Kalradya’nın Derinliklerine Yolculuk: Mount & Blade II: Bannerlord

Bir zamanlar, Batı’nın derin denizlerinden gelen sert bir rüzgâr Vlandiyalıların zırh seslerini Doğu’daki başkente taşıyordu. Kuzait bozkırları ile Aseray çöllerinin kumları, bir anda nal sesleriyle titremeye başlamıştı. Kuzey’in soğuk topraklarında sertleşen Sturgiyalılar da gözlerini güneydeki sıcak topraklara dikmişti. Batanya ormanlarından gözü dönmüş savaşçılar fışkırıyordu. Sancaktarları toplayın, savaş boruları çalsın, uzun zamandır hükmeden İmparatorluğun sonu geldi! İşte, Mount & Blade II: Bannerlord burada devreye giriyor.

Ne hasta bekler sabahı, Sene 2008, üniversiteden tatile gelen abim “al bak Orta Çağ ile ilgili Türkler yapmış” deyip önüme bir CD bıraktı. Hevesle bilgisayara takıp açtığımda, sadece Svadya ve Veagir’in bulunduğu, şimdi bakınca küçük gelen o birkaç şehirli harita gözüme dev gibi görünmüştü. Günlerce başka bir şeyle ilgilenmeden gezdim durdum o topraklarda. Mount & Blade maceram işte böyle başlamıştı. İki sene sonra Warband çıktığında hazırdım. Yıllar boyunca yüzlerce saatimi de Kalradya’nın o küçük(!) köşesinde geçirdim.

Ne taze ölüyü mezar, Sene 2012; liseye yeni başlamışken gördüm Bannerlord duyurusunu. “Güzel dedim, yaz tatiline kadar çıkar, ben de tüm tatil oynarım,” diye hayal etmiştim. Çıktı mı? Hayır! Sene 2016’ya geldiğimizde, üniversite sınavına hazırlanırken aklımın köşelerinde Bannerlord çıkar da sınavdan sonra oynarım diye hayal kuruyordum, çıkmadı. Ne de şeytan bir günahı, Sene 2017; “çok insan geliyor” dediler, umutlandım, hazırlığı bitirdim aynı sene, çıkmadı. Sene 2020; artık işi gücü bıraktım Kalradya’da ticaretle uğraşıyorum, Bannerlord hala… ama bu sefer çıktı! Seni beklediğim kadar.

Bannerlord Nedir?

Evet sevgili okurlar, inanması güç ama, “beklenen”, şimdilik erken erişim de olsa, geldi. Bannerlord, Warband’ın yaptığı her şeyi daha iyi yapan, has be has bir devam oyunu. Şimdi burada bir parantez açmalıyım; oyunun beklendiği dönemde, özellikle dövüş sistemi konusunda “kombo eklensin” gibi okudukça beni sinir krizlerine sokan istekler vardı. Ama ne mutlu bize ki Taleworlds, işleyen sistemi bozmamış ve üstüne koyarak geliştirmiş.

“Sandbox”ı Yeniden Tanımlamak

Günümüzde birçok lineer ve “sözde” açık dünya oyunun aksine M&B serisi sizi kocaman bir dünyanın içine elinizde basit bir silahla bırakır ve der ki, “Al, burası senin.” Yeterince uğraştığınız sürece zengin bir tüccar da olabilirsiniz, namı uzak diyarlara ulaşan bir paralı asker de; onurlu bir şövalye ya da ormanlarda terör estiren bir hırsız olmak tamamen sizin seçiminiz. Bannerlord bu konuda öncüllerini takip ediyor, ancak bu sefer yarattıkları dünya ve bu dünyayı işler kılmak için hazırladıkları sistemler benim en uçuk beklentilerimin çok daha ötesine geçmiş durumda.

Bir kere ortada boyut olarak muazzam bir harita var. 20 saati devirdiğim sıralarda bile haritanın hiç gitmediğim bölgeleri vardı. Üstelik bu harita gerçekten yaşıyor; 6 ana ulus, bunların içine dağılmış onlarca klan, bu ulus ve klanlara bağlı yüzlerce Kahraman, sayısız şehir ve köy, ormanlar ve dağlarda dolaşan haydutlar; bunların her biri sürekli birbirleriyle ve sizinle etkileşim halinde. Kervanlar şehirler arasında mekik dokuyor, ordular toplanıp sefere çıkıyor, klanlar kendi bölgelerinde güçlerini arttırıyor, hasat mevsimini beklemekten yorulmayan köylüler mallarını yakın şehirlere götürüyor. İşte bu, gerçek bir yaşamın belirtisi!

