Ayasa: Shadows of Silence – İçsel Yolculuğun Kapılarını Aralayan Sürreal Oyun

Sürreal bir platform-macera oyunu olan Ayasa: Shadows of Silence, çıkış tarihini bir fragman eşliğinde heyecanla duyurdu ve sadece iki hafta içinde bizlerle buluşacak. İnsanların bu tarz oyunları izlerken hissiyatları genellikle kapılıp gitmek oluyor. İzlediğiniz fragmanlar sizi etkileyecek, bu aşikar. İlk bakışta, “Aman Tanrım, bu Little Nightmares gibi!” diyerek düşüncelerinizi sıralamaya başlayabilirsiniz. Ama hey, hemen panik yapmayın! Çünkü Ayasa, kesinlikle bir kopya değil. Yapımcılarının ifadeleriyle, bu oyun; Rene Laloux’nun felsefi dünyaları, Robert Sahakyants’ın metamorfik alegorileri, Hayao Miyazaki’nin masalsı dokunuşları ve Tim Burton’ın karanlık gerçeküstü görsel dili ile beslenen bir yapım. Yani anlayacağınız, en iyi sanatçıların kafasında şekillenen bir karışım var karşımızda.

Oyun, içsel çatışmalara ve insan ruhunun derinliklerine iniyor. “Aşk, İnanç ve Umut” ile “Açgözlülük, İhanet ve Kayıtsızlık” arasındaki köprüde gezinirken, küçük kahramanımız Ayasa’nın sıra dışı yolculuğuna ortak olacağız. Her bir gerçeküstü alemin, moral ve etik dilemmasını temsil edeceği düşünülürse, bu deneyim sadece bir oyun oynamaktan çok daha fazlası olacak. Gölge ve ışık arasında gidip gelen karakterimiz, bizi sürekli olarak kurtuluş yolunun ne olacağına dair seçimler yapmaya zorlayacak. Kimin akıl sağlığını kaybettiğini, kiminse gerçeğin peşinde koştuğunu bu yolda göreceğiz.

Aya Games CEO’su Edgar Janoyan, bu oyun hakkında “Bu sadece bir savaş hikayesi değil, aynı zamanda en büyük savaşın içimizde, vicdanımızda gerçekleştiği şiirsel bir yolculuk.” diyor. Yoksa bu oyun, içsel bir meditasyon mu? Baştan sona müzik, imgeler ve oyunun kendisi üzerinden anlatılan bir hikaye yaratmak istemişler. Yani sözlere değil; görsellerin güçlü anlatımına odaklanmışlar. Bütün bunlar bir yana, biz oyuncular tekrar geri döndüğümüzde, hissettiklerimizin kelimelere dökülmesi imkansız hale gelebilir.

Ayasa: Shadows of Silence, 25 Eylül’de yalnızca PC platformuna çıkıyor. Konsol versiyonunun ise daha ileri tarihlerde bizlerle buluşacağı söyleniyor. Şimdi soruyoruz; merakla beklediğimiz bu oyun, acaba bizi ne kadar derin ve fantastik bir yolculuğa çıkaracak? Zamanla göreceğiz; ama şu an için heyecan dorukta! Belli ki yeni bir efsane geliyor ve bu, “Şimdi bu iki hafta nasıl geçecek?” sorusunu kafamızda sürekli döndürmeye başladı.

Her neyse, Ayasa’nın yolculuğu hazırlanırken, bizler de sabırsızlıkla her gün saymaya başlayalım. Bir yandan kahve alırken, diğer yandan bilgisayar ekranının başında sabırsızca bekleyenleri düşünmek gerekiyor. Geliştiricilerin bu denli derin bir hikaye yaratması umuduyla, 25 Eylül’ü iple çekmek dışında bir çaremiz yok gibi görünüyor. Belki bir heyecan krizi geçirerek bu bekleyişimizi daha katlanılır hale getirebiliriz!