Blue Beetle: Aile Dinamikleri ve Klişelere Dolu Bir Süper Kahraman Uyarlaması

Mavi Böcek, süper kahraman olmak için aile dramalarını ve klişeleri ceketine iliştiren bir macera. Komedi ve kahramanlık bir arada!

admin

Green Lantern vizyona girdiğinde, bazı izleyiciler için tam bir hayal kırıklığıydı. Filmde üzerimizde eski süper kahraman kıyafetlerinden daha fazla ağırlık bırakan bir iyimserlik vardı, hele ki Ryan Reynolds’un, Deadpool ile başarıyı yakaladıktan sonra Green Lantern ile dalga geçtiğini hatırlarsanız. Ama şimdi düşündüğümde, DC’nin en köklü kahramanlarından biri olan Blue Beetle için benzer eleştirilerin geleceğinden pek de emin değildim. Fakat geldiğimiz noktada, izlediğim bu film hakkında yapılan yorumların neredeyse tamamen olumlu olduğunu görünce şaşırmamak elde değil. “Acaba bende mi bir problem var?” sorusu beynimde dönmeye başladı. Fakat siz, beni yanıltmaya çalışan IMDB ve Rotten Tomatoes notlarına hiç aldırmayın. Neden mi? Çünkü bu filmdeki her şey, yer yer komik ve eleştirel bakış açımı neredeyse belirsizleştirdi.

Filmin ana kadrosu, son Blue Beetle olan Jaime Reyes üzerine yoğunlaşmakta. Ama bu durumda, önceki Blue Beetle konusunu da tamamen göz ardı etmiyor. En son değişikliklere maruz kalmadan uyarlanan orijin hikayesi, uzaylı yapımı olan Scarab isimli bir cihazın bir dizi olay sonucunda Jaime ile birleşip onu bir android savaşçısına dönüştürmesini içeriyor. İşte burada, Jaime’nin ailesinden edindiği güç, eğitimine duyduğu önem ve azim temaları çizgi romanla pratikanın neredeyse aynısı. Fakat esas sıkıntı, hikayenin bittiği noktada garip bir şekilde şekil alan Reyes’in Meksikalı ailesiyle başlıyor. Şimdi burada, George Lopez’in Rudy amca tiplemesi olmadan geçemeyeceğim; zira bu adam sahneye her adım attığında, o komedi anlayışıyla beni yerle bir etmeyi başardı. En başlarda gülümsemeler açık olsa da ilerleyen sahnelerde, “off ya öl ya sus Rudy amca gözünü seveyim” noktasına gelmeme neden oldu. Ve ne yazık ki, aynı durum ailenin diğer bireyleri için de geçerliydi, çünkü her sahnede Meksika kültürünü yalnızca klişelerle yansıtmaya çalışan çok sayıda karikatür karakter vardı. Zaten bu cıvık aile dinamiği, benim armada olmaktan çıkıp sabrımı zorladı diyebilirim.

Ancak, filmin başrolünde yer alan Xolo Mariduena ve Jenny rolündeki Bruna Marquezine arasında önemli bir kimya olduğunu belirtmekte fayda var. Onların sahneleri beni genellikle oldukça keyiflendirdi. Yılların başarılarına sahip Susan Sarandon’ı görmek de ayrı bir deneyimdi ama sanki burada sadece kira ödemek için yer alıyormuş gibiydi. Belki de filmin en etkileyici tarafı, çizgi romanlardaki dinamik aksiyonu oldukça başarılı bir şekilde yansıtan sahnelerdi. Ancak, ne yazık ki, 90’ların basit çizgi roman uyarlamalarının ruhunu her sahnede hissediyordum; bu abartılı aile mekaniklerine bir insanın neden bu kadar bayıldığını anlamış değilim. Dramatik bir sahnede kahkahalarla gülen birkaç kişiyi görünce, “keşke buradayken bir Türk filmi izleseydim” hissine kapıldım. Zira milyon dolarlık bir prodüksiyonun böyle kısır bir dramaya göz yumması beni hayal kırıklığına uğrattı.

James Gunn, Blue Beetle’ın yeni DC evreninin önemli taşlarından biri olacağını söyledi. Ancak, aile dinamiklerinden uzak bir macera içerisinde bu karakterin daha etkili olabileceğini düşünüyorum. Az önce belirttiğim gibi, Xolo kardeşimizin gerekli enerjiye ve sempatikliğe sahip olduğunu göz ardı etmemek lazım. Ayrıca, Scarab hikayesinin çizgi romanlardaki gibi ele alınması durumunda, Reach ve diğer unsurlar ile oldukça ilginç noktalara ulaşılabilir. Peacemaker önderliğinde bir Teen Titans ekibi kurulması da iyi bir plan çalışması olarak yorumlanabilir. Ancak, lütfen bir sonraki filmde şu çocuğun ailesinin tatile gitmesini sağlayın ve ’90’lar kafası klişelerinden uzak durun. Rica ediyorum! Çünkü bu eğlenceli olabilecek film, çocuğun aile meseleleriyle resmen dibini kazıdı. Yıldırdı, bezdirdi, sanki içimde var olmayan bir Meksikalı aile alerjisi oluşturdu. Yoksa elbette iki kılıcı birleştirip Cloud’un Buster Sword’unu yaratmak kadar havalı hareketler de görebilirdik.

Editörün Notu: Uzun zamandır izlediğim en iç sıkıcı ve başkası adına utandığım çizgi roman uyarlamasıydı. Yani biraz güler eğlenirsiniz ama gerisini başka filmlerde yüz kere izlediğiniz için dikkat etmezseniz iyi olur.
Filmin Notu: 2,5 / 5

İlgili Gönderiler

Exit mobile version