Mahşerin Dört Atlısı: Savaş, Ölüm, Öfke ve Çatışma

Mahşerin Dört Atlısı: Savaş, Ölüm, Öfke ve Çatışma! Bir yudum mizah, bir avuç kaos! Bu atlılar, partiye gelmeden önce iyi düşünün!

admin

Mahşerin Dört Atlısı, Darksiders serisinin en ikonik karakterleri arasında yer alıyor. Bu dörtlü, Alazlanmış Konsey’e (Charred Council) sadık olup, Cennet ile Cehennem arasındaki dengeyi koruma görevini üstleniyor. Yani, kısacası, evrenin dengesini sağlamak için çalışan bir grup süper kahraman gibi düşünebilirsiniz. Ancak bu süper kahramanlar, biraz daha karamsar ve biraz daha… eh, kahramanlıktan uzaklar. Bu dört atlı, Konsey önünde yemin ettikten sonra Savaş (War), Ölüm (Death), Öfke (Fury) ve Çatışma (Strife) isimlerini alıyorlar. Kim bilir, belki de ‘Mahşerin Dört Atlısı’ ismi çok havalı gelmediği için bu isimleri seçmişlerdir!

Savaş

Darksiders serisinin ilk oyununda, Mahşerin Dört Atlısı’nın en ünlü ve en çok başını belaya sokan üyesi olarak karşımıza çıkan Savaş, evrenin sonunda bir kamyon çarpması gibi duruyor! Kötülüğün güçleri tarafından kandırılıp dünyanın sonunu erkenden getiren bu atlı, Cennet ile Cehennem arasında savaş başlatarak kutsal kanunu ihlal etmekle suçlanmış ve Alazlanmış Konsey önünde mahkemeye çıkarılmıştır. Suçlu bulunarak tüm güçleri elinden alınmış. Yani, kısacası, işten çıkarılan bir çalışan gibi! Ama Savaş’ın bir şansı daha var: Dünya’ya inip gerçeği aramak ve kendisini bu duruma düşürenleri bulup “Beni niye böyle yaptınız?” diye sorarak intikam almak.

Savaş, intikam peşinde koşarken, intikamcı melekler tarafından avlandığı için, av olarak gördüğü iblislerle zoraki işbirliklerine girmek zorunda kalıyor. Herkesin gözünde bir kahraman olmak isterken, bir anda kötü adamlarla çalışmak zorunda kalmak, herhalde en kötü Tinder deneyimi gibi! Yine de, yolculuğunda atı Yıkım eşlik ediyor. Savaş, acımasız saldırıları ve üstün doğaüstü güçleriyle kalbimizi çalıyordu. Kendisi, “Benim işim intikam almak, senin işin de kalp krizi geçirmek!” demeye gelmiş gibi! Savaş’ın kullandığı başlıca silahın ismi Kaosyiyen (Chaoseater), ayrıca çok amaçlı bir silah olarak kullanabildiği bir eldiveni var. Ama bu eldiven, bir magandanın eldiveni gibi değil, gerçekten işlevsel!

Ölüm

Mahşerin Dört Atlısı’nın lideri olan Ölüm, atlılar arasında en güçlüsü ve aynı zamanda en korkulanı. Yani, arkadaş grubunun en çok kahve içeni gibi düşünün; herkes ona saygı duyar ama kimse onunla yalnız başına takılmak istemez. Kendisi Darksiders 2’nin de baş kahramanı. Yüzünde bir cellat maskesi var ve göğsünde beş kristal taşıyor. Bu taşlar, Cennet savaşı sırasında ölen Nephilim ruhlarını saklayan bir kolyenin parçaları. Yani, biraz takı meraklısı gibi duruyor, değil mi?

Savaş ağır hareket eden bir savaşçıydı. Ama Ölüm, inanılmaz çevik ve akrobatik hareketleri rahatça yapabiliyor. Savaş, Alazlanmış Konsey tarafından Kıyamet’i başlatmakla suçlanmışken, Ölüm ise kardeşinin masum olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Ölüm, kendini yenileme gücünü Savaş’ın kılıcını göğsünden geçirdiği zaman göstermişti. Kısacası, “Çok dayanıklıyım!” diyerek herkesi şaşırtıyor. Sahip olduğu Soul Splitter gücü sayesinde fiziksel vücudunu taşa dönüştürürken ruhunu da iki parçaya ayırabiliyor. Yani, bir taş gibi sert ama ruhu ikiye bölünebilecek kadar da esnek!

