Pentiment: Ortaçağda Cinayet ve Toplumsal Değişim Üzerine Bir Derin Yolculuk
Pentiment ile Ortaçağ'ın karanlık sırlarına dalın; cinayet, toplumsal değişim ve insan ruhunun derinliklerini keşfedin.
4 saat önce

Son yıllarda, hatta hayatım boyunca deneyimlediğim en olağanüstü ve dikkat çekici oyunlardan biri olan Pentiment ile karşı karşıyayız. Uzaktan bakıldığında, klasik iki boyutlu el çizimi bir macera oyunu gibi görünse de, oyun aslında RYO unsurlarını da içinde barındırıyor. Bir cinayeti çözme teması üzerinden ilerleyen oyun, başta çok basit gibi görünüyor fakat arka plandaki katmanlar dikkatlice incelendiğinde, çok daha derin anlamlar barındırdığı göze çarpıyor. İşte bu noktada “Pentiment” kelimesinin kökenine inmeye başlıyoruz. “Pentimento” İtalyanca kökenli bir terim olup, ressamların eserinin alt katmanlarını yeniden boyayarak görünür hale getirmelerini ifade ediyor. Zamanla üst katmandaki boyaların saydamlaşması, gizli olan orijinalin açığa çıkmasına olanak tanıyor. Pentiment‘i anlamak, bu katmanları ve gizli gerçekleri dikkatle okuyup analiz etmekle mümkün.
Josh Sawyer’ın hayal gücünden doğan ancak Microsoft’un desteği olmadan var olamayacak bir proje olan Pentiment, ismiyle de pek anlamlı bir eser ortaya koyuyor. Benim aklıma, Return to Monkey Island oyununu getiriyor. İkisi de iki boyutlu macera oyunları olmaları bakımından benzer bir yapıya sahip olsa da, her ikisi de komedi unsurlarının ağırlık kazandığı, biraz da çocukluğun saflığına sahip olup, yazarlarının hissetiklerini oldukça etkili bir şekilde yansıttıkları izlenimi veriyor. Açıkçası, oyun hakkında ilk izlenimlerim biraz tuhaflaşmıştı; “Josh Sawyer bir parça abarttı mı?” diye düşündürten unsurlar var. Mesela oyunda seslendirme yok. 2022 yılıdayız ve böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Müzikler harika, ancak bu durum biraz ilginç. Konuşma baloncuklarının el yazısıyla ve ses efektleriyle yazılması, “Tanrı, İsa, Mesih” gibi kelimelerin en sonunda kırmızıyla eklenmesi gibi detaylar, bu eksikliği fazlasıyla telafi ediyor. Sinirle konuşulması halinde mürekkep dökülmesi gibi hoş detaylar da cabası. Oyun boyunca, başındaki düşüncemin aksine, “Keşke sesli olsaydı” dediğim bir an bile olmadı. Özellikle okuma yazma bilmeyen köylülerin basit el yazılarıyla, rahiplerin ise kalın gotik fontlarla “konuşması” her şeyin atmosferine son derece uyum sağlıyor.
Oyunun ekranının bir kitabın resimli sayfaları olarak tasarlandığı da oldukça keyifli bir detay. Oyunda geçen ve pek çok kişinin aşina olmadığı tarihi terimler, kitaplar ve kişiler altı çizili olarak belirtiliyor ve bu kelimelere tıkladığınızda, yazarın notları gibi kaydedilmiş açıklamalar görüntüleniyor. Kahramanımız Andreas’ın kitap süsleme işiyle uğraşan bir sanatçı (Müzehhip) olduğunu düşününce, böyle bir arayüzden daha iyisi mümkün mü? Sanmıyorum.
