PC platformunda gaming geçmişim, burada bir anlamda bir dramaya dönüşüyor. Hack’n’slash mekanikleriyle tanışmam, DMC3 ile gerçekleştikten sonra, bana büyük bir tutku kazandırmıştı. Ancak ne yazık ki, o dönemlerde birçok derinlikli oyun yalnızca konsollara özgüydü. Özellikle God of War’u o zamanlardaki eski bilgisayarımda oynarken yaşadığım zorlukları göz önüne aldığımda, Ninja Gaiden’ı da aynı şekilde oynamak istediğimi farkettim. Ancak Ninja Gaiden, maalesef PC platformuna hiç gelmedi. Bu oyunu deneyimleme çabalarım, çok geçmeden hayal kırıklıklarıyla sonuçlandı ve oyun repertuvarımda en acı verici boşluklardan birine dönüştü.

2021’de piyasaya sürülen, temel PC sürüm özelliklerinden yoksun Master Collection’ı satın almayı reddettim ve ilk kez bu sene Ninja Gaiden 2 Black ile gerçekten tanışma fırsatım oldu. Oyunu tam 120 saat boyunca oynadıktan sonra, hem eğlenceli bir deneyim yaşadım hem de Master Ninja zorluğuna ulaştım. Bu süreçte, Ninja Gaiden’ın, DMC, God of War ve Bayonetta’dan oldukça farklı bir gameplay ve felsefeye sahip olduğunu anladım. Şimdi ise, dördüncü oyunun nasıl bir deneyim sunduğunu ve önceki versiyonla karşılaştırılabilirliğini incelemek istiyorum.

Amerika’nın Oyununda New York, Japon’un Oyununda Tokyo

Ninja Gaiden oyunlarının hikayesini pek de önemli bulmuyorum ama gelin yine de bir göz atalım. Hikaye, Tokyo’da geçiyor ama bu şehir, geçmişte yaşanan felaketlerden nasibini almış bir görünüme sahip. Şehir, Divine Dragon Order adındaki bir askeri grubun kontrolü altında. Tokyo’nun sokakları iblisler tarafından tehdit ediliyor ve her şey kaos içinde. Oyunun baş karakterlerinden biri olan Yakumo, ejderhayı diriltme çabasında bulunan rahibeyi araştırmak üzere Tokyo’ya gelmektedir.

Burada olaylar karmaşık hale geliyor; Ryu Hayabusa’nın sessiz bir figür olmasıyla, arkamızdaki teknik destek ekibi ile birlikte işler daha da ilginç bir hâl alıyor. Hikaye, ejderhanın özünü ele almak için mühürleri yok etmeye yöneliyor. Ancak bu işlemler, kötü gidişatların merkezine Ryu’nun müdahil olmasıyla daha karmaşık bir hale geliyor. Çatışmalar, Ninja Gaiden’ın bilinen tarzına göre basit değil; hikaye genel olarak üzerinde durulmaya değer bir derinliğe sahip değil. Önceki oyunlardan farklı olarak, yazımın daha ciddiye alındığı gözlemleniyor ve arabesk diyaloglara pek yer verilmemiş.

Hafif Saldırı, Ağır Saldırı ve Takla: Kenara Çekil!

Ana hikayeyi geçtikten sonra, oynanış mekaniklerine geçelim. Öncelikle, Ninja Gaiden’ı diğer karakter aksiyonu oyunlarından ayıran özelliklerine bakalım. Özellikle DMC ve Bayonetta gibi diğer oyunlar düşmanları pasif hale getirip uzunca kombo yapmaya yönelik bir yapı sergilerken, Ninja Gaiden daha dinamik bir yaklaşıma sahip. Düşmanların güçlü saldırılarına karşı anında yanıt verebilmek ve kombinasyon yapma becerisi, oyuncular için büyük önem taşıyor.

Ninja Gaiden’ın felsefesi ise tamamen farklı. Oyun, düşmanların sizi kovalamaktan vazgeçmediği bir mücadele sunuyor. Bu, özellikle yüksek zorluk seviyelerinde oyuncuları dikkatli oynamaya yönlendiriyor. 13 yıl aradan sonra gelen Ninja Gaiden 4’te, eski oyunlardan kazandığım taktiklerin yanı sıra yeni mekanikler de oldukça etkili. Parry, Perfect Block ve Perfect Dodge gibi sistemler, Ninja Gaiden’ın zaten kendine has dinamiğine yeni bir boyut katıyor. İşte bu noktada, Ninja Gaiden 4’ün temel mekaniklerini listeleyelim:

1) Ultimate Technique:

Ağır saldırı tuşuna basarak yaptığınız bu teknik, Ryu veya Yakumo’nun düşmana ışık hızında saldırmasını sağlıyor. Düşmanlar, bu kombo sırasında sizden zarar göremiyor.

2) Delimbing ve Obliteration Technique:

Düşmanların uzuvlarını kesme yeteneği, özellikle daha güçlük gerektiren durumlarda büyük bir avantaj sağlıyor.

