Embracer Group, 2022 yılının sıcak yaz günlerinde Square Enix’in Batı stüdyoları olan Crystal Dynamics, Eidos Montreal ve Square Enix Montreal’i satın alarak oyun dünyasında heyecan yarattı. O zamanlar, gelecekten umut dolu sinyaller alıyorduk. Hani derler ya, “Vay be bu işler güzel gidecek!” Evet, bu duygularla doluyduk. Yine ünlü oyun gazetecisi Jason Schreier, Eidos Montreal’in yeni Deus Ex üzerinde çalıştığı haberini vermişti. “Of, Cloud un kazanlarını düşüreceğiz, yaparsınız siz bunu!” derken pek de ummadığımız bir dönüş yaşandı; çünkü işler derin bir karmaşaya girmeye başladı.
Ne oldu da böyle bir hale geldik? Düşünsenize, Embracer bu üç stüdyoyu almış ve hepsine kol kanat germişti, güllük gülistanlık bir tablo çiziliyordu. Ama tabii ki, bu masaldan, yalnızca bir kısa hikaye çıkar. Ters giden şeyler, _fırtınanın öncesindeki sessizlikte_ gizliydi. Embracer, beklenen mali anlaşma gerçekleşmeyince “eyvallah” dedi ve satın aldığı stüdyoları sırayla kapatmaya başladı. O durumda kimler gülüyor kimler ağlıyordu? İpe un serilen stüdyolar ve iptal edilen oyunlar, oyun dünyasında alev gibi yayıldı. Ve evet, yeni Deus Ex oyunu maalesef bu korkunç iptaller listesinin son kurbanı oldu.
Yine Jason Schreier’in haberine göre, Eidos Montreal’in üzerinde çalıştığı Deus Ex oyunu iki yıl boyunca hayallerde yaşadı! Ama gerçek dünyanın sadece bir tuş tıklaması kadar uzakta olduğunu kim bilebilirdi ki? Eidos Montreal’de bir de genel işten çıkarmalar rüzgarı esmeye başladı ve 97 kişi bu acımasız değişimden nasibini aldı. Yani bu, çalışanların yaklaşık %20’sinin çuvalın dışına atıldığı anlamına geliyor. Bir masa başında kendilerini demonstra alan bu yaratıcı zihinler, şimdi başka kapıların çalınmasını bekliyorlar.
Şimdi gelin, biraz gerçekçi olalım, Eidos Montreal gibi yaratıcı ve başarılı bir stüdyonun başarısız yönetimlerin elinde çöp olma yolunda ilerlemesi gerçekten de düşündürücü. Dünyanın en büyük oyun hayranları bile atılan bu adımlar karşısında şaşkınlık içinde, “Ne oluyoruz ya!” diye mırıldanıyorlar. Sonuç olarak, Deus Ex, bir kurban olmaktan öteye geçemedi ve umudun saklandığı kenar köşelerde edinilen deneyimle belki de başka projelere yöneliriz. Hani birileri diyecek ki, “Hayal kurmayı bırak, gerçeklere dön!” Evet, bu da doğru. Ama bazen hayal kurmak, efsane kahramanların göğsünü kabartması için gereklidir. Kim bilir, belki çok yakında Eidos Montreal başka bir hayalle geri döner. Umut her zaman vardır, tabii ki ilk önce işten çıkarılmayanların umuduyla!