Diablo IV’ün “Vessel of Hatred” genişleme paketi için geri sayım başladı! Bildiğiniz gibi takvimler 8 Ekim 2024 tarihini gösterdiğinde bu muhteşem genişleme paketi bizlerle olacak. Ve tabii ki, bu paketin en heyecan verici yanı “Spiritborn” adında yepyeni bir sınıfın oyuna eklenecek olması! Evet, bu kadar heyecanlanmışken yerimde duramazdım. Düşünsenize, daha önceden hiç görmediğimiz yeni bir sınıf, bize neler katacak? Tabii ki merak edip de Los Angeles’a, Blizzard’ın evine doğru yola çıktık! Türkiye’den tek başımıza Oyungezer olarak düzenlenen bu özel etkinlikte, sadece 2 saat boyunca Vessel of Hatred oynamakla kalmadık, aynı zamanda Diablo 4’ün geliştiricileriyle de uzun bir röportaj yaptık.

Spiritborn’un sınıf tasarımcıları Stephen Stewart ve Bjorn Mikkelson ile birlikte yine Spiritborn’ın anlatı tasarımcısı Eleni Rivera ile yaptığımız grup röportajında aklımdaki tüm soruları sordum. Sadece yeni sınıf hakkında değil, aynı zamanda hikâye, oynanış, karakter tasarımı gibi birçok konuda da bilgi almayı başardık. Hazır mısınız? Çünkü çok yakında oyun deneyimimize dair ön incelemelerimiz de sizlerle olacak.

Soru: Elbette yeni sınıf hakkında çok konuşmalıyız, ama hikâye konusunda da pek çok sorum var. Bize yeni ek paketin hikayesi hakkında neler anlatabilirsiniz?

Eleni Rivera: En azından ruhlar alemi ve Spiritborn ile ilgili bazı bilgiler verebilirim. Ruhdoğumlu olanlar, çok özel bir diyar olan Nahantu’dan gelen insanlar. Burası ile doğrudan bağlılar ve Ruhdoğumlu olma çağrısını alırlar, ancak bu kültüre doğuştan sahip değillerdir. Bunun için yapmaları gereken şey, “Sis Denemesi” (Trial of Mist) adı verilen bir sınavdan geçmektir. Burası tehlikeli bir yer ve içeri girerken, başınıza neler geleceğini bilemezsiniz! Ve bir de baktınız ki, eğer bu tehlikeli sınavı geçerlerse, Ruhdoğumlu olmayı başarmışlar. Hepsi bu! Ama ruhlar alemiyle bağlantı kurabilmeleri için bu sınavdan geçmek zorundalar.

Soru: Sunumda karakter animasyonlarındaki dövüş sanatları etkilerinin çok fazla vurgu yapıldığına şahit olduk. Karakter tasarımlarındaki kültürel etkilerden de bahsedebilir misiniz?

Eleni Rivera: Gerçekten birçok farklı kültürden ilham aldık. Tek bir spesifik şeyden ziyade, taze bir kültür oluşturmak ve topluluk gibi bir his vermek istedik. İşin aslı, o dövüşsel yön, her ruhun erdemleri ve bu tür düşüncelerle yönlendiriliyor. Düşünsenize, her ruh, farklı bir dövüş stilini temsil ediyor ve bu, enerjiyi yönlendirme veya farklı yollarla savaşma gibi unsurları kapsıyor.

Soru: Peki, bu belirli hayvanlar neden seçildi? Kırkayak doğum ve yaşam için pek açık bir sembol değil açıkçası!

Eleni Rivera: Ruh muhafızları dediğimizde, aslında birçok farklı varlık ile karşılaşabilirsiniz. Sadece bu dört hayvandan ibaret değil. Gerçekten savaşla ilgili bir şey isterseniz, o ruh muhafızı farklı bir hayvan ya da yaratığın bedeniyle kendini gösterebilir. Evet, geliştirici ekip olarak bu kararları vermek kolay olmadı, çünkü her birinin bir amaca hizmet etmesini istedik.

• Hayvan Türleri ve Anlamları: Mesela, goril ve jaguar kendi içlerinde fiziksel gücü sembolize ediyor. Kırkayak ise daha çok zehirle ilişkilendirilmiş.
• Cultural Impact: Bu ruhların her birinin, oyuncular üzerinde bıraktığı duygusal etki mevcut.

Burada bir başka önemli nokta daha var ki o da; geleneksel sınıf yapılarından çok uzaklaşmalarının sebebi! Kılıç ve kalkan kullanmayan bir sınıf yaratmak hem cesur bir karar olmakla beraber, oldukça ilginç! Herkes Holy Paladin’ler beklerken, ormandan fısıldayan ruhların kişiler üzerinde bıraktığı etkiyi görmek daha keyifli olacaktır. Ayrıca, tasarım aşamasında bu kadar çok detay ve düşünce ile şekillendirilmesi de ne kadar ilginç bir deneyim yaşayacağımız konusunda fikrimizi oldukça netleştiriyor.

Soru: Bazen aşırı güçlü yapılar olacak, bu yeni DLC ile birlikte daha zorlayıcı yeni içerikler olacak mı?

Bjorn Mikkelson: Bu konu oldukça ilginç ve üzerinde çok fazla konuşmaktan kaçınmak istemiyoruz, çünkü yeni zorlukların ne olacağını tam olarak bilemiyoruz. Ama geleneksel sabrın ve dayanıklılığın ötesinde, oyunun temel mekaniklerini zorlayacak yeni içeriklerin planlandığını söyleyebilirim. Herkesin yeni yapılar keşfetmesini umuyoruz ve onları eğlendirirken, gece yarısı gülmekten beyin yakan durumlar yaratmasa bile, uyum sağlayabilen yeni karakterlerle karşınıza çıkmaları için sabırsızlanıyoruz!

Bütün bu karakter seçimleri ve detaylar gerçekten birçok yeni olanaklara kapı açıyor. Sonuçta, Diablo IV yine bizleri derin hayal gücünün getirdiği bir evrene yolculuğa çıkarmayı vaat ediyor. Elim ayağım çekildiği o kadar çok yeni düşünce, mekanizma ve yapıya sahip olacağını düşünmek bile gülümsememi sağlıyor. Ve işin eski seriye olan referansları bulmamızın önemi de bir o kadar eğlenceli!