Hollow Knight: Silksong’un 4 Eylül‘de çıkacağı haberi, pek çok oyunun çıkış tarihini ertelemek zorunda kalmasına sebep oldu. Çünkü Silksong’un tutkulu hayran kitlesi, diğer oyunları sanki birer oyun avcısıyla karşı karşıya getirmiş gibi radardan silip süpürecek gibi görünüyordu. Oyun dünyasında, indie oyunlar için görünürlük büyük önem taşır. O yüzden, indie oyunların birer birer geri adım atmasını izlemek, tam bir komedi sahnesi gibiydi. Tam bu sırada bir *süper kahraman* sahnesi gibi, Atari ortaya çıktı ve 1980 yapımı ‘Adventure’ oyununu, modern bir reboot olan ‘Adventure of Samsara’ ile tek seferde 4 Eylül’de yayınlayacaklarını açıkladı. Yani, diğer tüm oyunlar Silksong’a yönelik stratejik bir yaklaşım sergilerken, Atari kendini bir metroidvania oyununu, çok daha beklenen bir metroidvania ile aynı gün çıkmaya ikna ettirecek kadar cesur(!) bir konuma soktu!
Kime ne olduğunu, kimse bilemedi. Gerçekten de, bu cesur kararın arkasında yatan *strateji* neydi? SteamDB verileri, bu ortamda ne kadar ciddi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Adventure of Samsara, çıktığı günden itibaren maksimum sadece 12 eş zamanlı oyuncuya ulaşabilmiş. Son 24 saatte bu rakam sadece 7‘ye inmiş, yazarken ise gösterilen rakam 2? Vay be, bu kadar da zor olmaz! Bu rakamlar beni düşündürüyor, bu oyun gerçekten de övüldüğü kadar iyi mi? Ya da Atari’nin kendini yere göğe sığdıramadığı bu yeni eser, “kötü zamanlama nedeniyle fiyasko” damgasına maruz kalacak mı? Manevi olarak yıkılacak mı? İşin sonunda “bu sınava daha hazırlıklı olmalıydık” gibi bir sonuçla mı karşılaşacağız?
Adventure of Samsara’nın platform çeşitliliği de oldukça dikkat çekici. PC’nin dışında, PS5, PS4, Xbox Series X/S, Xbox One ve Nintendo Switch için de piyasaya sürülmüş. Ancak orada da işlerin pek farklı olduğunu sanmıyorum. Ne de olsa, ben bile ‘Adventure’ oyununu hatırlamıyorum ve çok da merak ettiğimi söyleyemem. Yarışmaya başladığında tüm güzellikler ortaya çıkıyormuş gibi görünüyor; ancak Atari’den Wade Rosen’ın verdiği röportajda, Atari’nin eski IP’lerini yeni oyunculara tanıtma hayali, pek de göz kamaştırıcı durmuyor. Daha çok ‘Deliye her gün bayram’ misali bir durum söz konusu sanki!
Rosen, “Adventure of Samsara çok iyi bir oyun; orijinal Adventure oyunundaki olağandışı tuhaflıkları, Prince of Persia ve Shadow of the Colossus’un karışımı havasını yansıtıyor…” demiş. Evet, yansıtmış mıdır? Yani bu kadar iyi bir oyun neden sadece 200 ile 400 arasında bir oyuncu sayısına ulaşabilmiş? Gerçekten mi? Böyle bir potansiyele sahip olan bir oyun neden bu kadar az kişi tarafından tercih ediliyor? Steam’de yazılan 14 incelemenin hepsinin olumlu olması bir yere kadar. Ama umarım ilerleyen günlerde ‘kötü zamanlamayla çıkan’ bir oyun olmanın bedelini çok fazla ödemezler. Kısacası, Adventure of Samsara dünya gerçekleri ile karşılaştığında neler olacak, merakla bekliyorum. Bunu ancak birkaç gün içinde görebileceğiz. Eğer o güne kadar biri bu yazdıklarımı okuyup gülümsemezse, benim adım da *Gülmez* olsun!