Microsoft Flight Simulator 2024 İncelemesi: Sorunlar ve Beklentiler

Uçmak, insanlık tarihi açısından son derece önemli ve büyüleyici bir gelişmedir. Wright kardeşlerin başlangıcını yaptığı bu tutku, günümüzde o kadar yaygınlaştı ki, Federal Havacılık İdaresi (FAA) verilerine göre yalnızca Amerika’da günde 45.000’den fazla uçuş gerçekleşmektedir. Bu elbette sadece Amerika’ya ait bir istatistik. Yapmamız gereken, bu duruma yalnızca A noktasından B noktasına ulaşmak olarak bakmamaktır. Hepimizin gökyüzündeki o sonsuz yalnızlığı deneyimlemek istediği kesin. Hayal edin ki, 10.000 feet yükseklikte tek başınıza, yeryüzündeki tüm kısıtlamalardan uzaktasınız. Şanslı bazı kişiler, belki de sizler, bunu haftada iki kez yapma fırsatına sahipken, geri kalanlarımız için en az onun kadar tatmin edici bir seçenek mevcut: Microsoft Flight Simulator (MFS).

Asgari Alçalma İrtifası
Öncelikle, üzülerek belirtmeliyim ki, oyun oldukça sorunlu bir başlangıç süreci geçiriyor. Bu geleneksel durumu MFS24 de yaşıyor ve beklediğinizden daha fazla. Oyun içindeki ilk birkaç saatimi özetlemek, sorunların ciddiyetini anlamanıza yardımcı olacaktır. Oyun açıldığında ilk olarak, uzun bir yükleme ekranı ile karşılaşırsınız. Bu ekrana alışmaya çalışın, çünkü her açılışta, evet her seferinde, karşılaşmaya devam edeceksiniz. Ana ekranda çeşitli oyun modları karşınıza çıksa da, önce “serbest uçuş” kısmını denemek istedim (oyunun tamamen Türkçe olduğunun da altını çizmeliyim). Klasik bir Ankaralı olarak, Ankara-İstanbul arasında hızlı bir uçuş yapmayı tercih ettim. Ancak oyunun ilk günlerinde, diğer herkes gibi, “bant genişliği” problemleri nedeniyle yüklendiğim ekranda uzun süre beklemek zorunda kaldım. “Eh, bu şekilde olmayacak” diyerek, oyunu tekrar açtım. Yükleme ekranı bir kez daha. Bu süre zarfında Pokemon TCG Pocket’ta savaş yaparken, yine ana menüye geri döndüm. Bu kez kariyer modunu denemek istedim, zira en heyecanlandığım mod buydu. Ancak oyun, pilotumu tasarlamak için gireceğim esnada yine kapandı. Pes etmedim, tekrar girdim ama yine aynı yükleme ekranı ve hata ile karşılaştım. Oyunda 30 saati aşkın zaman geçirmeme rağmen, uçuş sürem 20 saatin bile altında kaldı.

Son günlerde sunucu sorunları beni pek rahatsız etmese de, bunun oyuncu sayısının azalmasıyla orantılı olduğunu düşünüyorum. MFS24, açılışında 24.000 eş zamanlı oyuncuya ev sahipliği yaparken, günümüzde yaklaşık 9.000 pilota yer veriyor. Oyun, bu denli sorunlarla boğuşuyorsa, bunun sebebi Asobo’nun denediği yeni bulut sistemidir.

