Donkey Kong Bananza: Yeni Nesil 3B Aksiyon-Platform Oyunu

Donkey Kong Bananza ile yeni nesil 3B aksiyon-platform dünyasına adım atın. Eğlenceli maceralara hazır olun!

admin

Dile kolay, Donkey Kong’un (DK) 1981 yılında Mario’nun (nam-ı diğer “Jumpman”) Pauline’i kurtarmasına engel olmaya çalışan bir goril olarak Atari salonlarını fethetmesinden bu yana 44 yıl geçmiş. Bu süre zarfında Donkey Kong efsanesi, oyuncuların kalplerinde köklü bir yer edinmeyi başardı. Rare’in geliştirdiği Donkey Kong Country üçlemesi (SNES dönemi) ile 2D platform oyuncularının kalbini kazanan DK, daha sonra Donkey Kong 64 ile 3B dünyalara da adım attı. Donkey Kong Country Returns ve Tropical Freeze ile oyunların zorluk seviyesi artmış olsa da temel mekanikler değişmemişti ve henüz tam anlamıyla özgün ve yenilikçi bir 3B Donkey Kong oyunu için düğmeye basılmamıştı. Belki de doğru konsol, doğru oyun ve doğru zaman kombinasyonunun henüz gelmediğini düşünüyorlardı. Ancak Super Mario Odyssey’in Nintendo Switch’te yakaladığı başarıdan sonra Donkey Kong’un da böyle vizyoner bir oyunu hak ettiği su götürmez bir gerçekti. Hayranlar Nintendo binasının önünde henüz toplanmamıştı ama fısıltılar ve söylentiler, zamanın yaklaştığını gösteriyordu.

Bu doğrultuda Nintendo EPD’nin bu zorlu görevi üstlenerek Donkey Kong’u ait olduğu zirveye çıkartmaya odaklanmış olması kimseyi şaşırtmamıştır. EPD, diğer ismiyle Production Group 8’in, Super Mario Odyssey kafasında bir DK oyunu üzerine çalışmaya başlamasının 2017-2018 yıllarına kadar gittiğine dair iddialar ışığında Donkey Kong Bananza geliştirilmeye başlanmıştı. Yani Donkey Kong Bananza aslında bir Nintendo Switch oyunu olarak düşünülmüş, fakat daha sonra oyunun kapsamının geniş ve teknik gereksinimlerinin yüksek olduğu anlaşılınca Switch 2 tercih edilmişti. Donkey Kong Bananza, Super Mario Odyssey’yi bizlerle buluşturan bu yaratıcı ekip tarafından geliştirilen ve Switch 2’ye özel olarak çıkan devasa, kışkırtıcı ve yaz günlerinde muzlu milkshake gibi rahatlatıcı bir platform oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Bu sefer maceramız hem 3 boyutlu, hem yepyeni özelliklere sahip, hem de magmaya kadar muz, fosil, maymun ve değerli taşlarla dolu!

İşte ben bunu sevdim: Sürekli yumruk, sürekli keşif!

Donkey Kong Bananza, temel olarak yeni nesil bir 3B aksiyon-platform oyunu. Nintendo EPD, klasik DK formülünü alıp Super Mario Odyssey’deki yenilikçi yaklaşımla birleştirmiş ve üzerine bolca yumruk, keşif ve mizah eklemiş. Astro Bot’un türe kattığı yenilikler de göz ardı edilmemiş ve oyuna yedirilmiş. Oyundaki temel mekaniğimiz yumruklamak ve parçalamak. Gerçekten, her problemi yumrukla çözüyoruz. “Temiz bir dayağın çözemeyeceği sorun yok” diyor ve gördüğümüz dağa, taşa, kuşa yumruk atıyoruz! Saklı kutular, kırılabilir duvarlar, zeminler, tavanlar, bizden yumruk yemeyi bekleyen düşmanlar, gizli yollar, hayatımızı kolaylaştıracak geçitler… Hepsi bir yumruk uzağımızda. Amansız bir parçalama ve yıkma isteğiyle her yere vuruyoruz, yıkıp geçiyoruz koca goril ellerimizle. Ve size bir şey söyleyeyim mi? Vuruş hissi o kadar tatmin edici ki sabahlara kadar etrafı kırıp dökesi geliyor insanın! Gündelik hayatı stresli olanlar terapi niyetine sağa sola yumruk atıp deşarj olabilirler bu oyun sayesinde. O derece bir rahatlama hissi veriyor oyun.

