Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

3 dakika okunma süresi

8

Kojima ve Reedus: Sushi Restoranında Başlayan Epik Oyun Yolculuğu

Kojima ve Reedus'un sushi restoranında başlayan oyun yolculuğu, balıklar stattıkça daha da epikleşiyor! Sushi, oyun ve biraz abartı!

admin

7 saat önce

Kojima ve Reedus: Sushi Restoranında Başlayan Epik Oyun Yolculuğu

Death Stranding, Hideo Kojima’nın video oyunları dünyasında bir fenomene dönüştüğü bir yapım olarak ön plana çıkıyor. İnanılmaz bir kurguyla bizi karşılayan bu oyun, Kojima’nın sanatı ve anlatım tarzı arasındaki ince dengeyi mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Fakat, bu oyunun arkasındaki hikaye sadece özünde taşımakta olduğu derin düşüncelerden ibaret değil. Kimi zaman gülüşmelere ve tuhaf anekdotlara da yer veriyor. Hideo Kojima’nın kendi kütüphanesinde böyle bir esere ev sahipliği yapması elbette sıradan bir durum değil; adeta bir video oyunları ansiklopedisi gibi düşünün!

Norman Reedus’un yarı yüzyıl süren düşleyiciliği üzerine düşünürken aklımıza gelen en komik detaylardan biri, ünlü aktörün Kojima’nın teklifini bir düşünmeden kabul etmiş olması. Resmen “Sushi mi, oyun mu?” diye sorduğunda, Reedus’un gözlerinin içindeki o merakı düşünebiliyor musunuz? Adamın Sam Porter Bridges rolünü kabul etmesi, galiba sushi’nin tadının nasıl olduğunu düşünen biri için beklenmedik bir rahatlık! Neyse ki Kojima, bu yemekte bezelye yerine dağlar gibi fikirler sunmuş.

Bir sushi restoranında buluşmaları ise işin komik kısmı! İkisi de henüz çok yeni olan Kojima Productions’ın başkarakteri oldukları için birbirleriyle olan buluşmalarında yalnızca hamuru değil, aynı zamanda hikaye fikirlerini de sardılar! Kojima, senaryoyu yazmadan bir aktör bulmanın ne kadar zor olduğunu belki de hiç düşünmemişti. “Evet, o zaman senaryom yok ama hadi gel suşiyi yiyoruz!” demesi çok absürt. Çok sevdiği hobi için yola çıkan Kojima’nın, usta ve işletmeci sushi şefi olma hayali bu olayla düşmüş gibi görünüyor.

Sonrasında, hemen Kojima’nın stüdyosuna dönecekler ve işin zor kısmı olan karakter tasarımına giriştikleri için şanslıydılar. Biliyor musunuz, bu kadar kafayı yormak yerine, zaman zaman stüdyoda sushi yapmayı bile deneyebilirlerdi. Belki de Sam Porter Bridges karakteri, aslında Kojima’nın o esnar atıştırmalıklarının sırlarını taşıyan bir karikatürüydü! Aman, bu yüzden tüm kıyameti ve tuhaf yaratıkları düşünürken, öte yandan sushi kayıklarınındaki hallerine gülebiliriz.

Kojima ve Reedus’un tartışmasız bir dostluklarının olması da oldukça komik. Çünkü önceki dönemde, Silent Hills projesinde beraber çalışmayı hayal ediyor olmaları, ama ahhhhhh, işte bu hayatın oyun dünyasında planlanmadığı anlamına geliyor! Bir bakıma, Kojima’nın yaratıcı zihin makinesiyle birlikte düşündüğü tüm o şeyler, sonunda bu devasa dünyada buluşabilmiş. Yapımcının hayallerinin suya düşmesi, belki de Reedus’a verilen “Bayım, beni bir yerden tanıyor musunuz?” sorusunun ikili arasında ne denli derin bir dostluk oluşturdumunu gösteriyordur. Onlar için “Tamam, bir yerde karşılaşacağız, belki sushi sırasında!” demek bir dayanak noktası gibiydi.

Ve şimdilik, samuray fırtınasının içinde, Reedus devam oyunu için geri dönecek. Bütün bu deneyimlerin ardından, Kojima ve Reedus arasındaki ilişkiyi tekrar pekiştirecekler. Sushi restoranında başlayan bu büyük yolculuk, acaba başka bir bölümde nasıl sonuçlanır? Belki de aslında sushi severler için bir ‘sushi oyunu’ yaratmaları gerekecek?

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?