Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

6 dakika okunma süresi

7

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Kültür ve müzakere oyununu stratejik bir eğlenceye dönüştür, tarihin derinliklerinde diplomat gibi gez, ama kesinlikle Yunanlı gibi pişman olma!

admin

10 saat önce

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

İç çekerken, “Civilization” serisi kadar köklü bir kavramın ne kadar derin, eğlenceli ve zaman zaman da ne kadar karışık olabileceğini düşünmek herkesin aklını kurcalamıştır. Ah! O “bir tur daha” diye adeta kendimizi kaybettiğimiz oyun saatleri… Kim bilir belki de sabah ışıklarını görmek için yığınla çay içip, bir tür medeniyet yaratma çabasına girişiyoruzdur. Ama gelin görün ki, bu serinin her bir oyunu, arkasındaki zihinlerin pek çok hikaye barındırdığı bir dünya. Yani, evet, bu yazı için, sadece sıradışı karakterlerden ve gizemli olaylardan bahsetmeyeceğiz. Haydi, o zaman çay veya kahve kapıp, yasa dışı bir devlet yönetimi dizi gibi hemen başlayalım!

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization serisi, 1991’de Sid Meier’ın aklından doğarak, tek parça serüven dolu bir yolculuğa çıkan 4X türü bir oyun serisidir. Nedir bu 4X? eXplore (Keşfet), eXpand (Genişlet), eXploit (Kaynakları Kullan) ve eXterminate (Yok Et) kavramları üzerinde dönen bir oyun dünyası. Kim bilir, belki de yalnızca “Dünya benim! Şimdiye kadar yetersiz kalmış tüm medeniyetleri yok edeceğim!” diye hırs yapan bir oyuncunun hayal dünyasıdır. Daha çocukluk hayalini gerçekleştirmek isteyen bir Sid Meier gibi, pek çok oyuncu için “bu oyunda tüm dünya benimdir” hayaliyle başlar her şey!

Civilization (1991) ile her şey böyle başlamıştı işte. Bill Stealey ve Sid Meier’ın MicroProse şirketinin kapılarını açarak adım attığı oyun dünyasında, uçak simülasyonlarından keyif alanların biraz da strateji ve yönetim zeka oyunlarına yönelmesini sağlayacak kadar eğlenceli bir atmosfer oluşturulmuştu. O zamanlar, Risk kutularında kaybolmuş yüreklere “Gerçek zamanlıdan sıra tabanlı yapı” gibi devrim niteliğinde değişiklikler sunmanın hayalini kimse kurmamıştı. Meier, eğlenceli bir şekilde, “O zamanlar gençtik ve korkmuyorduk!” derken, bu başarıyı doğaçlama ile yarattıkları çizimlerin ne kadar eğlenceli olduğunu gözler önüne sermekteydi. Söz konusu serüven, yalnızca fetih ve savaş değil, aynı zamanda diplomasi ve strateji içeriyordu. “Nükleer Gandhi” diasporası da bu oyundaki çılgın bir hata sonucu ortalığı kasıp kavurdu!

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Sid Meier’s Colonization (1994) ile inşa projelerine başladık. İlk oyunun başarısını gören Sid Meier, Bill Stealey’in istediği yöne girmeden, Amerika’nın Avrupa milletleri tarafından nasıl kolonileştirildiğine dair unutulmaz bir hikaye sundu. Oyuncular, bir ulus yönetmek yerine, kolonilasyon hırsı ile dolup taşarak kendi medeniyetlerini yaratmayı başardılar. Cidden, kolonileşmek ne kadar da eğlenceli bir şeydi! Buraya kadar beklentimiz yüksek! Ama iyi ki Sid Meier, eğlenceli hikayesi ile bu başarıyı devam ettirmiş.

Civilization II (1996) ise, MicroProse’un yeni sahibi Spectrum HoloByte’ın dikkatini çekerek, “Aramıza hoş geldin!” dediği oyun oldu. Civilization’ın ikincil versiyonunun, dünya harikalarını ekleyip, karmaşık diplomatik ilişkileri daha da zenginleştirerek, stratejiyi derinleştirerek daha fazla oyuncuyu kendine çekmesi hiç de sürpriz olmadı. Özellikle oyun dünyasının gelişimi açısından önemli addettikleri kooperatif oynamanın eklenmesi, arkadaşlar arasında ilk kez çıkan rekabet duygusunu doruk noktasına taşıdı. Nihayetinde, Civilization II, işte bu noktada oyun endüstrisinde bir efsane olarak hafızalara kazındı.

