Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

9 dakika okunma süresi

6

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi – Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Ninja Gaiden: Ragebound incelememizle, retro platform oyunlarında yeni bir standartın nasıl belirlendiğini keşfedin. Aksiyon dolu detaylar burada!

admin

4 saat önce

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi – Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Öncelikle belirtmekte fayda var ki, aşağıda yer alan bu inceleme tarzı sıradan bir değerlendirme olmanın ötesinde. Şu an bolca artistlik yapacağım, günümüz oyunlarının basitliğinden şikayet edip geçmiş oyunlarla kıyaslar yapacağım. Çünkü karşımızda tam anlamıyla bir Ninja Gaiden oyunu mevcut. Artistliğime “Ninja Gaiden, sizin bildiğiniz Ninja Gaiden değil” diyerek başlayacağım. Yeni neslin gözünde hemen akla gelenler X’ler, Black’ler ve Sigma’lar ama ilk Ninja Gaiden, klasik yana kaydırmalı bir platform oyunu olarak Ryu Hayabusa’nın intikam hikayesini anlatıyordu. Oyun, özellikle ilerleyen bölümlerinde son derece zorlayıcı bir yapıya sahipti ve her oyuncuyu bile zor durumda bırakabilecek bir zorluktan bahsediyorum. Electronic Gaming Monthly dergisinin bir sayısında, tarihin en zor oyunları listesinde dördüncü sırayı kapmıştı.

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Günümüzde zor oyun denildiğinde akla ilk olarak soulslike türleri geliyor, bunu biliyorum. Ancak geçmişteki oyunların zorluk seviyelerini düşününce, “soulslike’lar ancak bu eski oyunların arka planını hazırlayabilir” demek istiyorum. Özellikle Commodore 64’te Ghosts’n’Goblins, Green Beret ve Wonderboy oynamış olanlar, ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. O dönemde “oyunu kaydedip çıkmak, kontrol noktasına kadar gelirsem bir dahakine buradan devam ederim” gibi bir imkan yoktu. Canlarınız bittiğinde, oyuna tekrar başlamak zorundaydınız; aynı sert düşmanlarla ve bosslarla yüzleşirken, oyunların zorluk seviyesi acımasızdı. Ninja Gaiden: Ragebound’un bu acımasızlıktan çok da uzak olmaması fikrini beğendim. Bunun detaylarına ilerleyen kısımlarda değineceğim.

Ninja Gaiden: Ragebound’un arkasındaki ekip ise müthiş metroidvania Blasphemous serisiyle tanıdığımız The Game Kitchen. Ancak oyun kesinlikle bir metroidvania değil; eski tarz, yana kaydırmalı, bol düşman öldürmeli ve platformlardan zıplayarak ilerleyen bir arcade oyunu. Eğer eski tarz atari salonları olsaydı, bu oyun orada kendine kesinlikle yer bulurdu.

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Bu sefer hikayede Ryu Hayabusa’nın değil, Hayabusa Köyü’nü iblislerden korumanın peşinde olan Kenji Mozu’yu kontrol ediyoruz. Ryu, Amerika’ya doğru yola çıktığı için, geride kalanların bir şekilde korunması gerekiyor. Hikaye ilerledikçe Black Spider klanından Kumori ile karşılaşıyoruz ve her iki karakterin yeteneklerini birlikte kullanmaya başlıyoruz. Ancak burada yaşanan olayları sürpriz olmaması için anlatmıyorum; sadece Kenji’nin yakın saldırıları ile Kumori’nin menzilli saldırılarının birbirini çok güzel tamamladığını belirteyim.

Ninja Gaiden: Ragebound’un klasik 2D serisine kazandırdığı en ilginç yeniliklerden biri yeni Guillotine Jump yeteneği. Eğer bir retro platform oyunu olan The Messenger’ı oynadıysanız, bu yetenek muhtemelen gözünüze tanıdık gelecektir. Oyunla başladığımda, “acaba bu oyunda The Messenger’ın geliştiricileri de mi çalıştı?” diye düşündüğüm anlar oldu. Üstteki bir nesneye ya da düşmana temas ederek havadayken ekstra bir sıçrama yapabiliyorsunuz. Bunları arka arkaya zincirleme şekilde uygulamak da oldukça mümkün; bu dokunuş yalnızca ‘sekmeye’ de değil, düşmana zarar vermeye de yarıyor. Ayrıca bazı bölümlerde motor, jetski gibi araçlarla da ilerleyebiliyoruz ve bu araçlar da GJ yeteneğini kullanabiliyor.

