Chicken Police: Into the HIVE! – Dedektiflikte Yeni Bir Macera

Yeni macera ‘Chicken Police: Into the HIVE!’ ile dedektiflik dünyasına dalın. Sürükleyici hikaye ve zeka dolu görevler sizi bekliyor!

admin

Yaklaşık 4 yıl önce piyasaya çıkan Chicken Police – Paint it RED!, benim için unutulmaz dedektiflik deneyimlerinden biri haline geldi. Oyunun görsel tarzı, karakterleri ve oynanışı gerçekten etkileyici bir tecrübe sunuyordu. Bu sebeple, devam oyunu duyurulduğunda hemen takip etmeye başladım ve nihayet buluşma zamanı geldi. Horoz dedektifimiz ve ortağı, tekrar zorlu bir davaya el atıyor. Haydi o zaman, birlikte dedektiflik yeteneklerimizi sergileyip bu bulmacayı çözmeye çalışalım, ne dersiniz?

Kovana çomak sokmaya hazır mısınız? Chicken Police: Into the HIVE!, esasen bir görsel roman niteliği taşıyor. Ancak, “point & click” macera oyunlarının tarzına yaklaşarak bu deneyimi sunuyor. Yapımcıların “point & cluck” ifadesiyle tanımladığı kahramanları, oyunun ana karakterleri olarak dikkat çekiyor. Kısaca, oyundaki karakterlerin tamamı hayvanlar ve böceklerden oluşuyor.

Dünya, insanlardan tamamen yoksun olan ve hayvanların insana benzer bir şekilde yaşadığı bir evrene dayanıyor. Kuşlar, kurtlar, kediler, aslanlar, köpekler ve birçok farklı hayvan türü arasında, gayet insani meselelerle karşı karşıya kalıyoruz. Chicken Police: Into the HIVE!, ilk oyunun birkaç yıl sonrasını konu alıyor. Olaylar, umulduğu gibi gelişmiyor; bir suç imparatorluğunun çökmesinin ardından, bu boşluğu başka unsurlar dolduruyor. Clawville’de, böceklerin hapsedilmesi nedeniyle şehrin ikiye bölündüğünü görüyoruz. Aynı zamanda devletlerarası barış görüşmeleri de sürüyor. İçeride ve dışarıda gerilim dolu bir atmosfer mevcut, adeta bir kıvılcım çıkması an meselesi.

İlk oyundaki gibi, hikaye baş karakterimiz dedektif Santino (Sonny) Featherland’in evine bir hanımefendinin gelmesiyle başlıyor. Kocasının cesedinin kaybolduğunu bildiren bu kadın, elbette ki dedektifimizden yardım istiyor. Hive (Kovan) bölgesine girmekten tereddüt eden Sonny, aksi halde de olsa vakayı kabul ediyor. Sonrasında, ilk oyundaki gibi daha karmaşık bir hal alan maceramız başlıyor. Bir sorunu çözmeye çalışırken, yeni bir sorun karşımıza çıkabilir ve bu sırada işler büyük bir komployu ortaya çıkararak muhtemel bir felaketi önleme mücadelesine dönüşüyor.

Kahramanımız Sonny’e ortağı Martin (Marty) MacChicken ve her zaman başvurdukları isim olan Monica (Mon) Rosen gibi birçok karakter eşlik ediyor. Oyunda toplamda 30 karakter yer almakta; ancak hepsi aynı derecede önemli değil. Bazıları büyük, bazıları ufak roller üstleniyor. Yine de, karakterlerin çoğunluğunun oyuna zenginlik kattığını söyleyebilirim.

Ana hikayenin yanı sıra birkaç yan görev de mevcut. Bu yan görevler, genelde karşılaştığınız karakterlerin kişisel meseleleriyle ilgili. Tüm yan görevleri tamamlamayı zorlamasanız bile en azından bir kısmını deneyimlemenizi öneririm. Bu görevler, Clawville’i ve sakinlerini daha yakından tanımanıza yardımcı olabilir. Ayrıca yan görevler, karakterlerin sizinle olan ilişkisini de etkileyebilmekte, bu da oyunun sonu üzerinde farklı sonuçlar doğurabiliyor.

Chicken Police: Into the HIVE!, genel olarak iyi yazılmış bir oyun. Hem sıradan durumlardan başlayarak büyük bir komploya doğru ilerleyen bir hikaye var. Hikaye içindeki karakterler ve aralarındaki ilişkiler akıcı bir biçimde işlenmiş, bu evren içinde yaşanan olaylara tanıklık ederken gerçek hayatta yaşadığımız bazı meselelerle bağlantı kurabiliyorsunuz. 1940’lara ışınlanma zamanı…

Chicken Police oyunlarını sevdiğim yanlardan biri, atmosferin etkileyici bir biçimde kurulması. İsterseniz renklendirilmiş görsellerle oynayabilirsiniz. Ancak benim tercihim, oyunun genel temasına daha uygun olduğu düşündüğüm için siyah-beyaz ya da noir modu.
Müzikler ve seslendirmeler de atmosferi destekler nitelikte. Tüm diyaloglar seslendirilmiş ve bu konuda ekip oldukça başarılı. Bu yönüyle de oyunun bir artısı olduğunu düşünüyorum.

Oynanış yine ilk oyundaki gibi tanıdık bir tablo sunuyor. Çevreden bilgi, belge ve delil topluyor; envanterdeki nesneleri uygun yerlerde kullanmaya çalışıyorsunuz. Sorgu kısımlarında doğru soruları sorarak başarıya ulaşmaya gayret ediyorsunuz. Chicken Police’i diğer görsel romanlardan ayıran en önemli noktalardan biri ise sorgu mekanikleri. Sorgularda iyi polis ya da kötü polis rolü seçebilirsiniz. Yumuşak bir yaklaşım benimseyebilir veya sert bir tutum sergileyebilirsiniz. Hangi yolu seçeceğiniz, karakterin özelliklerine bağlı olarak sonuçları etkileyebilir.

Oyun, zorlu bir mücadele sunmaktansa daha çok keşif ve deneme yanılma üzerine kurulu. Herhangi bir sorgu sonucunda başarısız olsanız bile, tekrar deneyebiliyorsunuz. Ancak burada daha karmaşık ve zorlu bulmacalar bekleme hayaliniz varsa, bu noktalarda biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ayrıca, oyun kurgusunda bazı sahnelerde hızla geçişler yapıldığını gözlemledim, bu da atmosferden kopmanıza yol açabiliyor.

Sonunda, Chicken Police serisinin ikinci oyununu da tamamlamış olduk. Gelecek oyunlar ise benim için büyük bir merak konusudur. The Wild Gentlemen, bugüne kadar yaptıkları işlerle beni hayal kırıklığına uğratmadı. Umarım bir sonraki oyunlarında da bu başarıyı sürdürürler.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version