Çizgi Roman Uyarlamaları: Joker’in Sıradışı Yolculuğu
Son yıllarda Hollywood, çizgi roman uyarlaması filmler konusunda adeta çılgın bir yarış içerisine girdi. Herkes süper kahraman olmanın peşinde koşarken, Disney-Marvel ikilisi bu yarışın lideri konumunda. Düşünün, artık süper kahramanlar o kadar popüler ki, marketteki meyve reyonunda bile “Hangi süper kahraman daha tatlı?” diye değerlendirmeler yapılıyor. Ama ne yazık ki, birçok film çıkıyor ve hayranlar bir türlü tatmin olamıyor. Hatta bazıları sinemada otururken patlayan mısırlarını düşünmekten, filmin ne olduğunu bile anlamıyor!
İşte bu çerçevede, DC-WB ortaklığına ait yeni projelerden biri olan Joker filmi merakla bekleniyor. Todd Phillips’in yazıp yönettiği bu film, çizgi roman tarihinin en ikonik karakterlerinden birisi olan Joker’e bambaşka bir perspektiften bakmamızı sağlayacak. Yani, bu adamın sadece bir kahkaha sesiyle ortalığı kasıp kavurduğunu düşünmeyin. O, derin psikolojik sorunları olan bir karakter! Belki de komik bir palyaçodan çok, içindeki karanlıkla yüzleşen bir adam olarak karşımıza çıkacak. Kim bilir, belki de bir gün onu markette gülerken yakalayacağız!
Yönetmen Todd Phillips, filmin +18 yaş sınırı olacağını ve farklı bir ton içereceğini belirtti. “Bu film bir Martin Scorsese filmi gibi olacak,” dedi. Şimdi, bu cümleye bakınca insanın aklına hemen Goodfellas ve Taxi Driver geliyor. Yani, Joker’in karanlık dünyasında dönen olaylar, belki de bir gangster filmi tadında olacak. Düşünsenize, Joker asıl mesleği olan palyaçılığı bırakıp mafya dünyasına adım atsın. “Mafya mı? Hah, ne de olsa ben de her zaman bir palyaçayım!” diyecek bir Joker hayal edin!
Elbette, bu durum hayranlar arasında biraz kuşku yaratıyor. Kimse, Batman ile Joker arasındaki o efsanevi savaşı kaybetmek istemiyor. Ama Todd, Empire Magazine’e verdiği röportajda “Biz çizgi romanlardan herhangi bir şeyi takip etmedik. Biliyoruz ki insanlar bu konuda bizlere sinirlenecek,” dedi. Yani, Todd Phillips burada “Beni affet, ben de bir insanım!” demek istiyor. Joker karakterinin sadece bir palyaça değil, aynı zamanda bir insan olduğunu vurgulamak istiyor. “Bizim yaptığımız şey aslında Joker bile değil,” diyerek, izleyicilere farklı bir kapı açıyor.
- Joker rolünde Joaquin Phoenix’i izleyeceğiz. Evet, doğru duydunuz, “O sadece bir palyaça değil, aynı zamanda dramatik bir aktör!”
- Filmdeki olayların döngüsünde, belki de Joker’in neden bu kadar kötü olduğunu anlayacağız. “Acaba çocukken akşam yemeğinde patates püresi mi istemişti?” diye düşündüren sahnelerle karşılaşabiliriz!
Çizgi roman uyarlaması filmlerdeki karakterlerin çoğu, aslında bize çizgi romanlardan gelen birer dost. Ama Todd’ın açıklamaları biraz kafa karıştırıcı! Yani, “Beni burada yanlış anlamayın, ben de Joker değilim ama onun hikayesini anlatmak istiyorum!” diyor sanki. Ama filmle ilgili şimdiye kadar paylaşılan her içerik de oldukça olumlu geri dönüşler aldı. Muhtemelen bu film izleyiciye, “Joker’in içindeki karanlığı keşfedelim, ama mısır patlatmayı da unutmayalım!” mesajı verecek.
Son olarak, Joker filmi 4 Ekim 2019’da vizyona girecek. O günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Belki de sinema salonunda, Joker’in karanlık dünyasına dalarken, patlayan mısırlarımızla birlikte “İşte bu, tam benlik!” diye bağıracağız. Kim bilir, belki de sonunda Joker’i anladığımızda, patates püresinin aslında hayatın anlamı olduğunu fark edeceğiz!