Aiko’s Choice: Mimimi Games’in Hatırası ve Konsol Versiyonu İncelemesi

Aiko’s Choice: Mimimi Games’in hatırası ve konsol versiyonunu derinlemesine inceliyoruz. Oyun dünyasına dair ilginç detaylar keşfedin!

admin

Yıllar önce deneyimlediğiniz bir oyunun yeni bir platforma gelmesi, genellikle inceleme yazmaya karşı isteksizlik yaratabilir. Ancak, kapandıktan sonra ardında güzel anılar bırakan Mimimi Games’in Shadow Tactics: Aiko’s Choice gibi beğenilen bir yapımı gelince, kendinizi tekrar ekran başında bulmanız kaçınılmaz oluyor sevgili Oyungezerler. Bir yandan bu oyunun tadını yeniden hatırlayıp mutlu olurken, diğer yandan kapanan stüdyonun kaybı üzerine hüzünleniyorsunuz.

Mimimi Games, Shadow Tactics: Blades of the Shogun oyunundan sonraki süreçte bir ek paket geliştirmek istemiş, fakat maalesef maddi sıkıntılar bu isteği engellemiş. THQ ile Desperados 3’ü geliştirmeye yönelik bir anlaşma sayesinde bir fırsat yakalayarak, ana oyunun üzerinden tam beş yıl geçtikten sonra Aiko’s Choice ile oyunseverlerle buluşuyorlar. Başlangıçta bir ek paket olarak düşünülen bu yapım, aslında ana oyuna ihtiyaç duymadan da oynanabilen, yan bir oyun olarak ortaya çıkarak tekrar oyuncuların ilgisini çekmeyi başarıyor.

Ne yazık ki, sonrasında süreç beklenen gibi ilerlemedi. Geçtiğimiz yaz, Shadow Gambit: The Cursed Crew oyununun çıkışının ardından finansal zorluklar nedeniyle faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kaldıklarını duyurdular. Ancak, Daedalic Entertainment, Aiko’s Choice’un raflarda yalnız kalmasına göz yumamamış olacak ki, 6 Aralık’ta konsol versiyonuyla yeniden karşımıza çıktılar. Bu hareketlerini doğru bir tercih olarak değerlendiriyorum.

Aiko’nun yapacağı tercih neymiş, bir bakalım. Oyunu oynamamış olanlar için veya “Üzerinden çok zaman geçti, ne anlatıyordu unuttum” diyenler için hikayeye kısa bir göz atma zamanı geldi. Ana oyunun sonlarına yaklaşırken, kahramanlarımız Kage-sama ile yüzleşmeye hazırlanırken ekibin bir yan yola sapmasını gerektirecek bir durum meydana geliyor. Takım üyelerimiz, bir masa etrafında toplanıp sonraki adımlarını planlamaya hazırlanırken, Aiko’yu bir kunoichi olarak eğiten Leydi Chiyo, adamlarıyla birden odaya giriyor ve ekibin iki üyesini, keskin nişancımız Takuma ve onun çıraklığına soyunan Yuki’yi yanına alıyor. Geri kalan üçlü, Mugen, Hayato ve Aiko, geride kalan askerleri halledip bulundukları binadan kaçmaya çalışıyor ve arkadaşlarının nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyorlar. Nihayetinde Yuki ve Takuma’yı kurtarıp, Kage-sama’ya yardımcı olan Leydi Chiyo’yu alt etme hedefiyle yola çıkıyorlar. Aiko’nun yapacağı tercih de oyunun sonuna doğru belirginleşiyor.

Aiko’s Choice’un, ana oyuna oldukça iyi entegre edilmiş bir hikayesi var. Olay akışında çelişkili bir durum yok; destanı tamamlayabilmemiz için ekibin gerçek anlamda kullanılması sağlanarak yan yolda ilerleme fırsatı veriliyor. Ayrıca, Aiko’nun geçmişiyle yüzleşmesi de hikayeye derinlik katıyor. İçten içe, “Keşke diğer karakterler için de benzer yan oyunlar geliştirebilselerdi” diye düşünüyorum.

Aiko’s Choice, teknik olarak 6 bölümden oluşuyor; ancak bunların 3’ü ana bölüm, 2’si kısa geçiş görevleri ve 1’i de oyunun final kısmı. Dolayısıyla, esas zamanınızı geçireceğiniz alanlar ana bölüm olarak adlandırılan kısımlar. Bu kısımlarda, böyle bir oyun için oldukça geniş haritalar bulunmakta ve görevleri tamamlamak için haritayı aşama aşama ele almanız gerekiyor. Ekip üyelerinin kendilerine özgü yetenekleriyle düşmanları geçmenin çeşitli yollarını bulabiliyoruz; ancak haritadaki düşman dağılımı, ince eleyip sık dokumayı gerektiriyor ve bu durumda bana keyif veriyor.

Bir diğer yandan, ana görevi yerine getirmenin yanı sıra haritadaki diğer aktivitelerin peşinden koşmak veya görevleri alternatif yollarla tamamlamaya çalışmak için tekrar oynamanın teşvik edici yönü var. Aiko’s Choice bu noktada övgüyü hak eden bir oyun.

Ana oyunla karşılaştırıldığında, görsel ve seslendirme açısından önemli bir değişiklik yoktu ek pakette. Bu değişiklik gereksiz görünüyordu ve mevcut haliyle oldukça tatmin edici. Konsol versiyonunda görsel anlamda bir yenileme olmasa da, arayüz dışında bir güncelleme bulunmaması dikkat çekiyor. Eleştirilebilecek bir nokta olarak, arayüzün fazla kalabalık hissi yarattığını söyleyebilirim. Daha sade bir tasarım sunulabilirdi, belki bir dokunuş işleri daha iyi hale getirebilirdi.

Dahası, bazı durumlarda kontrollerin kısıtlı olduğu hissediliyor. Doğası gereği PC’de klavye ve fare ile daha hızlı hareket edebildiğimizden, bazı görevlerin konsolda daha fazla zaman alması mümkün. Bunun için çok da şikayetçi değilim; ancak açıklamak istedim, akıllarda soru işareti kalmasın.

Artık yavaş yavaş toparlayalım. Yıllar sonra, bu oyunun geri dönüşü bir yandan sevindirici, diğer yandan kaybettiğimiz titiz bir stüdyoyu hatırlatıp hüzünlendirici. Umarım gelecekte yeni projelerle geri dönerler. O zamana dek, eski oyunları oynamaya devam edebiliriz. Bunu fırsat bilip değerlendirmemek olmaz. Konsol oyuncusuysanız, Aiko’s Choice, tercihiniz olmalıdır. Bütçeniz yeterli olduğunda bu oyunu kesinlikle oynamanızı tavsiye ediyorum. Pişman olmayacaksınız.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version