Hikâyeye gelince: Muz görünümlü Banandium değerli taşlarını çalan Void Co üyelerinin peşinden, Ingot Adası’ndan dünyanın merkezine doğru yerin altına yola çıkıyoruz. Kazdıkça yer altında yeni bir dünya buluyoruz ve o dünyanın sakinlerinin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Daha sonra da Void Co.’nun peşinden bir katman aşağıdaki yeni dünyaya süzülüyoruz. Yani bundan daha fazlasını bekliyorduysanız, üzgünüm ama bu oyunun en güçlü yanı hikâyesi değil. Hikâye bir amaçtan öte, üzerinde tepinip kırıp döktüğümüz sıra sıra dünyalar veren bir üretimhane adeta.

Mekan ve çevre tasarımlarıysa tam anlamıyla parmak ısırtıyor. Yerin altında keşfettiğimiz her bölgenin kendine özgü estetiğe, gizeme, yaratıcılığa ve platform bulmacalarına sahip olduğunu görüyoruz. Gördüğümüz her köşede “Orada bir şey olabilir!” hissi bizi etkisi altına alıyor ve keşfe kaptırıyoruz kendimizi. Üstelik ortalığa saçılmış tonla toplanabilir eşya, gizli görev ve zeka dolu platform kombinasyonları oyunu ciddi anlamda sürükleyici yapıyor. Bu mükemmel döngüsüyle Bananza beni içine hapsetti adeta.

Bununla birlikte karşımıza çıkan sayısız gizli bölümde oyunun bize sunduğu mekaniklerin çeşitliliği de apayrı bir konu. Kimi bölüm bizi zaman makinesine sokup yıllar öncesine götürüyor ve Donkey Kong Country günlerinden kalma iki boyutlu bölümlere fırlatıyor. En kısa sürede engelleri aşmaya, muzları toplamaya ya da maden arabasıyla o tanıdık raylarda düşmeden ilerlemeye çalışıyoruz. Kimi bölüm zıplama yeteneğimizi sorgularken, kimisi zamanlamamızı ve kontrollere ne kadar hakim olduğumuzu test ediyor. Tüm bu bölümlerde değişmeyen tek şeyse hepsinin çok eğlenceli ve bir o kadar keyifli oluşu. Zorluk seviyelerinin değişkenlik gösterdiği bu gizli bölümler başlı başına bir oyun adeta. Donkey Kong Bananza’nın bol bol üzerimize attığı bu gizli bölümlere sizin de bayılacağınızı düşünüyorum.

Eğlence şimdi başlasın: Kong Bananza formları!

Oyunun temel yeniliklerinden biri, Donkey Kong’un farklı formlara dönüşebilmesi. “Bananza” adını taşıyan bu formlar, oynanışı tamamen değiştiriyor. Bu formlar şunlar:

  • Kong Bananza: Yumruk gücünü artırıyor, büyük engelleri kırabiliyor.
  • Zebra Bananza: Kaygan zeminlerde dengeli koşabiliyor, yüksek hız veriyor.
  • Ostrich Bananza: Havada süzülebiliyor ve yumurta bombaları atabiliyor.
  • Elephant Bananza: Hortumuyla nesneleri çekip daha sonra fırlatabiliyor.
  • Snake Bananza: Çift zıplama, yüksek sıçrama ve kısa süreli zaman yavaşlatma sunuyor.

Bu formlar Elders (bilge goriller) aracılığıyla açılıyor ve oyunda ilerledikçe hepsine sırayla erişebiliyoruz. Aralarında anında geçiş yapmamız da mümkün. Bu da platform dinamiklerini ve oynanış çeşitliliğini epey zenginleştiriyor. Bazı bulmacalarda doğru Kong Bananza formunu bulmak ve onu kullanmak gerekiyor. Yani başarısızlık bir sonuç değil, oynanışımızı değiştirmemiz gerektiğinin bir işareti sadece.

Pauline: Kraliçelikten Rehberliğe

DK tarihinde ilk kurtarılan kişi olan Pauline, bu kez hikâyenin merkezinde bir rehber figür olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik artık pasif bir prenses değil; hem gitmemiz gereken yolu gösteriyor, hem de engelleri aşmamıza yardım ediyor! Kendi geçmişiyle ve DK ile olan bağlarıyla yazılmış hikâyesi, nostaljik bir tebessüm bırakıyor yüzümüzde. Oyunu iki kişi oynamak isteyenlerden birinin Donkey Kong’u diğerinin de Pauline’i kontrol etmesi iki karakterin oyundaki yerini daha net belli ediyor sanırım. Tüm multiplayer seçeneğinin bununla sınırlı olması biraz kalp kırıcı tabii ki.

