Felix The Cat: Retro Oyunların Modern Dünyası

Son zamanlarda okuduğum bir haberde, 2010 yılından önce piyasaya sürülen oyunların yalnızca %13’ünün günümüz platformlarında erişilebilir olduğu belirtiliyordu. Bu durum, yüz binlerce eski oyunun oynanabilmesi için tek alternatifin yasa dışı emülasyonlar kullanmak olduğunu ortaya koyuyor. Tabii ki, eğer bu oyunların orijinal konsolları ve medya kartuşlarının yüksek maliyetleri göz önüne alınmazsa (örneğin, Mario oynamak için Famicom ve kartuşunu almak gibi). Bu sebeple, modern sistemlerde yer alan toplama paketler ve port’lar oldukça değerli hale geliyor. Felix The Cat oyunu da bunun güzel bir örneği.

Felix, benim gibi eski nesil dinozorların bildiği bir karakter. Aslında yalnızca bir tane oyunu bulunan bu karaktere ait Carbon Engine tarafından hazırlanan bu paket, hem NES hem de Gameboy sürümlerini içeriyor. Uzun süredir bu oyunu “Sen Bu Oyunu Bilmezsin” köşesinde ele almayı planlıyordum ve bu paket benim için oldukça sürpriz oldu. Felix The Cat, çılgın bir profesör tarafından kaçırılan kız arkadaşımız Kitty’i kurtarmaya çalıştığımız klasik bir platform oyunu. Toplamda 8 bölüm bulunuyor ve her bölümde 3 kısım var. Her bölümün sonunda da bizi zorlayacak bir boss savaşı bekliyor.

• Düşmanlarımıza, yanımızda taşıdığımız sihirli çantadan çıkan yumrukla saldırabiliyoruz.
• Ayrıca, topladığımız sihir taşlarıyla silahımızı geliştirme imkânımız var. Örneğin, her 10 sihir taşı topladığımızda, Felix önce etrafa yıldızlar saçan bir sihirbaza dönüşüyor, ardından korna sesiyle saldıran bir araba sürüyor ve sonunda top atışı yapabilen bir tanka biniyor.

Bu sihirli silah varyasyonları bölümlere göre değişiyor; örneğin, deniz bölümünde bottan yunusa geçiş yapabiliyoruz. Ayrıca, oynanış açısından farklı mekanikler sunan bölümler mevcut. Uçtuğumuz, yüzdüğümüz, dalış yaptığımız ve hatta bir shooter tarzında oynadığımız alanlar bile var. Bu da oyunun tekdüzelikten uzaklaşmasını sağlıyor.

Grafik kalitesi açısından NES üzerinde yer alan en renkli oyunlardan biri olan Felix The Cat’in dünyası, canlı renklerle dolu ve Felix’in animasyonları oldukça başarılı. Bu açıdan NES’teki Kirby oyunu ile rekabet edebilecek bir seviyede. Ancak, general olarak biraz kısa ve kolay bir oyun olarak değerlendiriyorum. Küçükken kuzenimle birlikte yaklaşık 2 saatte bitirdiğimizi hatırlıyorum. Eğer paketin sunduğu geri sarma ve kayıt alma özelliklerini kullanırsanız, siz de oyunu 2 saatten kısa bir sürede tamamlayabilirsiniz. Ben şahsen çocukluğumdaki sabrımı kaybettiğim için bu özellikleri kullandım.

Pakette sunulan yeniliklere gelecek olursak, oyunun pek de başarılı sayılmayan Gameboy versiyonu da mevcut. NES sürümünden daha az bölüme sahip olması beklenilen bir durumdu; ancak kare sayısının benim gibi retro meraklılarını bile rahatsız edecek kadar düşük olması üzücü. Yine de, bu seçeneği sunmayı takdir ettim. Ayrıca, Felix The Cat, Avrupa ve Amerika’da çıkmasına rağmen Japonya’da piyasaya sürülmemiş. Bu sıra dışı duruma çözüm olarak, paketin içinde Japonca dilli bir Famicom versiyonu da yer alıyor.

Ayrıca, NES sürümlerini flicker ve yavaşlama olmadan oynayarak daha akıcı bir deneyim elde edebiliyorsunuz. Diğer ekstralar ise toplama paketlerine ait standart özellikler. Kayıt alma, geri sarma, CRT televizyon filtresi, ekran boyutu ve arka plan seçenekleri gibi. Ancak, oyunda herhangi bir galeri olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı. En azından, Castlevania Collection’da olduğu gibi oyunların orijinal kutuları ve kitapçıkları dijital olarak eklenebilir, böylece retro oyun deneyimi daha etkileyici olabilirdi.

Felix The Cat, zamansında pek değer görmemiş, 8-bit döneminin sağlam oyunlarından biri. Bu tür klasik platform oyunlarını sevenlerin keyif alacağını düşünüyorum. Yeni nesillere aktarılması da beni oldukça mutlu ediyor. Umarım bu gibi modern paketlerle diğer sayısız retro oyun da gün yüzüne çıkabilir. İnsanları emülasyondan uzak tutmak için bu tür düzenlemelerin kesinlikle yapılması gerekiyor.