Fallout serisi, video oyunları arasında adeta bir efsane. Yani, bir nevi oyun dünyasının rockstar’ı gibi! Herkes bu seriyi konuşuyor, fanları birbirleriyle tartışıyor ve “en iyi Fallout hangisi?” sorusunu gündeme getiriyor. Ama gelin görün ki, bu serinin en son çıkan oyunu, Fallout 76, oyuncular arasında pek de sevilmedi. Hatta bazıları o kadar hayal kırıklığına uğradı ki, sanki en sevdikleri çikolata dükkanının kapandığını öğrenmiş gibi hissediyorlar! Ve işte bu nedenle, Bethesda’nın CEO’su Todd Howard, bu durumdan bahsetmek zorunda kaldı. Bu durum, “İyi bir niyetle yola çıktık ama sonuçlar pek de öyle olmadı” demek gibi bir şey.
Howard, The Guardian’a verdiği röportajda, Fallout 76’nın neden bu kadar olumsuz tepkiler aldığını açıkladı. Bu oyunun, Bethesda’nın online oyun pazarından pay kapma çabasının bir ürünü olduğunu kabul etti. Yani, bir bakıma, “Hadi bakalım, Fallout serisiyle biraz online dünyaya da dalalım!” dediler. Ama bu dalış, derin bir havuza değil, yüzeydeki çamurlu suya atlamak gibiydi. Oyuncular, Fallout dünyasında yalnız olmadıklarını, ama aynı zamanda yanlarında başka “kaçık” oyuncuların olduğunu görmek istemedi. Yani, oyunun bir multiplayer deneyimi sunarken, aslında çok oyunculu olmanın getirdiği bazı sıkıntılar da ortaya çıktı. Burada bir ironi var, değil mi? Oyuncular çoklu olmayı isterken, bir yandan da yalnız kalmayı tercih ettiler. Kafalar karışık, değil mi?
Özellikle Fallout 76’nın ilk dönemlerinde yaşanan hatalar, oyuncuların sabrını sınadı. Hatalar öyle birikti ki, bir oyuncu daha oyunun başında kaybolurken, diğerleri ise NPC’lerin (Non-Player Character) eksikliğinden yakındı. Oyuncular, “Nerede bu NPC’ler?” diye sordu. Yani, kısacası, “Neden beni yalnız bıraktınız?” diye feryat eden bir oyuncu kalabalığı oluştu. Oyun, adeta bir “hayalet şehir” gibiydi. Gerçekten de, Howard’ın “Oyuncuları hayal kırıklığına uğrattık” sözü, bu yaşananların ardından daha da anlam kazanıyor. Oyuncular, eski Fallout oyunlarındaki gibi derin bir hikaye ve karakter etkileşimi beklerken, bir bakıyorsunuz, ortada sadece bir harita ve kaybolmuş birkaç oyuncu kalmış!
Howard, bu durumu açıklarken, “Bizler tek kişilik oyunların büyük hayranlarıyız” dedi. Yani, Bethesda’nın kalbinde hala tek kişilik oyunlar yatıyor. Ama bir yanda çok oyunculu deneyimler yaratmaya çalışmak, diğer yanda oyuncuların tek başına keyif almak istemesi, burada bir çatışma yaratıyor. Bu çelişki, Fallout 76’nın en büyük sorunlarından biri oldu. Oyun, bir grup insanın bir araya gelip birlikte oynamasını sağlamak yerine, tam tersine, herkesin kendi köşesine çekilmesine neden oldu. Yani, “Gel birlikte oynayalım!” demek yerine, “Hayır, sen kendi yoluna git, ben kendi yoluma!” dedirtti.
Şu an Bethesda’nın yeni projeleri üzerinde çalıştığını düşününce, Fallout serisinin bir sonraki tek kişilik oyununu görmek için biraz daha beklememiz gerektiği aşikar. Starfield ve yeni Elder Scrolls oyunu üzerinde çalışmalar devam ederken, merakla beklenen yeni Fallout oyunu, sanki bir gün doğacak güneş gibi, ufukta belirmeyi bekliyor. Ama bu bekleyişin, oyuncuları ne kadar heyecanlandırdığını ve aynı zamanda hayal kırıklığına uğrattığını da unutmamak gerek. Sonuçta, Fallout serisi, bir çikolata kutusu gibi; bazen içinden çok sevdiğiniz bir parça çıkar, bazen de birdenbire “Neden bu kadar tuhaf bir şey var?” diye düşündürür. Özetle, Fallout 76, serinin en kötü şakası olarak hafızalarda kalacak gibi görünüyor. Ama yine de, her şakada bir gerçek vardır; bu da, Bethesda’nın gelecekte daha iyi bir deneyim sunma potansiyeline sahip olduğudur.