Bananza’nın belki de en dikkat çekici yanlarından biri mizahi yönü ve renkli karakteri. Karşımıza çıkan her yeni karakter bir amaca hizmet ediyor. Ya bir şeyler satıyor, ya bir bulmaca çözdürüyor ya da sadece “Benim burada ne işim var?!?” dedirtiyor ve sizi güldürmeyi başarıyor. Diyaloglar esprili ve ortama cuk diye oturuyor. Eski dostlar ve cameolar da hoş bir detay olarak yerlerini alıyor.

Bir paragrafı da müzikler için ayırmam gerektiğini düşünüyorum. Eğer siz de benim gibi Donkey Kong oyunlarını yıllardır sömürmüş bir oyuncuysanız kulağınızın pasını sildiği kadar, gözlerinizin buğulanmasına sebep olacak nostaljik tınılar duyacaksınız demektir. Müzikler özüne sadık ama bir o kadar da yenilikçi ve akılda kalıcı. Ben müzikleri ve sesleri genel olarak çok beğendim. Eleştirecek bir şey bulamadım bu açıdan.

Oyun sadece oynanış çeşitliliği değil, kişiselleştirme konusunda da bonkör. Donkey Kong’a ve Pauline’e kıyafetler, aksesuarlar ve çeşitli kozmetik seçenekler seçebiliyoruz. Kimisi oynanışa hizmet ediyor ve bize bazı ekstra yetenekler sağlıyor. Her bölgeden ayrı ayrı topladığımız fosillerle o bölgedeki dükkanlardan yapabiliyoruz alışverişlerimizi. Kozmetikler hem komik hem de şık. DK’ya kravat takmak mı dersiniz yoksa Pauline’e zebra kostümü mü dersiniz, artık o size kalmış… Oyuncuyu meşgul tutma konusunda bir hayli başarılı anlayacağınız. Her bölge gizli eşyalar, saklanmış muzlar ve karakter geliştirme imkanlarıyla dolu. “Bir muz daha bulayım da öyle bırakayım” derken bir bakıyorsunuz iki saat geçmiş! İlerleyişi de organik, ödüllendirici ve tekrara düşmeden gerçekleşiyor. Topladığımız Banandium’larla Donkey Kong’u geliştirmek de oyuna ekstra bir derinlik ve kişiselleştirme imkanı katmış. Ne kadar muz, o kadar güçlü Kong yani!

Bana performanstan haber ver!

Switch 2’nin gücünü hissettiren bir oyun Donkey Kong Bananza. Gerek ışıklandırma gerek çevresel detaylar açısından son derece tatmin edici. Zaman zaman frame düşüşleri olsa da genel olarak performanstan memnun kaldığımı söyleyebilirim. Yükleme süreleri kendilerini belli ediyor ama rahatsız etmiyor. Kamera açılarının zaman zaman dar alanlarda bocalaması, belki de oyunun en can sıkıcı yönü. Neredeyim, ne yapıyorum diye kaldığım ya da ne sonuç vereceğini bilmeden sağa sola yumruk atıp bir çıkış yolu aradığım çok sahne oldu. Sonuçta yerin altına doğru kaza kaza yol aldığımız bir oyun Donkey Kong Bananza. Bu kadar farklı ortamın ve bileşenin olduğu bir oyunda bu sorunların normal olduğunu düşünüyorum. Yamalarla biraz daha toparlayacaktır. Kendi oyun deneyimim sırasında sadece bir kere kilitlenme problemi yaşadım ve oyunu tekrar başlatmam gerekti. Neyse ki yeniden başlattığımda birkaç saniye öncesinden autosave aldığını fark ettim ve çok fazla zaman kaybetmeden kaldığım yerden devam edebildim.

Dünyanın Sonuna Yolculuk

Donkey Kong Bananza, Nintendo açısından 3B platform oyunları için yeni bir referans noktası olmuş. Hem Super Mario Odyssey’in keşif gücünü ve geçmişe saygı duruşunu, hem de geçen sene yılın oyunu seçilen Astro Bot’un çevre etkileşimini ve yaratıcı mekaniklerini bünyesinde barındırıyor. Mükemmel mekan tasarımları, zengin dönüşüm mekanikleri ve muzla, maymunla dolu mizahıyla sizi kendine bağlamayı başarıyor. Nintendo, “Bir goril platform oyunu ne kadar iyi olabilir?” sorusuna çok net bir cevap vermiş: Çok ama çok iyi olabilir. İşte bu oyun size bunun ispatı.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version