Son zamanlarda Türk geliştiricilerimizin pixel tasarımlı oyunlarla altını üstüne getirdiğini söylemeden geçemeyeceğim. Tabi ki bu durumdan şikayetçi değilim; aksine gözlerim parlıyor! Özellikle bu projelerin arasında Castle of Alchemists gibi bağımsız bir oyunu görmek, kalbimi çiçek gibi açıyor. Kule savunmasının bolca aksiyonla birleştiği bu oyun, geçtiğimiz günlerde oyuncularla buluştu ve benim gibi pek çok oyunseveri kendine çekmeyi başardı. Ben bir şanslıyım ki, oyunu daha çıkmadan deneyimleme imkanım oldu.

Başlangıçta, biraz karmaşık ve yorucu bir öğretici bölüm ile karşılaşsanız da, içindeki adrenalin patlamasıyla dolu eğlenceden kopamayacağınızı garanti ediyorum. O kadar ki, 4-5 saat nasıl geçti anlamayacaksınız. Oyunun sunduğu zorluklarla başa çıkmak için kalp ritimleriniz hızlanacak; kahkaha sesleriyle düşmanlarınıza meydan okuyacaksınız. Yani, Castle of Alchemists insanı rezil de eder vezir de. Bir yandan içerdeki düşmanlar akın akın gelirken, diğer yandan kulemizi korumak için uyguladığımız stratejilerin tadını çıkarmak için hevesle savaşacağımızı biliyoruz.

Oyun, açılış yapmakla kalmıyor; hikaye ile beraber yeni karakterler ve onların yetenekleri sayesinde sistematik bir şekilde ilerliyorsunuz. İlk seferde oldukça kısıtlı silah ve özelliklerle karşılaştım. Ama merak etmeyin, bu durumu, öğrenmeniz gereken temel bilgiler olarak düşünmek mümkün. Oyunun başında pek çok su kaldırdığınızdan eminim; yani ikinci bölümde yaşadığınız belirsizlikler gayet normal. Karakterimiz Bellator, sizin verdiğiniz komutlarla düşmanlara karşı savaşıyor ve bu stratejileri kullanmak için oyunun sunduğu para sistemini aktarıyorsunuz. Ancak, ben biraz kaynak sıkıntısı çektiğimi itiraf etmeliyim. Eğlencemi çıkarmak için üst seviyelere geçmek zorundaydım, çünkü ilk bölümde kapıldığım zorlanma beni geride bırakacak gibi hissettiriyordu. Üçüncü seviyeden sonra, oyunun dengesi o kadar güzel ayarlanmıştı ki, ilerleyip açıktan alınacak yeni silahlar ve özellikler sayesinde hemen bana yüzünü gösterdi!

Ancak bir de can meselesi var ki, oyunda her savaş için bir kere kendinizi iyileştirme şansınız var. Geliştirmelerle bunu arttırabileceğinizi düşünürken bu durum biraz can sıkıcı olabiliyor. Neden derseniz, bir kere öldüğünüzde aynı zamanda düşmanlar kuleye girip siz yere kapaklanırken gol atıyorlar! Bu acımasız durumla baş etmek için çok dikkatli oynamanızı tavsiye ediyorum. Yani, bölümü neredeyse sıfır ölüme tamamlamanız gerekiyor. Buraya kadar her şey iyi giderken, oyunun maceralı kısmı başlıyor ve bir anda hikaye canlanıyor. Yeni karakterler ve silahlarla dolup taşarken, zaman su gibi akıp gidiyor!

Artıları

• Tasarım ve animasyonlarına bayıldım; tek kelimeyle müthiş!
• Oynanış akıcı, hiçbir yerde tıkanmıyorsunuz!
• Geliştirmeler tam zamanında ve yeterli bir şekilde sunuluyor.
• Özellikle bazı silahların gelişimlerinin şansa bağlı olarak artması çok keyifli bir fikir.

Eksileri

• Tutorial bölümü tam bir karmaşa. Okunacak çok fazla şey bir anda karşımıza çıkıyor ve sonrasında hemen hatırlamamızı bekliyorlar!
• İkinci seviyede yaşanan kaynak sıkıntısı ilerlemeyi zorlaştırıyor, orası kesin.
• Önceki seviyeleri tekrar oynamanın, deneyim puanına eklememesi çok üzücü. Takılan bir oyuncu, geliştirmeye ulaşamayıp sürekli bir kısır döngüde kalıyor.
• Bazı haritaların karmaşası gereksiz buldum, çoğu zaman o kısımlarda savunma bile yapamıyoruz.
• Yalnızca 1 can hakkı olması ve bunun dolmasının aşırı yavaş gerçekleşmesi çileden çıkartıcı. Bir kere ölünce düşmanlar kuleye akın ediyor.

Sonuç olarak, Castle of Alchemists birçok alanda büyülüyor, ancak eksik yönleri de yok değil. Eğer kule savunma ve aksiyon türlerini seviyorsanız, denemekten çekinmeyin. Ülkemizin içindeki bu stres dolu günlerde, bu bağımsız yapım sizin için tam bir çözücü! Ah, tabii ki fiyatı da oldukça uygun. Şu an bir de indirim var mı bilmiyorum, ama elinizi çabuk tutmalısınız!