Karate Survivor: Kaotik Mücadele ve Eğlencenin Doruk Noktası

Karate Survivor, kaotik mücadele ve eğlencenin zirveye ulaştığı bir deneyim sunuyor. Macera dolu anlar ve unutulmaz dövüş sahneleri için hazır olun!

admin

Lanet olsun dostlar! Bu Vampire Survivors türünü ortaya koyan kişiye, onun popülaritesinden faydalanarak çok sayıda klonunu üretenlere de… Sanırım, oynaması bu kadar basit fakat ustalaşmasının da bir o kadar zor olduğu başka bir tür yok. Şimdi burada çuvaldızı kendime batıracağım; bu türdeki oyunlara istemsizce kapılıp gidiyorum. Gerçekten basitler ama o basitliğin içindeki kaotik mücadele, benim için paha biçilemez. Bugün de karate yaparak sağ kalmaya çalışacağım, bakalım başarmayı umuyorum.

Her şey bir silah! Çocukluğum, Kanal 6, HBB ya da Star 1 gibi özel kanalların ucuz tarifelerle paylaştığı, oldukça basit Çin yapımı aksiyon filmleriyle geçtiği için bu oyuna düşmemek mümkün değil. Özellikle Jackie Chan’in filmleriyle büyümüş olmam ve onun bitmek bilmeyen enerjisiyle bezeli (ve sonradan öğrendiğime göre birçok kemiğini kırdığı) aksiyon sahneleri, bu oyunun ana temasını oluşturan unsurlardan biri. Metro, bar veya inşaat gibi yerlerde gelen düşman dalgalarından bir süre boyunca sağ kalmaya çalışıyoruz ve etraftaki çeşitli objeleri kullanmak bu bağlamda son derece kritik. Örneğin, rastgele bulduğumuz bir paspas aniden ölümcül bir silaha dönüşebiliyor; bu arada kendisi de bir süre sonra kırılıyor.

Oyunun saldırı düzeni oldukça ilginç. Otomatik bir kombo sistemimiz var ve bu sistem, 6 hareket slotundan oluşuyor. Geliştirerek bunu 7’ye çıkarmak mümkün ama hiç de kolay değil. Seviyemizi atladıkça, klasik güçlenme seçeneklerine ek olarak, kombolarımıza ekleyebileceğimiz çeşitli hareketler elde ediyoruz. Bu hareketleri doğru bir sırayla kullandığımızda, kombolarımızın gücü ve etki alanları artıyor. Döner tekmeler, ters yumruklar, havada takla atarak yere inmeler ve daha fazlası ile hareket yelpazemiz oldukça geniş. Yani bahsettiğim çevresel silahlar geçici bir avantaj sağlasa da esas gücünüz, yine de bileğinizde saklı.

Ama her şey… Elimizdeki silahlarla iş bitmiyor. Etrafta bulunan tek kullanımlık şişeler, çöp poşetleri, sandalyeler gibi nesneler, belirli noktalara vurduğumuzda devrilen inşaat iskeleleri, su depoları ve etrafta dolaşarak geçebileceğimiz patron koltukları rakiplerin canını sıkmak için harita üzerinde sunulan çeşitli olanaklar. Bahsettiğim altılı kombo dışında, daha fazla hasar, hızlı hareket, şans ve deneyim puanı gibi geliştirmeler de türün ayrılmaz parçaları. 8-bit dönemine ait ses efektleri ve baştan sona kadar çalan arcade müzikler, Jackie Chan’dan esinlenmiş isimsiz ana karakterimizle birlikte 80’ler dövüş filmi atmosferini etkileyici bir biçimde tamamlıyor. Elbette, türün olmazsa olmazı olarak ilk denemeleriniz pek de başarılı geçmeyecek; rakipler kalabalıklaştıkça dar alana sıkışıp birçok darbe yiyeceksiniz. Ama unutmamak gerekir ki, dayak oldukça öğreticidir ve bir noktadan sonra, rakiplerin içinden geçerek dişlerini ve paralarını yere dökerek hatıra olarak saklayan birine dönüşeceksiniz. Fakat oraya ulaşmak için bol kan, ter ve gözyaşı dökmek gerektiğini de hesaba katmalısınız.

Dayak bir sanattır. Eğer bu zamana kadar anlattıklarım ilgilerinizi çektiyse ve benim gibi Army of Ruin, Deeprock Galactic Survivor gibi oyunlara gereğinden fazla zaman harcamaya meyilliyseniz, yalnızca 3 papel olan Karate Survivor oyununa bir göz atmanızı öneririm. 40 yıldan beri geliştirilmiş Jackie Chan oyunlarının eğlenceli ve yaratıcı bir devamı niteliğindeki bu oyun, içerdiği kaos içerisinde adım adım ilerleyerek bir düzen kurma hissiyle oldukça tatmin edici. Son olarak, bu oyunun stres atmak için bire bir olduğunu da buradan belirtmekte fayda görüyorum, dostlar!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version