Bulut Tavanı
Bu yeni sistem, büyük ölçekli simülasyonlar için adeta bir altın anahtar işlevi görebilir. Ancak mevcut haliyle değerlendirmeye almak neredeyse imkansız. Temel mantığı oldukça basit. Önceden tüm görüntüleri ve içerikleri indirmek yerine, bunları bir çeşit akış yöntemiyle elde ediyorsunuz. Bu durum, depolama alanında ciddi bir rahatlık sağlıyor. Önceki oyun güncellemeleriyle yaklaşık 300GB alana ihtiyaç duyarken, MFS24’te sadece 11GB’lık bir indirme ile işinizi hallediyorsunuz. Asobo CEO’su Sebastian Wloch, bu indirmelerin “neredeyse” hissedilmeyeceğini belirtti ama kendisinin oyunu açıp oynamasını dilerim şu haline bakınca. Söylediğim gibi, bu sistem gelecekte MFS gibi oyunlar için bir çözüm olabilir. Tüm dünyayı bilgisayarınıza ya da konsolunuza indirmekten ziyade, böyle bir yöntem daha mantıklı görünüyor. Ancak şu anki hali, tam anlamıyla bir hayal kırıklığı. Modeller, karakterler, havalimanları ve hatta bazen uçağın iç kontrolleri bile yüklenmiyor. Bu durum beni internetin ilk günlerine geri götürüyor; sanki dial-up ile internete bağlanmışım ve YouTube’dan bir video izlemeye çalışırken “buffering” yazısı ile karşılaşıyorum. Oyunda dev uçuşlar gerçekleştirebileceğinizi unutmayın. Dolayısıyla kıtalararası uçuşlarda beklenmedik kötü deneyimlerle karşılaşmanız işten bile değil; en azından oyunun mevcut haliyle.

Devamlı Yeşil Işık
Peki, bu sorunlarla başa çıkıp oyunu oynayabilirseniz, o zaman tekrar Flight Simulator’ın insanda yarattığı özgürlük hissini yeniden tadabilirsiniz. Evet, oyun gerçekten sorunlarla boğuşuyor ve bu haliyle kimseye MFS2024’ü önermek istemem. Ancak havada olmayı sevenler için başka bir seçenek bulunmuyor. Motorsuz planörlerden helikopterlere, savaş jetlerinden dev ticari uçaklara kadar her havacılık meraklısına hitap eden alternatifler mevcut. Özellikle yeni eklenen kariyer modu, Euro Truck Simulator 2’ye taş çıkartacak kadar başarılı. Oyun içindeki kariyer modu oldukça eğlenceli; neden daha önce bu deneyimi yaşamadığınızı düşündürüyor. Kariyerinize küçük bir uçak ya da helikopter pilotu olarak başlıyorsunuz, görevleri tamamladıkça daha fazlasına ulaşabiliyor ve dev ticari uçakları bile kullanıyorsunuz. Bunun için güzel bir sistem geliştirilmiş. Tamamladığınız görevlerle para kazanıyor, kazandıkça yeni sertifika programlarına katılabiliyorsunuz. Önce ufak pervaneli uçaklar için pilot lisansı alıyorsunuz, daha sonra dev kargo ya da taşımacılık işleri yapma şansını elde ediyorsunuz. Sertifika sistemi iki ana kısma ayrılıyor: uçaklar ve helikopterler. Maalesef HOTAS setimi sattığım için helikopter kullanırken oldukça zorlandım. Özellikle gamepad ile oynadığımda, ince ayarlamalar yapmak neredeyse imkansız hale geldi. Klavye ve mouse ile istediğim hissiyatı da tam olarak almakta zorlandım. Bu sebeple doğrudan uçaklara yönelmeye karar verdim.

Bu modda önce PPL yani özel pilot lisansı alarak başlıyorsunuz. Bu lisans, size ufak gezinti görevlerine katılma imkanı sağlıyor. Şirketin sağladığı uçaklarla müşterilerinizi belirli güzergahların üstünde uçurarak görevlerinizi tamamlıyorsunuz. Daha sonra yeni sertifika sınavlarına girmek için para ödüyor ve görevlerinizin çeşitliliği artıyor. Görev çeşitliliğini oldukça beğendim. Başlangıçta 30-40 dakikalık basit uçuşlar gerçekleştirirken, ilerledikçe görevlerin detayları artmaya başlıyor. Örneğin, ünlü bir iş adamının jetini teslim etme görevi alıyorsunuz. Fakat bu kişi, dağın zirvesinde bulunduğu için fırtınaya girmeniz ve uçak hasar görmeden iniş sağlamanız gerekiyor. Bazı görevlerde ise, paraşütle atlamak isteyen yolcuları 10.000 feet’e kadar çıkartmanız gerekiyor. Sabit bir hızda kalıp atlamaları için işaret verdikten sonra, kendi inişinizi yapıyorsunuz. Ancak görevlerden elde edilen kazançlar, aracınızın maliyetleri nedeniyle oldukça kısıtlı. Bu nedenle asıl hedefiniz, kendi havayolu şirketinizi kurmak!

