Yasakların dünyasına hoş geldiniz! Medyanın bu eğlenceli alanında, yasaklar asla popülerliklerini kaybetmiyorlar, tıpkı çilekli dondurmanın yaz aylarında olduğu gibi. Yani öyle görünüyor ki, herkesin özgürlük naraları attığı yerlerde bile, bazı konular işin içine girdiğinde yasaklar kapıyı çalabiliyor. Aman dikkat! Aşk meyveleri gibi yaban ellerde dolaşan pek çok şey var, o yüzden bazen bu durumlar aniden anlayışlı ve yasakçı bir karaktere bürünebiliyorlar. Şimdi bu muazzam yasak merakını biraz daha açığa kavuşturalım ve son haberimize geçelim.
Guardian’ın paylaştığı ilginç bir habere göre, Fransa’nın resmi gazetesi tam da bu yasakların keyfini sürenler için yeni İngilizce teknoloji jargonu kurallarını yayınlamış. Agence France-Presse neden mi bu konuda bir haber yaptı? Çünkü Fransa’nın Kültür Bakanlığı, Fransızcayı koruma görevini üstlenmiş. Ama kim bilir, belki de İngilizce kelimelerin sempatik yanından etkilenmişlerdir. Rüzgar gibi geçen bu yeni düzenlemenin temel amacı, Fransız dilinin ‘saf’ bir yapıda kalmasını sağlamak. Yani düşünün, bir zamanlar eğlenceli ve soyut terimlerle dolu olan oyun dünyası, şimdi Fransızca terimlerin kıskacına alınmış durumda. Yani o kadar da kötü değil, değil mi? Şimdi hep birlikte bakalım, bu yeni dönemde bazı ilginç kelime değişikliklerine!
Kültür Bakanlığı, teknik olarak oyuncuların bundan sonra daha ‘Fransız’ bir iletişim dili kullanmalarını istiyor. ‘Pro Gamer’ yerine ‘joueur professionnel’, ‘streamer’ yerine ‘joueur-animateur en direct’ demeyi öneriyorlar. ‘Cloud gaming’ için ise ‘jeu video en nuage’ ifadesi devreye giriyor. Evet, ‘bulut’ kavramı, tam olarak gitmiyor, ama olacak işte! Son olarak, ‘e-sports’ kavramı da ‘jeu video de competition’ olarak değişiyor. Peki, bu kadar büyük değişiklikler oyuncular için ne anlama geliyor? Yine de tüm bu kelime oyunları, her kesimden insanların bu kavramları anlamasını kolaylaştıracak mı? Bu işte bir tuhaflık var gibi duruyor, değil mi?
Elbette bu yeni değişiklikler, Fransız vatandaşlarının İngilizce terimler kullanmasını yasadışı hale getirmiyor; ancak burada söz konusu olan, resmi görevi olanların bu yeni Fransızca karşılıkları kullanma zorunluluğunun gelmesi. Yani artık resmi dergi, gazete, ya da belki de bir oyun yayınında ‘pro gamer’ demek yerine ‘joueur professionnel’ demek zorundalar. Düzenlemenin eğlenceli tarafı, oyunculara ya da oyun dünyasına aşina, ama resmi belgelerde ya da konuşmalarda bu kurallara uymak zorundalar. Gerçi biraz ironik – bir yandan eski terimleri kullanmak serbest ama işler resmi belgeler ile merhaba dediğinde, sarı yelek giyip ülkenin resmi diline dönmek zorundasınız!
Sonuç olarak, yasaklar ve kısıtlamalar her zaman tartışma yaratıyor. Ya da belki de kısıtlamalar, sadece Türk usulü sabırsız insanlar için eğlence kaynağıdır. Belki bir Fransız kahkahası olarak stadı dolduran bu durum, gün gelir herkesin gülüp geçebileceği türden bir hal alır. Kim bilir, belki de bu yasakların arkasındaki asıl motive, bizi düşündüren ve gülümseten bir gelişme yaratmaktır. Yozlaşan diller ve değişen kelimeler arasında, hem kendimizi hem de kültürümüzü korumaya çalışırken, işte böyle yerinde bir gülüş ile bu sürece geri dönebiliriz.