Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

5 dakika okunma süresi

5

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

Moonscars incelemesiyle, zorlayıcı Soulslike deneyimi ve eşsiz mekanikleri hakkında keşfe çıkın. Yeni nesil oyun dünyasında yerinizi alın!

admin

6 saat önce

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

Bu incelemeyi kaleme almaya başlamam üzerinden bir aydan fazla zaman geçmiş. O dönemki düşüncelerimi bu ayki dergimizde paylaşmıştım, dolayısıyla tekrar etmeye gerek yok. Ancak kısaca özetlersem, yazıyı tamamlayamayacak duruma düşmemi başaramamanın kaygısı içindeydim. Zamanla ilerlemek yerine, yazıda ilerlemeye yönelik bir adım atamamıştım. Gerçekten de bu gecikme faydalı oldu; çünkü son yayınlanan güncellemeler, eleştirdiğim birçok sorunu ortadan kaldırdı. Bu durumda, o eleştirileri yazmaktan vazgeçmek durumunda kaldım ve oyuna vereceğim puan da otomatik olarak 1 puan arttı. Her zorlukta bir hayır vardır demişler, bunu tecrübeyle anladım.

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

Kırmızı, siyah ve beyaz

Moonscars, zorlu ve cezalandırıcı 2D bir soulslike oyunu. Eğer Blasphemous, Salt & Sanctuary veya Death’s Gambit gibi türün öne çıkan yapımlarını denediyseniz, Moonscars da aynı şekilde ilgi çekici ve kendini bir yere konumlandırmış bir oyun. Her ne kadar bazı ortak özelliklere sahip olsa da, yenilikçi unsurları sayesinde kendine özgü bir stil oluşturmayı başarmış.

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

Oyun, ana karakterimiz Grey Irma’nın ölümü ile başlıyor. Sonrasında hikayenin parçalarını toplarken, geniş bir haritada yol alıyoruz. Moonscars’ın hikayesi, genellikle bir soulslike’dan beklediğiniz kadar karmaşık. İşin içinde kil, ölümsüzlük, kıskançlık, aynalar, kopyalar ve kanlı ay gibi birçok unsur mevcut. Bu kadar belirsiz bir dünyada, “boşver” diyip anlamıyor olmayı kabul ediyorsunuz. Nereye gitmeniz gerektiğini sezmek yeterli geliyor.

Moonscars’daki savaşlar başlangıçta basit gözükse de, aslında oldukça karmaşık. Hareketler hafif ve ağır saldırı, sihir ve kaçış ile sınırlı gibi görünse de, ağır saldırının türü, kullanılan silaha göre değişiyor. Strateji geliştirirken, hem düşmana saldırdıkça dolan Ichor kaynağını hem de bunu kendimizi iyileştirmek veya sihir kullanmak için harcıyoruz. Yetenek ağacında pek çok sihir mevcut ve kendinize göre bir tür seçmek oldukça kolay. Ağır saldırılar, düşmanlarda debuff’lar (sersemletmek, yavaşlatmak gibi) bırakıyor; ancak yanlış zamanlama, sizi öldürebilir.

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

O halde ölüme içelim!

Moonscars’ta ölüm, yeni bir başlangıç demek. Her soulslike oyununda olduğu gibi, “topladığın her şeyi kaybetmek istemiyorsan, cesedini bul” mekaniği burada da mevcut. Ölüm sonrası en son kullandığınız Ayna’dan oyuna dönüyorsunuz; bu aynalar aynı zamanda kontrol noktası işlevi görüyor. Bir aynaya girdiğinizde, oyunun dünyasında bir kopyanız oluşuyor ve bu kopyayı yenerek özel silahı elde etmeniz gerekiyor. Her seferinde farklı üç seçenek arasından seçim yapmanız, çeşitli silahları denemeniz gerektiği anlamına geliyor.

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

Öldüğümüzde yalnızca kaynaklarımızı kaybetme riski yok; bir de ay mekanizması devreye giriyor. Ay doygun olduğunda düşmanlar daha az zarar veriyor ve sağlıkları daha düşük oluyor. Ancak öldüğümüzde ay bir anda saldırganlaşarak bizden kurban istemeye başlıyor. Ayı Gland adayarak sakinleştirilebiliyor, aksi takdirde düşmanların hasarları artıyor ve daha da güçleniyorlar. Bu mekanizma, oyuncunun kendini daha güçsüz hissetmesine neden oluyor. Ben bu özelliği oldukça sevdim ve genellikle kanlı ay varken oynadım; zorlu ama ödüllendirici bir deneyim sağlıyor.

Oyunun haritası, başlangıçta oldukça karmaşık bir yapıya sahipti; düşük çözünürlükte, ne kilitli kapıları gösteriyor ne de hedefleri. Not alma imkânı bile yoktu, kaybolmamak için ne tarafa gittiğimi not alıyordum. Bu, oyuna dair en büyük eleştirilerimden biriydi. Ancak bahsettiğim güncelleme ile harita son derece işlevsel hale geldi. Elbette, düşük çözünürlüklü olması oyunun temasıyla daha uyumlu bir hava katıyordu ama bu güncelleme, oynanabilirliğe çok daha fazla katkı sağlamış durumda.

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

Bu yapımda hiçbir gerçek bebek zarar görmemiştir

Bu tür oyunların en kritik unsurlarından biri her zaman boss’lar olmuştur. Moonscars’ın bossları, tasarım, isim ve yetenekleri bakımından oldukça başarılı. Özellikle dar alandaki Sweet Wanda, Cruel Lajos, Royal Infant (evet, bu bir bebek ama lanetli!) ve Zoran oldukça akılda kalıcı karakterler. Ancak Moonscars, boss rush tarzında değil; o bosslara ulaşmak için uzun süre harcamanız gereken ve hikayenin ayrıntılarını kavramaya çalıştığınız bir yapım. Dolayısıyla, boss sayısı sınırlı ama bu durum benim için yeterli.

Moonscars İncelemesi: Zorlu Soulslike Deneyimi ve Yenilikçi Mekanikler

Sonuç olarak, Moonscars’ın türünün creme de la creme örneklerinden biri olduğunu belirtebilirken, özellikle de bu türe aç kaldığımız dönemde keyifli bir deneyim sunduğunu söyleyebilirim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?