On yıl önce, Brothers: A Tale of Two Sons, o zamanlar tanınmamış olan Josef Fares tarafından yönetildiğinde, döneminin en dikkat çekici indie oyunlarından biri haline gelmişti. Ancak, son on yıl içinde oyun dünyası muazzam bir evrim geçirdiği için, Brothers’ın mevcut durumu, modern oyunların gözünde yalnızca birkaç saatlik eğlence sunan niş bir yapım olarak değerlendiriliyor; bu aslında remake’i yapılmış olsa da. Öne çıkan sebeplerden biri de sıfırdan geliştirilmiş olması ve örneğin Unreal Engine 5 gibi bir motorun kullanılması; bu sayede yeni oyunculara bu deneyimi günümüz perspektifinden sunmayı hedefliyor. İşte bu remake ile orijinal oyun arasında göze çarpan en büyük fark da kesinlikle görsel değişim.
Gerçekten de UE5’in sunduğu atmosfer, bu remake’te bir başka bir boyuta taşınmış. Bazı noktalarda o kadar etkileyici ki, “Bu tarz bir indie oyun için gerçekten fazla” düşüncesine kapılmamak elde değil. Macera oyunlarının özünde, bazı lokasyonlarda beklenmedik anlar yaşamayı bekleriz; işte Brothers Remake’te de bu noktalara geldiğinizde etkilenmeniz kaçınılmaz. Unreal Engine kullanıldığı için, tahmin edeceğiniz gibi, görsel stil de oldukça realistik bir yaklaşımı benimsemiş durumda. Orijinal oyun, daha canlı ve masalsı bir atmosfer yaratmışken, remake’de daha çok seyirciye yönelik bir deneyim var. Ancak bu yeni hali gayet hoş ve kısa sürede alışılmadık bir durum olmadığını göreceksiniz. Bu arada, oyunu PlayStation 5 üzerinde deneyimledim fakat özellikle PC’deki tanınmış takılma sorunları aklıma geldi. PS5’te birkaç bug ve frame rate düşüşü dışında bir sorun yaşamadım; ancak bu satırlar yazılırken oyun henüz piyasaya çıkmamıştı, dolayısıyla PC performansını bilemiyorum. Eğer PC’den oynamayı düşünüyorsanız, önceden yorumlara göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Brothers’ın en dikkat çekici yönü, şüphesiz aynı anda iki kardeşi yönetme deneyimini sunması. Sol çubukla büyük kardeşi, sağ çubukla küçük kardeşi kontrol ettiğimiz bu oyun, bulmacalarını tamamen bu eş zamanlı yönetim üzerine kuruyor. Başlangıçta beyinleri zorlayıcı bir deneyim olsa da, müzik aleti çalmak gibi alıştıktan sonra bu durum son derece doğal bir hale geliyor. Oyun, bu hissi, yani bir kardeşin sol, diğerinin ise sağda olduğunu, aynı zamanda birbirlerini tamamlayıcı bir yapıda olduklarını hissettirmek için co-op modunu sunmamıştı. Hatta Josef Fares, “Co-op destekleyeceğime elimi keserim daha iyi” diyerek gelecekteki tercihini açıkça belirtmişti. Ancak artık yapımcı ekip Hazelight değil, avantgard sadece remake yapıldığı için bu seçeneği eklemekte sakınca görmemiş. Brothers Remake’te çevrimiçi olmasa da lokal co-op mevcut. Avantgarden’ın orijinal oyuna sadık kaldığını da belirtmek gerek; karşılaştırmak adına orijinalini de denedim ve remake ile hisler aynı. Orijinal oyunun oynaması ve kontrolleri hiçbir şekilde eskimemiş. Geliştirici ekip, oyuna bir miktar daha interaksiyon katacak olaylar, birkaç ek ara sahne ve müzikleri daha etkili kullanarak güncellemeler eklemiş. Ancak genel çerçevede çok fazla yenilik bulunduğunu söylemek pek mümkün değil.
İnsanların Brothers’ı benimsemesinin temel nedenlerinden biri, oyunun içerdiği duygusal hikaye. Remake’de bu noktada bir değişiklik olmadığı için fazla detaya inmek istemiyorum, fakat bence bu oyun özellikle remake versiyonu (modern grafik farklılığı) ile, ana hikayenin gelişiminden ziyade oyun süresince yaşattığı deneyimler için oynanmaya değer. Farklı mitlerden karakterlerle tanışmak ve onlarla birlikte değişik ortamlarda bulunmak, Brothers’ın asıl değerini oluşturuyor. Sonuç olarak, elimizde var olan remake, oynanış olarak hala keyifli bir oyunun modern grafiklerle süslenmiş hali. Bu yüzden, sanki bir YouTube videosunda, “X oyunu Unreal Engine 5’te yapılsaydı nasıl görünürdü” gibi bir deneyim yaşattı bana. Zaten oyunun süresi 3-4 saat civarında ve tekrar oynamak için bir neden bulmak zor (%100 yapmak bile hızlı). Bu nedenle, tam fiyatına almak yerine, indirime girmesini ya da abonelik servislerine eklenmesini beklemek daha mantıklı olabilir, hatta orijinal oyunu oynamamış olsanız bile.