I Am Your President: Amerikan Başkanlığına Adım Atmak

Politik simülatörlerin büyüleyici dünyasında kaybolmayı seviyorum. Bu türde yeni bir oyun piyasaya çıktığında, elimden geldiğince ona bir şans tanımaya gayret ediyorum. Politika simülatörleri, strateji oyununun bir alt türü olarak, farklı şekillerde karşımıza çıkabiliyor. Bazı oyunlar, dünyanın herhangi bir ülkesini yönetme imkanı sunarken, diğerlerinde belirli bir ülkenin lideri olmanın sorumluluğu üstleniliyor. Bu durum, bazen kurgusal bir ülke temel alınırken, bazen de gerçek bir ülkenin kurgusal bir versiyonu ile gerçekleşiyor. I Am Your President da bu ikinci kategoriye ait bir oyun olup, sizleri Amerikan Başkanı’nın koltuğuna oturtuyor. Buradan sonrası ise “Make America Great Again” hikayesinin görülmeye başlandığı yer.

Bu oyun, başkanlık makamına oturacak karakterimizin çocukluğundan itibaren nasıl ideal bir başkan adayı haline geldiğini anlatan bir hikaye ile başlıyor. Görseller, geçmişteki ABD başkanlarının yaşadığı trajediler ve skandalları gösterirken, kahramanımız da bu durumlardan çıkardığı dersleri bizlerle paylaşıyor. Bu noktada, oyunun mizahi diline de tanıklık etmeye başlıyoruz. Kahramanımız, bir tür Designated Survivor pozisyonunda, aniden kendini ABD Başkanı olarak buluyor. Bu andan itibaren hızlıca işlere ısınmak durumundayız. Ama bunun öncesinde siyasi eğilimimizi belirleyip önceliklerimizi netleştirmek gerekiyor.

Isınma turu sırasında, danışmanlarınızdan biri size çeşitli sorular yöneltiyor ve verdiğiniz cevaplar doğrultusunda politik yelpazedeki konumunuz belirleniyor. Hangi partiden başkan olacağınız da bu şekilde tespit ediliyor. Ancak itiraz edebilir, “Hayır, ben diğer partiden devam edeceğim” diyerek kendi yolunuzu seçebilirsiniz, bu tamamen size kalmış. Öncelikli hedeflerinizi belirledikten sonra, artık başkanlık rolüne soyunmaya başlayabilirsiniz. Mars’a insanlı uçuş gerçekleştirmekten terörle mücadeleye kadar birçok ana hedefin yanı sıra halkın gözünde saygın biri olma gibi yan hedefler de belirleyebilirsiniz.

Isınma aşamasından sonra, yavaş yavaş başkanlık yetkilerini elimize almaya başlıyoruz. Bakanlarınız ve danışmanlarınız ofisinize girip çıkıyor, size çeşitli durumlar hakkında bilgi veriyor ve talimatlarınızı bekliyorlar. Aldığınız kararlar, toplum (halk nezdindeki itibarınız), politika (parti ve ekip üyelerinizden aldığınız destek), sanayi (üretim miktarınız), ekonomi (gelirleriniz), ordu (askeri gücünüz) ve diplomasi (diğer ülkelerle ilişkilerde etkinliğiniz) gibi alanlara olumlu veya olumsuz etkiler yapıyor. Bu değişiklikler, sizleri başarı ya da başarısızlık yolunda ilerletecek taşları döşüyor.

• Basın toplantıları, röportajlar ve basın açıklamaları, kararlarınızın benzer etkilerini gösteriyor.
• Basın toplantılarında, soruları soracak kişileri ve sonrasında en uygun cevapları seçiyorsunuz.
• Röportajlar için danışmanınızın hazırladığı notlar sayesinde en makul cevabı belirleme şansınız var.
• Basın açıklamalarında ise, metni oluşturmak için üç bölüm dolduruyorsunuz ve her bölüm için üç seçenek sunuluyor.

Ayrıca, “Screech” meselesi de var, yani sosyal medya üzerinden aksiyon almak durumunda kalıyorsunuz. Bu kısım oyuna esprili bir hava katıyor; ancak bazen daha ciddi şeyler paylaşmak istediğinizde, arzu ettiğiniz metinleri bulamamak hayal kırıklığı yaratabiliyor. Belirli konularda eylem alıp almama kararı verirken, önünüze konulan taslak metni imzalayıp onay veriyorsunuz. Bunun sonucunda ise yol, su ve elektrik gibi konular gündeme geliyor.

Dünya bir sahnedir… Her turda belirli bir aksiyon puanına sahibiz ve bu puanı iki ana alanda kullanabiliyoruz. Birincisi projeler. Sağlık ve askeri harcamalar gibi birçok başlık altında pek çok proje mevcut; her bir başlıkta dört projeye kadar seçim yapma imkanı bulunuyor. Projelerin avantajları ve dezavantajları bulunuyor; bu nedenle hangi projelere öncelik vereceğiniz büyük önem taşımakta.

Aksiyon puanları, dünya haritasında da kullanılabiliyor. Harita üzerindeki her ülkeye karşı belirli ilişkileriniz var; hangi ülkede hangi faaliyetleri yürütebileceğiniz, o ülkeyle olan diplomatik ilişkinize bağlı. Başlangıçta yalnızca istihbarat ve ticaret anlaşmaları gibi sınırlı faaliyetler mevcutken, projelerinizi hayata geçirdikçe diplomatik ilişkileri geliştirme veya askeri üs kurma gibi seçenekler de açılıyor.

Ayrıca, dünya haritasında bir dizi olayla karşılaşıyor ve burada da seçim yapmanız gerekiyor. Bu olaylar, başlangıçta belirttiğimiz altı istatistikte değişikliklere yol açabiliyor. Ancak bu olaylar daha sık karşımıza çıkarsa ve kalıcı etkilere sahipse, oyunun ilgi çekici yönleri artabilirdi. Oyunun bazı unsurlarının “yerinde düşünülmüş, ancak uygulanamamış” olduğu görüşündeyim. Farklı başlıklarda krizlerle karşılaşsak da, doğrudan müdahale edememek, bu süreci sıkıcı hale getirebiliyor.

Sonuç olarak, oyunda yer alan esprili dil kullanımıyla ilgili de benzer düşüncelerim mevcut. Mizahi unsurlar, oyunu renklendirirken, bazen de aşırıya kaçmak gibi görünüyorlar. Şunu söyleyebilirim ki, yapımcılar neleri eklemeleri gerektiğini tespit etmiş olsa da, bu unsurların uygulanmasında sorun yaşıyor gibi görünüyor. Kimi unsurları gereğinden fazla, kimilerini de göz ardı ederek, arzu edilen etkiyi yaratmaktan uzak kalmışlar. Ancak, gelişim potansiyeli var. Geride bıraktığımız bir aylık deneyimlerim ışığında, yapımcıların geri bildirimlere dikkat ederek hızlı güncellemelerle sorunları giderdiğini görmek memnuniyet verici. Oyuna yeni senaryolar ve içerikler ekleniyor olması da umut verici. Mevcut haliyle çok dikkat çeken bir yapım olmasa da, siyasi simülatörlere yeni başlayacaklar için eğlenceli bir giriş noktası olabilir.