Eastward: Piksel Sanatında Estetik ve Diyalog Sıkıntısı

“Eastward” eserinde piksel sanatının estetik sorunları ve diyalog eksiklikleri üzerine derinlemesine bir analiz sunulmaktadır.

admin

Aaaa, ne kadar harika bir oyun! Bu göz alıcı piksel grafikler neler böyle? Bıtbıtbıtbıtbıtbıt… Renkler hayat dolu, karakter tasarımları şeker gibi, müzikler ise tuti frutti lolipop gibi. Bıtbıtbıtbıt… Diyaloglar da o kadar tatlı ki, oh oh, ne sevimli… Bıtbıtbıtbıtbıtbıt… Ya bitmiyor mu? Bitbitbitbitbit… BİTMİYOR MU? BİTBİTBİTBİTBİTBİT… OYUNA GEÇİŞ YAPAMIYORUM! BİTBİTBİTBİTBİT… BİTSENE, BU NE DİYALOG BÖYLE? Bitbit… Şimdi baktım, sonunda bitti. Kızı bir kenara koydum, tavamı alıp böcek ezmeye çıkacağım… Çatçutçatçut… Oh, iyi ki bulmacalar var. Bulçözbulçözbulçöz… Yine bir ara sahne mi girdi? BITBITBITBITBITBITBITBITBITBITBIT… LAN, YİNE BİTMİYOR MU BU?

RDR2’den sonra en çok X’e basacağınız oyun! “Steam’deki en iyi Piksel grafikli 10 oyun” listesi yapacak olsak, Eastward kesinlikle yer alacak. Şanghay merkezli geliştirici PixPil’in, sanırım, ilk proje olarak duyurduğu bu yapım, Çin kökenli bir el emeği eser ve bir felaket sonrası dünyada geçiyor. İşçi sınıfının fedakâr kahramanı John ile evlatlığı Sam’in, yer altındaki köylerini bırakarak, kötü bir yer olduğu söylenen yüzeye, ardından da trenle doğuya yolculuklarını anlatıyor. Bu inceleme için yazdığım giriş paragrafı, ne yazık ki Eastward ile olan tecrübemi tam olarak yansıtıyor. Eğri oturup doğru konuşayım, oyunun adıyla birlikte anılan Final Fantasy ve Dragon Quest gibi yenilikler benim oyun kültürüme dahil değil. Dönemlerinde oynamış olabilirim ama yaşım buna uygun değil. Bu sebeple oyundaki diyalog yoğunluğu sevenleri, daha önce çıkmış benzer oyunların yarattığı bir ekolden geliyorsanız affola. Ancak ben bu oyundan sıkıldım.

Oynamama sadece 20 dakikalık izin verip, ardından 10 dakikalık diyalog dizileri arasına sıkıştırılmam bana hayatın tadını kaçırttı. Sürekli olarak sizin tuşlarınızı bekleyen ve tamamen çizgisel akan konuşmaların her kelimesini geçirebilmek için beklemek zorunda olmak da ayrı bir işkence. “Ara sahne girince ben bırakırım, kendiliğinden aksın” gibi bir durum yok; o el, o kolda beklemek zorunda kalıyorsunuz. Dört yaşındaki bir çocuğa çiş yaptırıyoruz resmen.

Eşeğe ölme diyorsunuz ama eşek ölüp kurtuluyor, siz kalıyorsunuz. Size şunu söylemeliyim ki, ben her oyunu klavye ve fare ile oynayan, klavye-fare desteği olmayan PC portlarına el atmayan biriyim. Şu yaz ağır bir Hack’n’Slash yoksunluğu yaşadım, PC’ye çıkan Ninja Gaiden Master Collection ve No More Heroes 1-2’yi klavye fare desteği yok diye oynamadım. Şu oyunu sol yanıma yatırıp “x ekseninde” yürütmek isteyecek duruma geldiğim için Eren’den bir kol ödünç aldım ama, Disco Elysium ya da benzeri bir diyalog ağırlıklı oyunu sabahlara kadar keyifle oynarım; RPG’lerle bir sorunum yok. Ancak benim sıkıntım Eastward ile. Oyundaki diyalog bombardımanı, Sam’in başlangıçta “John o ne? Okula gideyim mi? Earthborn çok güzel” gibi sevimliliği ile başlıyor, 20 saat boyunca böyle devam ediyor! Youtube’a baktım, oyun 8 saatlik diyalog içeriyor! Bu sürenin büyük kısmı karakterler arası sevimliliklerle geçiyor ve her satırı geçmek için tamamen belirmesini beklemeniz gerekiyor. Evet, güzel bir görsel deneyim sunmuşsunuz ama bu kadar uzun süre beklemek zorunda kalmamalıyım. Oyunun hikayesi gerçekten güzel ama yazım tarzı hikaye temposunu düşürdüğü gibi, oynamayı da sık ve uzun aralıklarla kesiyor; bir seferde 1 saatten fazla oynamak zorundasınız.

“Ha böyle olmalı!” demek için uzun süre beklemek! Oynanış nasıl peki? Basit ama etkileyici. John’un tavası ve bombaları, Sam’in ise düşmanlardan çok bulmacalarda kullanılan psişik güçleri mevcut. Karakterler arasında geçiş yaparak engelleri aşmanız, bazen de ayrı düşmelerini sağlayarak baba-kızı bir araya getirmeniz gerekiyor. Mekanikler oldukça basit ama bunun olmasına gerek yok; oyun atmosferine uygun, sorunsuz çalışıyor. Bölümler genel olarak oldukça çizgisel ve hızlıca çözülmesi gereken sevimli bulmacalar içeriyor. Bölüm sonu savaşları ve düşman çeşitliliği de tatmin edici. Oyunun her karesi estetik açıdan muhteşem ve her animasyon göze ayrı bir zevk veriyor, bu yüzden basit bulmacaları çözmekten veya kolay düşmanları alt etmekten sıkılmıyorsunuz; ta ki bir sonraki ara sahne gelene kadar.

Eastward, büyük bir özenle inşa edilmiş dünyasıyla öne çıkan bir inci; ancak eğer oynamaktan çok izlemeyi seviyorsanız, kesinlikle almayın. Fazla sevimlilik ve kontrolleri size emanet etme noktasında tereddüt ediyorsanız, başında ruhunuzu teslim etmeniz işten bile değil. Ancak “iyi bir Pixel Art için ruhumu teslim ederim” diyorsanız, Eastward bulabileceğiniz en iyi yapımlardan biri.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version