Öfke

Dört Atlı arasındaki tek kadın olan Öfke, Darksiders 3’ün baş kahramanı olarak karşımıza çıkıyor. Şövalyeleri andıran zırhı ve yeteneklerini kullandığında alevler içinde parlayan dalgalı saçları, en dikkat çekici özellikleri arasında. Yani, bir moda dergisine kapak olabilecek kadar da şık! Üçüncü oyunda Öfke, kardeşi Savaş’ın Kıyamet’i başlatmakla suçlandığını öğreniyor. O da ne? Kardeşi başını belaya sokmuş! Öfke, bilgi almak için Ölüm veya Çatışma’ya erişemediği için biraz bunalıyor. Dünyada iyi ile kötü arasında dengeyi kurmaya çalışırken, bir yandan da hak ettiği saygıyı görüp Mahşerin Dört Atlısı’nın liderliğini ele geçirmek istiyor. Herkesin bir hedefi vardır, değil mi?

Öfke, davranışları en tahmin edilemez Atlılardan biri olarak kabul ediliyor. Alazlanmış Konsey’e sadık ama kardeşlerini de çok önemsiyor. Bu, biraz “Benim en iyi arkadaşım ama ondan nefret ediyorum!” durumuna benziyor. Öfke’nin kullandığı ana silah Scorn ve bu silah dokuz farklı silaha dönüşebiliyor. Kısacası, dizi ve film dünyasındaki süper kahramanların en güzel özelliklerini toplamak ister gibi! Öfke’nin özel yetenekleri arasında ateş, taş, rüzgar ve buz güçleri var. Yani, bir doğa olayını temsil edercesine güçleniyor!

Çatışma

Ve geldik Darksiders Genesis’in baş kahramanı olan Çatışma, yani Strife’a. Öncelikle, bu oyun kronolojik olarak ilk oyunun öncesinde geçiyor. Beyaz Atın Binicisi olarak bilinen Çatışma, bu yeni oyunda Savaş ile birlikte özel bir göreve çıkıyor: insanlığın düşüşünü planlayan iblis kral Lucifer’ı avlamak. Görev çok ciddi ama nasıl bir komedi unsuru ile biteceğini kim bilebilir ki? Çatışma’nın atının ismi Mayhem, yani Kargaşa. Buradan anlaşıldığı üzere, bu at, işlerin karışmasına sebep olmayı pek sever!

Çatışma, Atlılar arasında en eğlencelisi olarak tanınıyor ama gücünü hafife almamak gerek. Hem çevik, hem de kuvvetli bir silahçı. En büyük özelliği çok iyi bir nişancı olması. Ana silah olarak iki tabanca kullanıyor: Mercy ve Redemption. Yani, bir filmdeki kahraman gibi tabancalarını çekip düşmanlarına “Beni yavaşlatamazsınız!” diye bağırıyor. Ayrıca yakın savaş sevenler için, iki eliyle kullandığı Dual Sabers kılıçları da mevcut. Kısacası, “Ben hem uzaktan hem de yakından düşmanları hallederim!” diyor!

İlk oyunda Ulthane, Savaş’a Çatışma’nın tabancalarından biri olan Mercy’i veriyordu. İkinci oyunda ise Alya, Redemption’ı Ölüm’ün eline geçiriyor. Yani, birbirinden habersiz bir şekilde süper silahların el değiştirmesi, tam bir komedi unsuru! Çatışma’nın yetenekleri arasında arkasına gölgesini bırakarak ileri zıpladığı ve düşmanlarına seri biçimde mermi yağdırdığı Shadow Clone özelliği var. Yani, bu adam, bir anda kaç tane olduğunu bilemeyeceğiniz kadar kopya yapabiliyor!

Riot Form sayesinde akrep kuyruğuna sahip, mini gun kullanan dev bir boynuzlu gobline dönüşebiliyor. Yani, bir anda hem çok tatlı hem de çok korkutucu olabiliyor. Düşmanlar için bu durum, tamamen “Kahraman mı, canavar mı?” sorusunu akla getiriyor. Tüm bu karakterler, Darksiders evrenini zenginleştirirken, aynı zamanda bizlere bolca mizah sunuyor. Her birinin hikayesi, hem trajik hem de komik bir yan taşıyor. Sonuçta, Mahşerin Dört Atlısı, işlerini yaparken bir yandan da eğlenmeyi unutmadıkları için bu evrende her daim bir sonraki macerayı bekliyoruz!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version