Atomic Heart: Sovyetler Birliği’nde Bir Gece Macerası
Geçtiğimiz sene mayıs ayında yayınlanan fragmanla karşılaşınca, Atomic Heart’ı ilk gördüğümde büyük bir heyecan duymuştum. Hani o fragmanlar vardır ya, izledikten sonra bir şeylerin farklı olacağına dair bir hisse kapılırsınız. İşte o fragmanda da öyle bir his vardı ama sonunda pek güvenemedim. Sonra oynanış videoları geldi ve benim için her şey değişti. Kendimi aniden bu oyunun en büyük hayranı olarak buldum. Neden mi? Çünkü oyun, beni bir anda “Ne oluyor burada?” diyen bir KGB ajanı gibi hissettirdi!
Atomic Heart, aksiyon RPG türünde bir oyun. Bioshock’un gerilim dolu atmosferini barındırıyor ve yanımızda taşıyacağımız çeşitli yakın dövüş silahlarıyla donatılmışız. Ancak dikkat! Mühimmat sıkıntısı yaşama ihtimalimiz oldukça yüksek. Bu da demek oluyor ki, Resident Evil’daki gibi her gördüğümüz düşmanı rahatça alt edemeyeceğiz. Aksi takdirde, “Ah, ben bu zombiyi zaten bir kez vurmuştum!” dediğimiz an, bir robotun arkamızdan “Merhaba, ben de buradayım!” diye fısıldaması ile sona erebilir.
Tesisin Sırrı ve KGB Ajanı P-3
Oyunun hikayesi, teknolojinin tavan yaptığı alternatif bir Sovyetler Birliği’nde geçiyor. Biz, P-3 isimli bir KGB ajanıyız ve olaylara müdahil oluyoruz. Hükümet adına, 3826 isimli bir tesise gönderiliyoruz. “Bu tesisle ilgili bir haber alınamıyor!” diye fısıldayan dedikodular, bizi buraya sürüklüyor. Hedefimiz, bu tesisin neden bu kadar gizemli hale geldiğini çözmek ve her şeyi eski düzenine döndürmek. Ama dikkat! Buraya girdiğimizde, “Burası tam bir kaos!” diye haykırmadan edemeyeceğiz.
P-3, olay yerine planlandığı gibi giremiyor ama içeride gördükleri tam bir felaket. Oynanış videoları, kontrolsüz robotların ve etrafta çılgınca hareket eden droid’lerin bulunduğunu gösteriyor. Tam bir “Robotlar isyan etti!” durumu! Etrafta deli gibi çalışan makineler var ve hepsi bizi öldürmek için sıraya girmiş. Bunu bir de yanında “Sakin ol, burası sadece bir oyun!” diye düşünebilirseniz, işte o zaman gerçek bir KGB ajanı gibi hissedeceksiniz.
Geniş Açık Alanlar ve Gizli Bölmeler
Oyunda tam yedi büyük bölge bulunuyor. Bu geniş alanlar, hem açık hava manzaralarını hem de tesisin yeraltındaki gizli bölmelerini kapsıyor. Bir yandan “Burada neler oluyor?” diye bakarken, diğer yandan “Aman tanrım, bu ne?” diye haykırmak arasında gidip geleceksiniz. Ama bununla bitmiyor! Oyunda PVP savaş alanları da mevcut. Yani, arkadaşlarınızla kapışıp “Ben senden daha iyi bir KGB ajanıyım!” demek için mükemmel bir fırsat!
Unreal Engine 4 ile geliştirilen bu yapım, Ray Tracing gibi yeni teknolojilere de önem veriyor. Yani, gözlerinizin pasını silecek bir grafik kalitesi ile karşılaşacaksınız. “Tamam, ben burayı daha önce görmüştüm ama bu kadar güzel olmamıştı!” dedirtecek türden bir görsellik vaat ediyor.
Mundfish: Rusya’nın Yeni Yıldızı
Buram buram Rusya kokan bu yapımın arkasındaki ekip de aynı memleketten. Mundfish adındaki bağımsız firmanın ilk büyük projesi olan Atomic Heart, daha önce Soviet Lunapark VR adında bir projede çalışmış. Ancak bu projeden vazgeçerek Atomic Heart’a tüm enerjilerini vermeye karar verdiler. “Neden bir lunapark yapalım ki, bu kadar harika bir oyun yapabiliriz!” diyerek yola çıktılar ve ortaya böyle bir şaheser çıkardılar.
ATOMIC HEART
Tür: Aksiyon RPG
Platform: PC, PS4, Xbox One
Yapım: Mundfish
Dağıtım: Mundfish
Çıkış Tarihi: 2019
Sonuç olarak, Atomic Heart hem görsel hem de oynanış açısından oldukça iddialı bir yapım. Eğer siz de “Sovyetler Birliği’nde bir KGB ajanı olmak nasıl bir şey?” diye merak ediyorsanız, Atomic Heart tam size göre. Unutmayın, her an bir robotun arkanızdan gelme ihtimali var. Hazır mısınız?