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Devamında, Sid Meier’s Alpha Centauri (1999) ile Sid Meier, Brian Reynolds ve Jeff Briggs ile birlikte bir başka destanı yarattılar. Koskoca bir evrende, 2100 yılına geldiğimizde Chiron gezegeninde, hayatı keşfetmek ve o gezegende koloniler kurmak için yeni bir başlangıç yaptık. Her şey çok güzeldi, fakat hepimiz “Acaba burada başka bir yaşam formu var mı?” şüphesiyle dolup taşmaya başladık. Ne de olsa, Civilization’ın ruhani kardeşi olmaktan öte, insanlık kaderi gibi yapıtlarla doluydu!

Civilization III (2001) ile birlikte, medeniyetler arasında kültür alışverişi ve diplomatik galibiyet çeşitlerini devreye sokarak Firaxis’e efsaneler yaratma şansı verdiler. Her medeniyetin kendine has özellikleri artık ciddi bir rekabete dönüştü! Ambargolar, stratejik kaynaklar, herkesin öğrenmek istediği detaylarla herkes için efsane bir hikaye sunmaya başlamıştı! “Benden başka medeniyet yok!” mottosuyla gidişen her oyuncu, mükemmel galibiyet için savaşıyordu. Sonuç, tam da beklendiği gibi… Oyun, medeniyetlerin yücelmesi için bir rekabet alanı sundu!

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Sonra Civilization IV (2005) geldi. Oyun motoru 2D’den 3D’ye geçiş yaparken, din, diplomasinin önemli bir unsuru oldu. “Great People” özelliği de bir sektörü devrim niteliğinde geliştirdi. Ha, bir de şehirlerin sağlık seviyelerini etkileyen faktörleri kaçırmayalım, çünkü bu; Su kaynaklarından başlayarak bir imparatorluğun en kıymetli meselelerine kadar uzanıyor. Yani düşünün ki, MIT’nin bilim adamları bile oyundan ilham almış olabilir. Mantık hataları, bazıları için anlaşılmaz olsa da bu oyun, Civilization serisinin gerçek bir masal anlatısından başka bir şey değildi!

CivCity: Rome (2006) ve Civilization Revolution (2008) ile birlikte, bu efsane serinin eğlenceli yanlarını daha da ileriye taşıyarak yeni hikayeler sunmaya başladılar. Oyun endüstrisinin bilgisayarlara bağımlı hale geldiği bu dönemde, geçmişe olan özlem bir kez daha karakter kazandı.

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization V (2010) ise, çok sayıda yenilik sundu. Artık 6’lı karolar ile daha derin stratejilere girebiliyor, yalnızca bir birim ile oynamaya devam edeceğimiz bir sistem yerine, oturma planımızı oluşturuyorduk. Bu, oyun dünyasında bir devrim yaratarak büyük bir başarı elde etti! Bütün bunlar olurken, 2014 yılında geldiğimiz Civilization: Beyond Earth ise bize yeni bir yol açtı. Yani geçmişten geleceğe doğru, oyun dünyası da bir tür bilinçaltı haline gelerek hala devam eden bir efsane sunuyordu!

Daha sonra 2016’daki Civilization VI (2016) ve sonunda 2025’de beklenen Civilization VII (2025) ile dünkü yaşananları aratmayan bir serüven yaşandı. “Beni bir yere çağırıyorsun ama kimim?” diye soran liderler, artık istediğimiz uluslarla yaratabileceğimiz uyumlar sunuyordu. Oyunun ilerleyişi ise tarihden o kadar uzaklaşmıştı ki, sadece hayal gücümüzle tasarımlar yapabiliyorduk!

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Sözün özü, Civilization serisi tarihsel gerçeklikten çok uzakta kalsa da, onun büyüleyici ve eğlenceli dünyası, geçmişle geleceği birleştiren nafile bir hikaye sunmayı sürdürüyor. “Bir tur daha” nızı asla kaybetmeyin, çünkü bu yalnızca bir oyun değil, dünya üzerindeki tüm medeniyetlerin bizi nasıl etkileyebileceğini gösteren bir sanat eseri! Unutmayın, dünyanın en büyük liderlerinden biri olarak adınızı medeniyetlerin tarihine yazdırmak için her zaman bir fırsatınız var!

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Civilization: Strateji, Diplomatlık ve Eğlencenin Tarihsel Yolculuğu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?