Dikey Sapma
Evet, yeni kariyer modunda kendi uçuş şirketinizi kurup, kendinize uçaklar edinebilirsiniz. Ancak tahmin edeceğiniz üzere, bu o kadar da kolay değil. Kariyer modunda para kazanmak, ilk seviyelerde neredeyse imkansız. Asobo, uçuşlarınız için “atla” seçeneği sunmuş durumda. Diyelim ki yeni sertifikanız için çok az paraya ihtiyacınız var. İsteksizce uçuşun bazı bölümlerini geçmek istiyorsunuz. Çünkü böyle bir seçenek var. Örneğin her uçuş öncesi uçağın etrafını incelemek ve takozları çıkarmak istemeyebilirsiniz. Atla tuşuyla bu kısmı geçebilir, doğrudan uçağa geçiş yapabilirsiniz. Ancak bunu yaptığınızda, zaten çok az olan ücretinizden bir kesinti olduğunu göreceksiniz. Kazanacağınız 2.500 kredinin 500’ü bu noktada harcanacak. İlk seviyelerde kazandığınız miktarlar o kadar düşük ki, pek çok üst sertifika için en az 20 uçuş tamamlamanız gerekecek. Ancak oyunun mevcut durumu ile bunu tamamlamak oldukça zor. Ayrıca, “başardım” dediğiniz anlarda başınıza gelebilecek en kötü durumlarla karşılaşma ihtimaliniz var. Uzun bir uğraş sonucu ilk uçağınızı alıp, ilk uçuşunuzda oyunun kapanması gibi. Kariyer moduna girdiğinizde, uçağınızın düştüğünü ve hasar aldığını görüyorsunuz. Bu durumda düşük gelirli görevlerden en az 20 tanesini tamamlayarak uçağınızı onarmanız gerekecek. Bu süreçte başınıza gelenleri düşünün… Türkçe dil desteği konusunda ise, oyunun bu özelliği mükemmel. Ancak, tahmin edebileceğiniz gibi, bu destek de sorunsuz bir şekilde çalışmıyor. Microsoft, çeviriyi yapay zekaya seslendirmeyi tercih etmiş ki bu da rahatsız edici değil. Ancak zaman zaman, oyun kendi kendine bazı metinleri İngilizce bırakırken, yapay zeka bunları Türkçe okumaya çalışıyor ve bu anlar oldukça komik olabiliyor.

Emniyet İkazı
Oyuna yeni eklenen Dünya Fotoğrafçısı modu da oldukça ilgi çekici. Bu mod sayesinde dünyanın en özel bölgelerine giderek fotoğraf görevleri gerçekleştirme fırsatına sahip oluyorsunuz. Bu bölgeler Asobo tarafından elle tasarlandığı için oldukça gerçekçi bir görünüm sunuyor. Ancak sıkıntılar, bu modda da baş göstermekte. Evet, buralara gitmek ve gezmek keyifli olsa da, bir kez oynadığınız bölümü bir daha deneyimlemek için bir sebebiniz yok. Çünkü bu modda size verilen üç farklı görevi aynı anda tamamladığınızda, görev tamamlanmış oluyor. Ne bir kalkış sekansı, ne iniş sekansı, ne de bir uçuş sekansı var.

Son Söz
Oyun çıkmadan önce gelen açıklamalar ve görüntüler beni oldukça heyecanlandırmıştı. Ne yazık ki, hevesim kursağımda kaldı. Evet; ışıklandırmalar, görseller ve yeni fizik sistemi harika. Örneğin, küçük uçaklarda rüzgarın etkisini olağanüstü hissedebiliyorsunuz. Ticari uçak uçurduğunuz sırada fırtınada kanatların sallanması muazzam bir tatmin duygusu yaratıyor. Ancak tüm bu detaylara ulaşmadan önce oyunun bir anda kapanması ya da beklenmedik hatalarla karşılaşmanız olası. Yukarıda belirttiğim gibi, Microsoft Flight Simulator 2024’ü şu aşamada tavsiye edemem. Ancak ilerleyen zamanlarda oyunun düzelmesi ve daha stabil bir hale gelmesi durumunda, bu konuyu tekrar değerlendirebiliriz. O zamana kadar, Microsoft Flight Simulator 2020 ile devam etmeye karar verdim.