalarını istemeli. Bu ifadeye bakarsak, aslında 5, 12, 19 ya da 26 Mart tarihlerinden biri işaret ediliyor. Bence bu tarihleri bir çırpıda saymak, kart oyunları oynarken işlediğim stratejilere benziyor. Yanlış bir tarih seçersek, bu iş işte bir dramaturjiye dönüşür! Heyecanla bekliyoruz, bakalım hangi perşembe gününde müjdeli haberi alacağız.
Ne denir, Mega Crit bu ertelemenin Silksong ile alakalı olmadığını özellikle vurgulamış. Ama ben yine de içimde bir kuşku var; ekipten biri, gizlice Silksong oynuyor olabilir! Yani, şahsen bu stüdyoda gizli bir Silksong partisi olduğunu düşünüyorum. Çok dikkatli olmalıyız, yoksa “Yeme bizi Mega Crit” diye bağırarak eski günlerdeki gibi “neden bahsediyorsun?” sorularını havada uçurabiliriz. Ama şaka bir yana, bu bahsedilen kişisel sorunlar, oyunun geliştirilmesi açısından önemlidir. Eğer ekip içerisinde bir sorun varsa, bu durumun çözülmesi gerekir ki hepimiz şahane bir deneyim yaşayabilelim.
Stüdyo, ekip içinde yaşanan kişisel sorunların herkes için geçerli olmadığını, durumlarının şu anda iyi olduğunu belirtiyor. Yani bu, sanki bir Türk dizisi gibi; birkaç bölüm izleriz ve sonra başkalarına “Bu iki karakter neden bu kadar üzgün?” diye sorarız. Ama işin güzel tarafı, bu bekleyiş sürecinde oyuna eklemeyi düşündükleri yeni şeylerin keşfedilmesi. Bu yaratıcılık, bana, gerçekten iyi bir bahar kadar umut verici. Uzun bir bekleyişe rağmen, umarım sonuç olarak daha cilalı, daha rafine bir oyun bizi bekliyor olacaktır. Durum iyileşirken, ekip ruhunu hiç kaybetmesin. Umut ederim ki, oyun çıktıktan sonra hepimiz tekrar kartların başına geçip, kendi kart maceralarımızı oluşturabiliriz.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?