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Oyun, dört perdede toplam on altı bölüm üzerinden ilerletiliyor ve her bölümde farklı ‘challenge’lar mevcut. Örneğin, “10 düşmanı Guillotine Jump ile öldür”, “boss savaşını zararsız tamamlama”, “boşluklara düşmeme”, “tek saldırıyla çok sayıda düşman kesme” gibi görevler var. Ayrıca, her bölümde çeşitli sayıda toplanabilir Crystal Skull ve Golden Scarab da bulabiliyorsunuz. Gizli parşömenleri bularak ekstra Özel Operasyon görevlerini açmanız da mümkün. Bir bölümü tamamladığınızda, bitirme süreniz, öldürdüğünüz düşman sayısı, zincirleme öldürüşler, toplanabilirlerin ne kadarını elde ettiğiniz ve ne kadar challenge yaptığınız gibi kriterlere göre bir ninja skoru alıyorsunuz. Bu durum bazılarına zaten tanıdık gelebilir 🙂

Ninja Gaiden: Ragebound’un güzel bir özelliği, ninjanıza alabileceğiniz bazı eşyalarla ufak bir dezavantaj karşılığında bölüm sonu derecenizi artırabilmeniz. Örneğin, bu eşyalardan biri kontrol noktalarında sağlığınızın dolmasını engelleyerek derecenizi artırır. Yani bölümünüzü A derecesiyle tamamladıysanız, buradan gelen artışla S derecesine yükselebilirsiniz. Bu durum, tüm bölümleri S ve S+ derecesiyle bitirmeyi amaçlayanlar için, ‘mükemmel bir run’ yapmalarının şart olmadığı anlamına geliyor. Bazı bölümlerde ise bitirme süreleri gerçekten de acımasız bir şekilde kısa ayarlanmış, 10 dakikada bitirmeniz beklenen bölümleri 40 dakikada ancak tamamlayabildiğimi belirteyim.

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Muratmasan’ın, karaktere alacağınız eşyaları bizlere sunduğunu da unutmamak gerek! Eğer seriye hakimseniz, Muramasa’yı tanıyorsunuzdur; bu efsanevi silahtar, maceralarda Ryu’ya yardım ediyordu ama bu oyunda yine Kenji’ye destek vermekten geri durmuyor. Bölümlerde topladığımız Scarab’ları kullanarak çeşitli eşyalar alabiliyor ve oyun tarzımızı bu bonuslarla destekleyebiliyoruz. Oyun başlangıcında aldığım iki eşyayı sona kadar kullandım, yani Kenji’ye aldığınız eşyaların oyuna etkisi çok belirgin değil, ancak Kumori’nin silah yetenekleri fark yaratabiliyor.

The Game Kitchen, piksel sanatı ve müzik konusundaki başarısını Blasphemous serilerinde kanıtlamış bir stüdyo ve Ragebound, bu tür oyunlarda yeni bir standart belirleyen kaliteli görsellere ve müziklere sahip. Gerçekten de bu türdeki en iyi görselli oyunlardan biri de Ragebound; hem animasyonlar hem de arka plan görselleri açısından oldukça dikkat çekici. Ekranın alt kısmından oyun alanına atlayan düşmanlar ve silüet olarak görünen detaylar, bana Shadow Dancer’ı anımsattı (bu noktada tekrar artistlik yapalım). Shadow Dancer’ın ara bölümlerinde ninja yıldızlarıyla kapılardan çıkan düşmanları vuruyorsunuz; eğer yakalayamazsanız, kendinizi bu düşman tarafından vurulurken buluyorsunuz. Ragebound’da bu tür animasyonları görmek oldukça hoşuma gitti.

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Müzikler ise bence Ragebound’un Kenji ve Kumori ile beraber bir diğer başrolü. Tam eski arcade oyunları havasında, kıpır kıpır, sesleri de aksiyonu güzel bir şekilde destekliyor. Kılıç sesleri, Guillotine Jump efektleri ve diğer sesler bir araya geldiğinde, The Game Kitchen gerçekten harika bir arcade senfonisi sunmuş. Gerçekten de çok başarılı.

