Dark Souls’un 2011 yılında oyun dünyasına aniden girişi sonrası, her şey eski kalitesini kaybetti. Tamam, belki ben biraz da canı sıkılmış birisi olabilirim! Ama bu kadar yine de kendini tekrar eden incelemeler yazmaktan yoruldum. Vasat oyunları “parry var, boss var, gel buyur” şeklinde pazarlamaktan vazgeçmediklerini gözlemleyince, yeni çıkan Lies of P adlı oyuna da bir göz atmak gerekti. Pinokyo ana karakter, değil mi? Ama kesinlikle bir Bloodborne değil! Üzerime bir de çok beklediğim bir benzetme yapılınca, kendimi kaybetmemek elde değil! Eser zaten bu tip oyunlara adanmış vaziyette, ben de ister istemez yalnız kaldım. Gerçekten 20 tane benzer oyun oynadıktan sonra her seferinde farklı bir derecelendirmeye gidebilir miyiz? Hadi bu sefer 9 verecek miyiz? 9.5 mı, yoksa çok mu gaza geldik?

Öncelikle, Lies of P’nin Bloodborne olmadığını başında vurgulamak lazım. Bu oyun, kendine özgü tasarımı ve mekanikleriyle dikkat çekiyor. P’nin hikayesine adım atarken, mavi bir kelebekle karşılaşmak çok ilginç. Evimizde, kuklaların eskitildiği bir dünyada, P’nin insanlığa dönüşüm hayali var. Hemen bir konuşmamız gereken birçok konu var, çünkü aslında Lies of P sadece bir taklit değil, nitelikli bir deneyim sunuyor.

• Spoiler: Evet, oyunumuz 9 aldı, bu da aradığımız gerçeklik duygusunu yaşatıyor. Lies of P, aslında gördüğünüz kadar basit değil; aynen bir buzdağı gibi, üstündekiler altındakiyle karşılaştırıldığında neredeyse hiç. Kendine özgü bir anlatım tarzı var ve sizi sadece taklitte kalmamaya zorluyor.
• Lies of P’ye dair detaylara girmeden önce, karakterimizin doğuşundan bahsedeyim: Hikaye, karanlık bir atmosferde başlıyor, karakterimiz P, kim olduğunu bile bilmeden macerasına adım atıyor. İşte bu noktada oyunun yarattığı dünya ve anlatım tarzı, bizi içine çekiyor.
• Görevler: Oyun, Bloodborne ve Dark Souls’a selam çakacak kadar cesur, ancak kendi içerisinde derinleşiyor. Soulslike oyunların içindeki meydan okumalar arasında, Lies of P’nin kendine has soruları var.

Eser’in de dediği gibi, Lies of P’nin oyun mekaniklerini belirleyen unsurlar arasında, doğru zamanlamanın önemi devreye giriyor. Düşmanlarla olan mücadelelerimiz, reflekslerimizle bağlantılı. Her ne kadar zorlukların altında eziliyor olsak da, bu döngüde ödüller almak, keyif veriyor.

Kanımca, karakter gelişimi ve özelleştirme seçenekleri oldukça ilgi çekici. İster ağır silah kullanın, ister hafif, Lies of P sizin etrafınızı güzelce sarıyor. Güzel tasarlanmış bir savaş mekanizması sayesinde, düşmanların hangi saldırılarından sonra cevap vereceğinizi öğrenmek zorundasınız. Seçeneklerin çeşitliliği, oyuncunun deneyimini her an taze tutuyor.

• Kısa Bir Bilgilendirme: Silah özelleştirme sistemi, progresi artırırken oyunculara yeni tatlar sunuyor. Savaşlar sırasında kazandığınız deneyimler, kendi oynanış stilini geliştirmenize olanak sağlıyor.
• Eser’in gözlemi: Her ne kadar fırlatılabilir silahların gücü biraz fazla olsa da, seçim tamamen bizim elimizde. Bu durum, düşmanlarla uğraşırken karar verme sürecini daha da ilginç hale getiriyor.

Sonuç olarak, Lies of P’nin savaş mekanikleri ve anlatım tarzı, oyuncular için oldukça etkileyici bir deneyim sunuyor. Oyun, hem hikaye derinliği hem de oynanış dinamikleriyle beklenmedik bir zevk sağlıyor. Tekrar söylüyorum, Lies of P, sadece bir taklit olmaktan öte, kalitesini ortaya koyabiliyor. Eğer bu uygun bir macera arıyorsanız, Lies of P tam aradığınız türden bir eser. Şimdi, onu deneyimlemeye ne dersiniz?