Anlayacağınız üzere, kahramanımız Andreas Maler, küçücük bir Bavarya kasabasında Gertner ailesinin evinde konaklayan, Kiersau Manastırı’nda ustalık eseri üzerinde çalışan bir sanatçı. Ancak olaylar, Martin Luther’in Katolik Kilisesi’nin günahları affetmesini eleştiren 95 Tez’in toplumda yarattığı büyük etki ile hız kazanıyor. Okumuş kişiler, “Bu Katolik Kilisesi kendini toparlamalı!” diye konuşmaya başlıyor. Matbaanın ortaya çıkmasıyla, el yazması kitaplardan kazandığı paralarla Kiersau Manastırı zorda, köylüler ise yeni başrahibin getirdiği vergilerden bunalmış durumda… Tüm bunlar yaşanırken, Andreas doğruyu aramaktan çok istemeden, cinayet soruşturması karmaşasının tam ortasında kendini buluyor. Ancak Andreas, eğitimli biri olduğu için, nerede ne yapması gerektiğini anlamamızda bizlere rehberlik ediyor. Aynı zamanda hem köylülerin hem de rahiplerin güven duyduğu tek kişi haline geliyor; bu da onu ipuçlarını toplama, şüphelileri sorgulama ve suçluyu bulma konusunda oldukça ideal bir aday yapıyor. Fakat burada kişisel bir sorun var; eğer asıl suçlu ortaya çıkmazsa, bu durum sevdiği bir kişinin üzerine kalacak.
Bu noktada, yazının başında bahsi geçen rustik arka planda cinayet çözme hikayesine geri dönüyoruz. Bu hikaye, Tassing kasabasının sunduğu tablonun en üst katmanı. Hemen altında ise Tassing’in tarihi Roma kalıntıları yatmakta. Daha derinlemesine bakıldığında, yaklaşan büyük toplumsal değişimlerin ortaya çıkardığı endişeleri görüyoruz. Katmanlar bir bir çıktıkça, gerçekleri daha net görebiliyoruz.
Ancak düşünmeyin ki, dedektiflik yeteneklerinizle tüm sorunları çözüp, Tassing’i mükemmel bir geleceğe taşıyacaksınız. Pentiment, geçmişin basit günlerine özlem duyan bir oyun değil. Aksine, geçmişteki günlerin aslında raht olmadığını ve zorlu yaşam şartlarını gözler önüne seriyor. Uzun bir mektubun yazılması ve cevabının gelmesinin haftalar sürmesinin sıradan olduğu, hukuk sisteminin sadece belirli topluluklara ait olduğu bir dönemde, sıradan bir hastalığın en sevdiklerinizi alıp gittiği bir zamanı anlatıyor. Ayrıca, tarihin gözünden geçmesini sağlamak için tarih kitaplarında kısaca bahsedilen trajik olayların aslında insanların hayatlarında nasıl büyük etkiler bıraktığını unutturmayan bir eser.
Bütün bu olumsuzluklarla birlikte, Andreas’ın bizi tamamen üzüntüye boğacağını düşünmeyin. Hüzün getirse de, aynı zamanda umut verici bir gülüş de bırakıyor yüzümüzde. Seçmelerinizle tarihin akışını değiştiren bir kahraman olmayacaksınız belki ama en basiti, çekingen bir adamın sevdiği kadına açılmasına ya da bir çocuğun hayallerinin peşinden koşmasını sağlamak gibi etkiler yaratacaksınız. Ya da tam tersi bir sonuçla karşılaşabilirsiniz. Yani yaptığınız seçimlerin etkilerini Tassing’in her yerinde göreceksiniz; bu yüzden tercihlerinizde dikkatli olmalısınız. Seçenekleri yukarıdan aşağıya denemek gibi bir lüksünüz yok. Bu oyun gerçekçi bir anlatıma sahip. İnsanların sizden soğumasına ya da özel diyaloğunuzla ilgili olumsuz şeyler söylemelerine neden olabilirsiniz.
Seçimlere dönersek, tüm ipuçlarını takip etmeye yetecek zamanın asla olmayacağından da haberdar olmanız önemli. Zamanın çarkı, kimse için durmuyor. Önemli bulduğunuz birkaç ipucunu takip etmek yeterli olacak, diğer yolları görebilmek için oyunu tekrar oynamanız gerekecek; çünkü şurada ‘Kaydedeyim de, sonra farklı bir seçim yaparım’ deme şansınız yok. Eğer bu gibi bir durum olsaydı, oyunun “yaptığın seçimlerin sonuçlarıyla yüzleş” temasına aykırı olurdu. Neyse ki Pentiment çok uzun bir oyun değil. Oyun bitiminden çok geçmeden yeniden başlamak isteğinize ve farklı seçenekler deneyeceğinize eminim. Tekrar oynamak, üzerinde düşünmek ve başkalarıyla tartışmak için mükemmel bir oyun.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?