Elbette, bu oyunun ve türün en iyi örneklerinden birini oynuyor olsak da, eleştirilerde bulunmak da kaçınılmaz. Ragebound’da bazı yerlerde zorluk ayarının abartılı olduğunu hissettiğim anlar yaşadım. Birçok kere ölüp tekrar baştan denediğim boss’larla kapışırken, “nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorlar?!” diye düşündüğüm çok oldu. Şimdi bir kıyaslama yapmam gerekirse; evet, soulslike oyunlarda da son derece zor boss’larla karşılaşıyoruz. Ancak diyelim ki 10 kez öldünüz, “yeter artık” dediniz; oyunu kapatıp kafa toparlamak üzere yeniden boss’un önüne dönebilir, yeniden deneyebilirsiniz. Ama Ragebound’da bunu yaptığınızda, bölümü baştan oynamak zorundasınız 😀 Yani zaten boss’a ulaşmak için 20 dakikalık bir platform deneyimi yaşamışsınız; aynı yerlerden tekrar geçmek istemediğiniz için, “ya bu boss ya ölecek, ya ölecek” düşüncesine kapılabilirsiniz.

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Bazı bölümler, gerçekten fazla uzun tutulmuş. Ayrıca bazı yerlerde kontrollerin arasındaki mesafe de çok açılmış. Eğer 40 dakikalık bir bölümde bir toplayıcıyı kaçırdıysanız, tekrar bölüme başlamak zorundasınız; çünkü o toplayıcının hesabınıza kaydolması için bölümü tamamlamanız şart. Yani “kaçırdıklarımı alıp çıkarım” gibi bir seçeneğiniz yok. Ancak bu durum, çok yerinde eleştiriler mi derseniz, ı ıh. Eleştirilerimi ben bile pek beğenmedim. Çünkü baştan da belirttiğim gibi, Ragebound bu konularda eski oyun anlayışına sadık kalmaya çalışıyor ve bu bence güzel bir şey. Bu tarz oyunları oynarken konfor alanlarından çıkmak, zorlanmak, canlarımız bittiğinde her şeyi baştan başlamak, belki de içimizdeki oyuncuya vereceğimiz en güzel enerji ikmallerinden biri.

Ayrıca oyunu bitirdiğinizde New Game (Hard) modunun açıldığını belirtmekte fayda var; özellikle son bölümlerin zorluk seviyesini düşündüğünüzde, bunu denemek aklımı hiç yermedi, bunu da bir itiraf olarak ekleyelim 😀

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Şunu da eklemeliyim, The Game Kitchen muhtemelen bu tür eleştirileri öngörerek, oyuna “zorluk ayarını kendin belirle” seçeneği eklemiş. Dilerseniz düşmanların verdiği zararı azaltabilirsiniz ya da Hypercharge dolum süresini hızlandırıp, ekranı temizleme gücüne sahip saldırılar yapabilirsiniz. Fakat… fakat… Eğer yapacaksanız, başka bir oyun oynayın sevgili okurum. Bu oyunun tadını, böyle ayarlarla bozmayın. Geçtiğimiz günlerde The First Berserker: Khazan’ın geliştiricisi, oyuncuların zorluk seviyesini ayarlamaktan ziyade oyunu ‘onurlu bir şekilde’ oynamayı bırakmalarının daha yaygın olduğunu duyurmuştu. Ben, 1984 yılından beri aktif olarak oyun oynayan ve pek çok zor oyun deneyimlemiş biri olarak (buradan küçük bir artistlik yapmış olabilirim), bu düşünceye katılıyorum. Eğer elitist yaklaşımımı eleştirirseniz, bir e-posta kadar uzaklığınızdayım.

Bu yüzden diyorum ki, Ninja Gaiden: Ragebound, ben senden razıyım. Harika grafikleri, acımasız bölümleri, enerji veren müziklerinle ve Ninja Gaiden serisinin ruhuna olan sadakatinle kalbimi kazandın. The Game Kitchen, gerçekten harikasın.

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Ninja Gaiden: Ragebound İncelemesi - Retro Platform Oyunlarında Yeni Bir Standart

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?