3) Dodge:

Ninja Gaiden’da kaçınma mekaniği, oldukça farklı bir şekilde işliyor. Blok yaparken kaçış yapma imkanı, oyuncuların yanıtlarını daha hızlı vermesini sağlıyor.

Ninja Gaiden 4 ile birlikte yeni eklenen bu mekanikler, gameplay’e zenginlik katıyor. Perfect Dodge kullanarak düşmanın saldırısından kaçmak muhteşem bir tatmin sağlıyor. Özetlemek gerekirse, bu yeni özellikler, Ninja Gaiden’ın köklü dinamiklerini pekiştiriyor.

Kan Çekiyor Kanka

Parry, Perfect Block ve Perfect Dodge gibi mekanikler, Ninja Gaiden 4’ün savaş deneyimini daha da derinleştiriyor. Bloodbind Ninjutsu ve Bloodraven Form, bu serinin özelleşmiş kan içeriğini mitolojide birleştiriyor. Bu form birlikleri, düşmanları alt etmek için etkili bir yol sunuyor, ancak dikkatli kullanılmadığında geri tepebiliyor.

Diğer yandan, Berserk modu, oyunculara savaş sırasında büyük bir güç sağlıyor. Bu mekanik, düşmanları etkili bir şekilde alt etmenin farklı yollarını sunuyor. Ancak, bu güçlerin de bir sınırı var ve oyuncuların dikkatli bir şekilde yönetmesi gerekiyor.

Abi Beşiniz Birden Dalmasaydınız Keşke

Ninja Gaiden 4, sadece kendine has mekanikleriyle değil, aynı zamanda düşmanlarının zorluğu ile de dikkat çekiyor. Düşmanlar daha saldırgan ve daha az pasif hareketler sergiliyor. Bu durum, oyuncuların ataklarını daha dikkatli planlamasını gerektiriyor. Ancak savaş alanları, eski oyunlarda olduğu kadar dar değil; bu da kapma saldırısı ihtimalini azaltıyor.

Bölüm sonu dövüşleri, Ninja Gaiden’da sıkça karşılaşılan ve zorlayıcı olan bir durumdu. Ancak bu oyunda, Boss dövüşleri daha akıcı ve zengin hale gelmiş durumda. Hem Parry hem de Perfect Block mekanikleri, Boss dövüşlerinde oyuncuya büyük avantaj sağlıyor ve savaşlar daha keyifli bir hâl alıyor.

Dağ Havası Aldık, Biraz da Ova Havası Alsaydık

Şu ana kadar genel anlamda olumlu yorumlarla ilerledik ama bölüm tasarımı ve içerik açısından bazı eleştirilerde bulunmak gerekiyor. Ninja Gaiden 4, dövüş alanlarının genişliği ile dikkat çekiyor; bu durum oyun deneyimini olumlu etkiliyor. Ancak geniş alanlar, bazı özel hareketlerin kullanılmasını zorlaştırıyor ve bu da olumsuz bir etki yaratıyor.

Oyunun bölümleri daha az çeşitli; sadece dört ana biyom var. Bu biyomların her biri, kendi içinde birkaç bölüme ayrılıyor ama birbirlerinin estetiğini paylaşıyorlar. Yani önceki oyunlarda olduğu gibi farklı ortamlar arasında geçiş yapmak mümkün değil. Bu durum, tekrara düşme hissi yaratıyor. Ayrıca Ryu Hayabusa’nın sadece birkaç bölümde oynanabilmesi, deneyimi olumsuz etkiliyor. Yakumo’nun hareket setinin neredeyse birebir aynı olması, Ryu’nun rolünün sorgulanmasına neden oluyor.

Antika Oyun Motorlarımızı Lütfen Müzeye Falanda Bağışlayalım

Teknik performansa baktığımızda, Ninja Gaiden 4’ün iyi bir deneyim sunamadığını görüyoruz. Oyun, kendi motorunu kullanıyor ve bu durum pek stabil bir performans sunmuyor. Kapalı alanlardaki dövüşlerde sorun yaşamazken, açık alan dövüşlerinde ciddi performans sıkıntıları var.

Performans, oyun içinde oldukça dalgalı; bu, oyuncular için birçok sorunun kaynağını oluşturuyor. Yüksek ayarlarla oynamak zorunda kalındığında, FPS değerleri istenilen düzeyde olmuyor. Tüm bu olumsuzluklar, Ninja Gaiden 4 için zamanla daha fazla tartışma yaratacaktır.

Kısacası, Ninja Gaiden 4, hack’n’slash tutkusunu tatmin edecek bir deneyim sunarken mekanik olarak pek çok noktada başarılı bir yapı sergiliyor. Ancak, Ryu’nun sınırlı bölgeleri, teknik sorunlar ve içerik eksikliği projeye negatif bir etki bırakıyor. Geliştirici ekip, gelecekteki ek içerikler ile bazı eksiklikleri gidermek için çalışıyor ancak bu durum mevcut deneyimi anlamlı ölçüde gündeme getirebilir mi bilinmez.

2018 yılında DMC5’in ardından bir yeni God of War, Bayonetta ve Ninja Gaiden’a kavuştuk. Şimdi, tekrar DMC incelemek için sabırsızlanıyorum.