Klanlar, Kahramanlar ve Ekonomi: Yeni Sistemler

Artık oyunda Uluslar ve Kahramanlar arasında yeni bir organizasyon tipi var: Klanlar. Oyunun başından itibaren bir klan liderisiniz ve size katılan yoldaşlar da klanınızın üyeleri haline geliyorlar. Klanınız gelişip güçlendikçe başlarına yoldaşlarınızı atayarak yeni birlikler oluşturup emir vermek, kervanlar kurup ticarete göndermek ve tımarlarınızın yönetimini yine üyeleriniz arasında paylaştırmak mümkün. Yani sadece kendi birliğinizi değil, genel anlamda bu klanı yönetiyorsunuz.

Kahramanlar ise Warband’da özel karakterler olup, sizin dışınızda derebeyleri, krallar ve toplamda 16 alınabilir yoldaştan ibaretti. Bannerlord’da ise bu sayı devasa boyutlara ulaşmış durumda çünkü alabileceğiniz yoldaş sayısı yüzün üstüne çıkmış. Artık kervan başları, derebeyi olmasa da birliği ile haritada dolanan komutanlar, köyler ve kasabalarda size asker sağlayan üretici ve tüccarlar da birer Kahraman. Yani bu dünyada neredeyse herkesin bir etkisi var!

Ekonomi kısmına gelince, işlerinizi büyütmek için sadece savaşmak yetmiyor, ticaret yaparak da zenginleşebilirsiniz. Çeşitli hammaddeler, üretildikleri köylerden bağlı oldukları şehre, oradan da tüccarlarla az bulundukları bölgelere aktarılıyor. Basit bir köyü yağmaladığınızda hem ana şehirdeki fiyatlar etkileniyor hem de o şehrin ticaretine ve bu yerleşimleri elinde tutan klanın gelirlerine zarar vermiş oluyorsunuz. Düşmanlarınızı zayıflatmak için lojistiklerine zarar verebilir, savaşa girmeden önce onları ekonomik olarak çökertmeyi düşünebilirsiniz; bu da “savaşmadan kazanmak” için harika bir yöntem!

Oynanış Detayları ve Yenilikler

Taleworlds’ün bizim için hazırladığı bu muhteşem dünyayı tanıttığımıza göre, artık oyuncu olarak bizim bu dünyada yapacaklarımıza, oynanışın detaylarına geçebiliriz. İnsanların Warband’da en sevdiği şey, oyunun sonsuz bir özgürlük vermesi ve kendi hikâyenizi istediğiniz şekilde yazabilmenizi sağlamasıydı. Bu konuda değişen bir şey yok; ancak gerek etrafınızla olan etkileşimleriniz, gerekse doğrudan birliğiniz ve klanınız üzerindeki kontrolünüz konusunda harika geliştirmeler yapılmış.

• Yoldaşlarınızı Yönetin: Yoldaşlar, artık kervanlar kurdurmanız, birlikler toplatmanız mümkündür. Örneğin, 10 koyunluk bir sürüyü 2 gün uzaktaki bir şehre götürmek için 60 kişi birden hareket etmek yerine, yoldaşlarınızdan birinin yanına 2 asker verip görevi tamamlamalarını sağlayabilirsiniz.
• Yeni Yetenek Sistemi: Yetenek sistemi sadeleştirilmiş; örneğin yara bakımı, cerrahlık ve ilk yardım yetenekleri artık topluca Hekimlik adı altında duruyor. Yeteneklerin gelişmesi tamamen uygulama yoluyla oluyor, yani seviye atlayınca şuna basayım gibi bir durum yok.
• Muharebe Mekaniği: Temelde M&B serisinin el becerinize dayalı orijinal dövüş mekaniği korunmuş ve teknik geliştirmelerle çok daha akıcı hale getirilmiş.

Grafikler ve Teknik Kısımlar

Teknik konuları ele alacak olursak, şu anki haliyle kesinlikle mükemmel değil. Ancak bu hali bile Warband’dan çok daha iyisi olmak için tüm gerekli altyapıya sahip. Oyunun çıkışından itibaren 5 gün içinde 4 kez yamalandığını da hesaba katınca, uzun vadede çözülebileceklerini varsayabiliriz. Yani, Bannerlord’un geleceği oldukça parlak gözüküyor!

Sonuç olarak, Mount & Blade II: Bannerlord, hem nostaljik bir yolculuk sunuyor hem de modern oyun dinamikleriyle donatılmış. Şayet bir strateji ve rol yapma oyunu meraklısıysanız, bu oyun tam size göre! Unutmayın, Kalradya sizi bekliyor, kervanlar yola çıktı, savaşlar başladı!