Krafton’un Yapay Zeka Dönüşümü: Oyun Endüstrisinde Devrim Yaratacak Adımlar

Şimdi, Krafton’un yapay zekaya doğru yelken açma planlarını ele alalım. Güney Kore’de kök salmış olan bu oyun devi, “Yapay Zeka öncelikli” bir şirket olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. CEO Kim Chang-han, umuyoruz bir gün yapay zeka ile bir masa oyununu kazanma yarışmasına girmek zorunda kalmaz. Zira, bu durum kesinlikle çok üzücü olurdu! Şirket, yapay zekayı merkeze alarak geliştirme operasyonlarını radikal bir şekilde yeniden yapılandırmayı planlıyor. Bu ne demek, derseniz, kısaca “artık işlerin çoğunu robotlar yapacak!” demektir. Tam burada soruyoruz: Robot başı derde girecek mi? Yoksa her biri kendi yazılımını mı güncelleyecek? Kim bilir!

Krafton’un bu dönüşümü gerçekleştirmek için yaklaşık 70 milyon dolarlık bir GPU kümesi kurma planı mevcut. Anlaşılan o ki, Krafton’un mühendisleri artık bilgisayar işlemcileri ile arkadaşlık yapmayı tercih ediyor! GPU’lar, karmaşık muhakeme ve tekrarlayan planlama gerektiren çok aşamalı görevleri desteklemek için kullanılacak ve böylece Krafton, yapay zekânın eylem kapsamını genişletecek bir altyapıya sahip olacak. Düşünsenize, bir gün robotlar oyun yapımında fikirlerinizi çalabilir, sonra da muhteşem bir çözüm sunabilirler. “Buna gerçekten ihtiyaç var mıydı?” diye soranların yüreğine su serpecek cevaplar hazırladıklarına eminiz!

Buna ek olarak, Krafton, 2026’dan itibaren çalışanlarının çeşitli yapay zeka araçlarını doğrudan işlerinde kullanmalarına ve uygulamalarını aktif olarak desteklemeye yönelik yılda ek olarak 21 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı planlıyor. Bunu duyduğunuzda, “Çalışanlar yapay zeka ile daha mı mutlu olacak?” diye düşünebiliriz. Ancak, yeterince eğlenceli bir şaka yapmadıysanız bir daha düşünün deriz; zira bu durum, “Çalışma hayatımızda robotlar ne zaman başlayacak?” sorusunu akıllara getirebilir.

Krafton’un ilişkiler yönetimi açısından bir başka devrim niteliğindeki değişiklik, İnsan Kaynakları sistemini ve organizasyonel operasyonlarını yapay zeka etrafında yeniden yapılandırmanın yapılacak olması. Kim Chang-han, “Krafton, bugünden itibaren yapay zeka merkezli çalışmaları otomatikleştirecek ve böylece üyelerin yaratıcı faaliyetlere ve karmaşık sorun çözmeye odaklanmasına yardımcı olacaktır,” diyor. Şimdi burada bir soru daha var: “Yaratıcı faaliyetler sizce bu kadar robotun arasında nasıl devam edecek?” Bu yapay zeka ile dolup taşan dizayn stüdyolarında “Benim yaratıcılığım yapay zekadan daha iyidir!” diyen bir çalışan görürsek şaşırmayın.

Kim ayrıca, Krafton’un yapay zeka ile desteklenen yapının üyelerin büyümesini teşvik edeceğini ve organizasyondaki mücadele alanlarının genişlemesine yol açacağını ifade ediyor. Bu gibi sözlerin ardından bürokrasiyi göz ardı ettiğimizi belirten uzmanlar, “Ah, biraz daha kolay geçer!” diye haykırıyorlar. “AI First” stratejisi, her bir üye için büyüme fırsatlarını artıracak ve oyuncu deneyimi merkezli yaratıcı girişimleri teşvik edecek, ki bu noktada herkesin aklında “Ama önce insana yer kalacak mı?” sorusu dönmeye başlıyor.

Ve ne de olsa, bu yaz yayınlanan oyunların analizlerine göre üretken yapay zeka kullandığını beyan eden Steam oyunlarının sayısı bu yıl içinde %800 artış gösterdi. Sanırım, artık “birçok oyun artık benzeri ya da tamamı yapay zeka tarafından üretildi” demek pek de abartılı olmayacak! Kaçınılmaz son, robot savaşları gelmeden önce bir yapay zeka devrimi yaşanıyor. Krafton’un bu süreçte neler yapacağını hep birlikte görmemiz gerekecek. Belki de bir gün, oyunların final sahnesini de robotlar yazacak! Oh, bekleyip göreceğiz!