Interrogation: You Will Be Deceived – Bir Polisiye Macerası

Geçtiğimiz aylarda, Night Call isimli bir oyunun incelemesini paylaşmıştık. Hatırlayacak olursanız, sıradan bir taksi şoförü olarak bir seri katilin yakalanmasına yardımcı oluyorduk. Taksiye binen yolcularla yaptığımız sohbetler aracılığıyla bilgiler topluyor ve katili bulmaya çalışıyorduk. Bu sefer, sohbetten sorguya, taksi şoförlüğünden polisliğe geçiş yaptığımız bir yapım var karşımızda: Interrogation: You Will Be Deceived. Aslında, bu oyun daha önce radarımda yer almıyordu. Ancak, sevdiğim tarzda bir oyun olmasının yanı sıra, Night Call’da eksik kalan unsurları tamamlayabileceğini düşünerek, beklentilerimi karşılayacak bir oyun olup olmadığını merak ettim.

Hırsızlık, Cinayet ve Terör Temaları

Oyun, basit bir hırsızlık vakasıyla başlıyor. Bu vakayı takiben bir cinayet soruşturmasına geçiyoruz. Başlangıçta sıradan bir cinayet gibi görünen bu vaka, derinleştikçe katilin radikal görüşlere sahip bir örgütün sempatizanı olduğunu ortaya koyuyor. Henüz adı fazla duyulmamış olan The Liberation Front adlı bu örgüt, sonraki vakalarla birlikte ana gündemimiz haline geliyor ve kendimizi bir terörle mücadele biriminin başında buluyoruz. Hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, bu örgütü açığa çıkarmaya çalışıyor, oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. Bunu yaparken, zaman zaman bir bombalı saldırıyı engellemek veya bir rehine krizini kimsenin burnu kanamadan çözmek zorunda kalıyoruz. Bağlantıları açığa çıkarmak, örgütün kimler tarafından desteklendiğini ve finansal kaynaklarını deşifre etmek, bizim için hayati bir görev haline geliyor.

İyi Polis-Kötü Polis Dinamikleri

Interrogation, metin tabanlı bir macera oyunu olarak tanımlanabilir. Ancak, zaman zaman geçtiğimiz aylarda incelediğimiz Laura Silver’ın Talihsiz Maceraları gibi bir görsel romana kaydığını da belirtmek gerekiyor. Bunun yanı sıra, bazı strateji ögelerini de içerdiği için, oldukça katmanlı bir deneyim sunuyor.

Oyunun temel mantığı oldukça basit. Sorgu odasına geçmeden önce, olay hakkındaki bilgileri gözden geçiriyor ve sorgulanacak kişi veya kişilere dair dosyaları okuyarak hazırlığımızı yapıyoruz. Ardından sorgu süreci başlıyor. Karşımızdaki kişilere bazı sorular sorarak bir itiraf almaya çalışıyoruz. İtirafı alabilmek için, doğru konulara temas etmek, yeni başlıklar açmak ve karşınızdaki kişinin duygusal durumunu uygun hale getirmek gerekiyor. Sorgu sürecinde, kitabına uygun soru-cevap faslı ile ilerleyebileceğiniz gibi, kötü polis rolüne bürünerek daha sert yöntemler de uygulayabilirsiniz. Özellikle zaman sınırlı durumlarda, şiddet kullanmak zorunda kalmak, kimi zaman kaçınılmaz bir seçenek haline gelebiliyor. Ancak, bu durumun olumsuz sonuçları olabileceğini unutmamak lazım; ses kaydındaki kopukluklar dikkat çekebilir ve ekibinizdeki üyelerin de bu duruma tepkileri olabilir.

Ekibi Yönetmek ve Stratejik Hamleler Yapmak

İlk sorgulardan sonra ekibimize üç yeni üye katılıyor. Bu karakterlerin dosyalarını inceliyor, yeteneklerini ve geçmişteki sorunlarını öğreniyoruz. Bu bilgiler ışığında, hikâyenin ilerleyen safhalarında ekibi en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Sorgular arasında ekip üyelerine çeşitli görevler vererek, hem olaylarla ilgili en başarılı olanları yönlendirmeye çalışıyoruz. Üyelerle ilişkilerimizi iyi tutmak önemli; zaman zaman onlarla birlikte bir pub’a gidip vakit geçiriyoruz. Sonuçta, liderlik zorlu bir iş ve elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.

