Andrzej Sapkowski’nin The Witcher Dizisi Üzerine Açıklamaları

Andrzej Sapkowski, The Witcher dizisi hakkında öyle açıklamalar yapıyor ki, Geralt bile dinlerken gözlük takmak zorunda kalıyor!

admin

Andrzej Sapkowski’den The Witcher Dizi Açıklamaları

Geçtiğimiz günlerde, The Witcher kitaplarının yaratıcısı Andrzej Sapkowski, io9 ile yapmış olduğu bir röportajda, Netflix’te yayınlanan The Witcher dizisi hakkında oldukça ilginç ve bir o kadar da komik şeyler söyledi. Sapkowski, görünüşe göre dizinin yapımında pek fazla rol oynamamış, hatta etliye sütlüye pek bulaşmamış gibi görünüyor. Bu da demektir ki, Netflix’in yapımcıları, Sapkowski’nin “ben buradayım ama çok da karışmayacağım” yaklaşımını benimsemişler.

Yazar, dizinin yapımına ne kadar dahil olduğu sorulduğunda şöyle yanıtladı: “Pek dahil olmadım, böyle olmasını ben istedim. Çok sıkı veya çok uzun çalışmayı sevmiyorum. Aslında, ben çalışmayı hiç sevmiyorum. İlk taşı günahsız olanınız atsın.” Evet, doğru duydunuz, yazar çalışmayı pek sevmediğini açıkça ifade etti. Belki de bu yüzden, “Çalışmayı sevmiyorum” diye bağırmak yerine, “Çalışmayı sevmiyorum, bu yüzden kendimi diziden uzak tutuyorum,” demeyi tercih etti. Kim bilir, belki de yazar günün birinde çalışmayı sevmeye karar verirse, o zaman belki de bir dizi yapımında daha aktif rol alır.

Sapkowski, sanatçıların özgürlüğüne ve dışavurumlarına inandığını belirtiyor. “Diğer sanatçıların işine karışmam, kendi görüşlerimi empoze etmeyi sevmiyorum,” diyor. Yani, bir nevi “ben burada bir sanatçı olarak varım, ama lütfen bana karışmayın” demek istiyor. Evet, bıçak gibi bir açıklama. Yazar, “Hiçbir şey için ısrarcı olmam ve hiçbir şey için tartışmam. Sadece tavsiyede bulunurum, gerekli olduğunda,” diyerek, sanki bir sanatçı olarak tavsiye vermek için bir tür “tavsiye uzmanı” gibi davranıyor. Bir bakıma, Sapkowski’nin bir nevi “ben burada sadece tavsiye vermek için varım, geri kalan her şey sizin işiniz” yaklaşımını benimsediği anlaşılıyor.

Daha sonra, kendisine dizinin ardından Amerika’da 500,000 ek Witcher kitabı basılmasına nasıl tepki verdiği soruldu. Sapkowski’nin cevabı ise oldukça ilginçti: “Bu soruya nasıl bir cevap vermemi bekliyorsunuz ki? Kahrolduğumu mu söyleyeyim? Gözyaşlarım sel oldu mu diyeyim? İntiharı düşündüğümü mü söyleyeyim? Hayır efendim, duygularım gayet barizdi ve hiç de öyle karmaşık değildi.” Yani, yazar burada “duygularım yüzeysel, derinlere inmeden yüzeyde yüzüyorum” demek istiyor. Belki de bu, yazarın “çalışmayı sevmiyorum” felsefesinin bir yansımasıdır. Bir nevi “çok karmaşık düşünmemeye çalışıyorum” mesajı veriyor.

Ve şimdi geliyoruz en komik kısma! Sapkowski, dizinin geleceğinde görmek için en çok sabırsızlandığı şeyi anlatırken, “Size kitaplarını çok sevdiğim Joe Abercrombie’den bir alıntı yapayım. Hayat denen şey, aslında oldukça boktan. Beklentilerinizi düşük tutsanız iyi olur. Bu sayede belki güzelce şaşırabilirsiniz,” dedi. Burada Sapkowski, oldukça realist bir yaklaşım sergiliyor. Belki de “hayat zor, beklentiler düşük olmalı” felsefesi, onun yazar olarak daimi bir kuralı. Yani, belki de “hayat her zaman bir cadı avına benzemiyor” mesajını vermek istiyor.

Sonuç olarak, Sapkowski’nin yaklaşımı bir yandan komik, diğer yandan düşündürücü. Kendisi bir yazar olarak, hem mizahi hem de gerçekçi bir bakış açısına sahip. Kısacası, hayatın ve sanatın ne kadar karmaşık olabileceğini gösteriyor. Röportajın tamamını io9’da okuyabilirsiniz.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version