14 Ekim 2019 Pazartesi günü, Barbaros Point Otel The Game’de düzenlenen TestGames paneli, “Dünya Çapında Sınıf Oyunlar Geliştirmek İçin Ne Gerekir?” sorusunun peşine düştü. Oyunseverlerin ve geliştiricilerin bir araya geldiği bu etkinlik, adeta bir oyun festivali gibiydi. Oyungezer yazarı Erkut Altındağ’ın katılımıyla renklendirilen panel, moderatör Berk Dülger’in eğlenceli sunumuyla başladı.
Panelin katılımcıları arasında Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Çakır Aker, GamFed’den Eren Gökgür ve BrandNewGame’den Kubilay Keçin gibi önemli isimler yer aldı. Ama asıl gösteri, Merge Magic ile adını duyuran Gram Games’ten Yüksek Berk Yavuz’un katılımıyla başladı. Hani derler ya, “Bir oyun yapacaksan, önce bir Gram Games’ten öğren!” İşte bu panel, tam da bu anlayışla oluşturulmuştu.
Daha sonra, Turkish Testing Board’un direktörü Koray Yitmen, panele renk katmak için yorumlarıyla içeriği zenginleştirdi. Kendisi, “Oyun nedir?” sorusuyla açılan beyin fırtınasında, oyunların günlük hayatımızdaki etkilerini analiz etmeye başladı. Oyun oynamak, yemek yemek gibi bir ihtiyaç olmalı, değil mi? Yoksa neden bu kadar çok insan günün 24 saatinde ekran karşısında oturuyor?
- Oyunların Günlük Hayatımızdaki Yeri: Kimse yalan söylemesin, sabah kahvaltısında bile oyun düşünmüyor muyuz? “Bugün hangi karakterle boss kessem?” diye düşünmeden edemiyoruz!
- Oyun Geliştirme Süreçleri: Bir oyun yapmak, bir kek pişirmek kadar basit değil. Bir kere, oyunun içine koyduğun her şey, adeta bir malzeme! İyi bir oyun için kaliteli malzemeler şart!
- Yapım Maliyetleri: Oyun yapmak, bir arabayı modifiye etmek gibidir. Eğer her şeyi en iyi şekilde yapmak istiyorsan, cebin biraz yanmalı. Ama sonuçta, bu da bir eğlence!
- Test Süreçleri: Oyun test etmek, bir arkadaşın evinde yemek yemek gibidir. Yemeğin tadı güzel, ama biraz tuz eklemen gerekebilir. Herkesin fikri değerlidir!
Panelin son bölümünde, katılımcıların soruları konuklar tarafından cevaplandı. Herkes, “Dünya standardında bir oyun tasarlamanın püf noktaları nelerdir?” diye merak etti. İşte burada, panelin eğlenceli kısmı başladı! Katılımcılar, sorularını yönelttikçe, cevaplar arasında geçen esprili diyaloglar, salondaki atmosferi daha da neşelendirdi.
Panelin sonunda, tüm katılımcılar The Game for Big Kids‘de sınırsız oyun oynayarak günün yorgunluğunu attılar. “Oyun oynayarak eğlenmek, panelin amacına hizmet eden hoş bir jest oldu” dediklerinde, aslında hepimiz birer çocuk gibi gülümsedik. Kim demiş oyun oynamak büyüklere göre değil, diye? Oyun oynamak, ruhu genç tutmanın en güzel yoludur!
Sonuç olarak, TestGames paneli sadece oyun geliştirme süreçlerini değil, aynı zamanda oyun oynamanın keyfini de bir araya getirdi. İşte bu yüzden, oyun dünyası asla sıkıcı olamaz; çünkü her köşesinde bir oyun, bir kahkaha ve bir dostluk gizlidir!