Hoşunuza gidebilecek bir detay da var: Belirli sayıda vaka çözdükten sonra karakteriniz için tanımlayabileceğiniz bazı özellikler ortaya çıkıyor. Bu seçimler, sorgulardaki performansınıza ve olayları çözme yöntemlerinize doğrudan etki ediyor. Örneğin, kötü polis rolüne ağırlık vermek istiyorsanız, şüphelileri daha rahat korkutacak özellikleri tercih edebilir; yoksa, kuralına göre hareket eden bir polis olmayı seçebilirsiniz. İdeolojik meseleleri iyi anlayan bir karakter olursanız, sorgularda bu temalar üzerinden soru sorarak örgüt üyeleri arasındaki farklılıkları vurgulayabilirsiniz.

Bütçe Yönetimi ve Medya İlişkileri

Oyunda kullanabileceğimiz bir bütçe mevcut. İnsan kaynakları raporu talep ederek personelin durumunu değerlendirebiliyor, halkla ilişkiler konusunda destek alarak toplumsal desteği artırmaya çalışıyoruz. Okul programları düzenleyerek gençlerin kanun görevlilerine sempati beslemesine katkıda bulunabiliyoruz. Ayrıca, ekibimize eğitimler vererek yeni teknikler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayabiliyoruz. Uzun lafın kısası, sorgu kısımlarının dışında da yönetmemiz gereken bir sistem var.

Kamuoyu ve medya desteği ile ilgili çalışmaların bir ayağı da zaman zaman verdiğimiz röportajlar oluyor. Her sorgunun arkasından paylaşılan basın bültenlerinde bazı kısımları kendimiz yazıyoruz. Ancak, bu metinlerden daha etkili olan araç, röportajlar. Belirli aralıklarla bir gazeteci ile görüşerek soruşturmanın gidişatını kamuoyuna açıklama fırsatına sahip oluyoruz.

Görevler arasında performans değerlendirmesi yapabileceğimiz ve olaylar ile kişiler arasındaki bağlantıları takip edebileceğimiz bir ekranımız var. Arada parçalanmış bir delili bir araya getirip şüphelileri tespit etmek gibi küçük görevlerimiz de oluyor. Sonrasında, yeni göreve doğru yol alıyoruz.

İki Mod Arasındaki Farklar

Oyunda iki farklı mod bulunuyor: Interrogation Challenge ve Narrative Experience. İlki daha zorlu bir deneyim sunarken, diğeri hikâyeye odaklanmak isteyenler için tasarlanmış. Teoride böyle bir ayrım olsa da, pratikte önemli bir fark göremedim. Belki de tek bir fark olarak, Narrative kısmında işleri batırmak için daha fazla çaba sarf etmeniz gerekirken, Interrogation modunda biraz daha esnek olabiliyorsunuz. Ancak, her iki modda da başarısız olursanız, Rewind tuşuna basarak hatanızı telafi etme şansınız var.

Bazı vakalarda, karakteriniz daha başından belli oluyor. Ancak bazılarını keşfetmek için çaba sarf etmeniz gerekebilir. Bu, belki de oyunun geniş kitlelere hitap etmesi için yapılmış bir tercih, fakat hikâyenin etkileyiciliğini zayıflatıyor. Ayrıca, aynı soruları tekrar tekrar sorma durumu, oyunun gerçekçiliğini olumsuz etkileyebiliyor. Süre kısıtlı görevlerde bu durum daha az hissedilse de, vakti bolken sonsuza kadar aynı soruları sormak, oyuncular için can sıkıcı hale gelebilir.

Son olarak, oyundaki karar verme süreçlerinin sınırlı olması dikkat çekiyor. Sorgunun sonucunun önceden belirlenmiş olması ve belirli bir yola zorla yönlendirilmek, oyuncunun deneyimini olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.

Özetlemek gerekirse, Night Call için ‘kaçırılmış bir fırsat’ demiştim. Interrogation ise bir adım daha iyi bir performans sunuyor. Ancak, mevcut malzemeye kıyasla yine de zayıf kalmış gibi hissediyorum. Yine de polisiye oyunlara ilgi duyanların, adli vakaları çözmekten keyif alanların denemesi gereken bir yapım. Beklentileri yüksek tutmadan, orta halli bir oyun olduğunu kabul ederseniz, Interrogation: You Will Be Deceived keyif alabileceğiniz bir deneyim sunuyor.