Pile Up! İnşaat Keyfi: Kartlarla Şehir Kurmanın Eğlencesi
Yapı taşlarını kartlarla üst üste koy, şehri inşa et! Eğlencenin, inşaatın ve komik anların birleştiği bu oyunda yerini al!
6 saat önce

Bir oyunda en çok neye dikkat edersiniz, çok merak ediyorum. Ben şahsen, eskiden bu soruya “oynanış ve hikâye” der geçerdim, ama hayatımın keşmekeşi içinde bir şeyleri hızla tüketme ve çabuk sıkılma evresine girdiğimden beri bu baştan savma yanıtım değişti. Artık “Hızla alışma, oyunu anlama ve katlanarak ilerleyebilme” gibi bir cevaba yöneldim. Oyunların beni sarması için birkaç hızlı adım atması gerekiyor, hele bir de tasarımı göz alıcıysa tadından yenmez. İşte bu noktada Pile Up! tam anlamıyla benim gibi düşünenler için biçilmiş kaftan!
Son zamanlarda Stacklands ve Cardboard Town gibi oyunlarla vakit geçirdikten sonra Pile Up! bana, bu oyunların görselliği ve hissiyatıyla, daha akıcı bir birleşimi gibi geldi. Kart dizme ve bu kartlarla belirli kurallara uyarak bir şeyler inşa etme konusunda deyim yerindeyse “aşık oldum”. Pile Up! bu tür oyunlara muhteşem animasyonlar eklemiş ve gerçekten insana mest ediyor. Oyunda kartlarınızın imkanlarını zorlayarak en yüksek katı şehir inşa etmeye çalışıyorsunuz. Bu şehirde, popülasyonu artırırken aynı zamanda halkın ihtiyaçları doğrultusunda bir stratejiyle ilerlemeniz hayati. Zira, halkın mutluluğuna zarar vermeden bu savaşı kazanmanız gerekiyor. Eğer bir adımda yanlış bir karar verirseniz, halkın size olan sevgisini yitirmesi an meselesi!
Burada belki de en önemli unsurlardan biri, rastgele kart verme sisteminin adaletli bir şekilde işlemesi. Mesela, çok erken seviyelerde haksız yere zorlayıcı kartların sürekli elime gelmesi, beni öyle bir oyundan soğutabilir ki, bırakın oynamayı, adını bile anmak istemem. Cardboard Town’da bu hissi az da olsa yaşadım, ama son güncellemelerle bu sorunun üstüne gidildi, Gülhis de incelemesinde bahsetmişti. Ama Pile Up! bu sistemi başından beri çok iyi kurmuş. Ek olarak, enfes bir pas sistemi de var. Yani bir ‘pas’ atıyorsunuz ama sadece ayaklarınızı yerden kesmeden oynuyorsunuz, yolculuk çok keyifli!
Peki, sürekli neden belirli oyunlarla kıyaslıyorum? Çünkü Pile Up! da diğer örneklerde olduğu gibi bir Türk stüdyosunun emeğiyle hayat bulmuş. Gerçekten, binaların üst üste dizilirken türleri ve pozisyonları fark etmeksizin bu kadar kusursuz birleşmesi ve animasyonların akıcılığı beni benden aldı. Tasarımcıların bu kadar iyi bir iş çıkarmış olması karşısında bir çay içip onlarla sohbet etmek, fikir alışverişi yapmak istemekten kendimi alamıyorum! Anlayacağınız, ben bu oyuna genel olarak bayıldım. Hatta oyunun sonuna doğru kartlar bitmezse, dibini gördüm diyebilirim. Bu, oyunun baştan savma bir yapısı olduğu anlamına gelmiyor; zira henüz erken erişimde olmasına rağmen gayet iyi bir durumda! Özellikle inşa etme oyunlarında malzemelerin kapladığı alanların farklılıkları, üst üste gelme stilleri veya dizdiğiniz bir grup malzemenin arasına başka bir nesne koymanın getirdiği zorlukları çok iyi biliyorum. Daha önce bu tür puzzle oyunları yapmış birisi olarak o mekaniklerin ne kadar sinir bozucu olduğunu tecrübe ettim. Snap’leme olayı da (bir nesnenin belirli bir mesafeye yaklaştığında mıknatıs gibi yapışması) birçok hata çıkarma potansiyeli taşıyor. Yani, bazen bu kadar basit görünen bir şey için, bir açık dünya oyununa baş koyacak kadar karmaşık kodlar yazmak gerekebiliyor!
Tabii ki, bu tür zorluklara rağmen Pile Up!’ın Erken Erişim sürecinde beni rahatsız eden birkaç ufak sorun var. Bunlardan birisi, ne yazık ki kamera. Oyunda ilerledikçe en üstteki binaları net bir şekilde görememek beni gerçekten rahatsız etti. Yeterince iyi uzaklaşma/yakınlaşma mekanizmasının eksikliği de hissediliyor ki, bu pek hoş bir durum değil. Hatta bu yüzden elimdeki kartı yanlışlıkla istemediğim bir yere yerleştirmişimdir bile. Bir diğer beğenmediğim özellik ise inşa ettiğim alanın yanındaki sis ve çevredeki kırmızı filtre. Bence, oyunun anlaşılabilirliğini çok kısıtlıyor ama bu çok kişisel bir sorun, çoğu kişi bunu dert edinmeyebilir.
Peki, bunları dert edip yola devam mı edeceğiz? Hayır! Bir de bakmışsınız bende dört beş saat geçmiş! Kartlarla inşaat edecek hem de şehirdeki halkı mutlu etmeye odaklanacak bir oyun, gerçekten bu kadar keyifli bir deneyim sunabiliyorsa, daha önce başıma gelmedik takvimleri yıkar. Türk yapımcıların bu tür popüler alanları yakalayıp, harika bir oynanış ve göz alıcı animasyonlarla önümüze çıkarması beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Bu nedenle, gönül rahatlığıyla Erken Erişim haliyle bile Pile Up!’ı öneriyorum!
Artılar:
- Animasyonlar gerçekten muhteşem!
- Kartların getirileri de götürüleri kadar mantıklı ve dengeli.
- Kartların dağılım mekaniği adil bir hissiyat veriyor.
Eksiler:
- Kamerada yetersizlikler var.
- Çevredeki o kırmızı filtre hiç hoşuma gitmiyor 🙁
- Eğitim bölümü bazı açılardan yetersiz kalıyor.
SON KARAR: Bu türden oyunlar arasında oynadıklarımın en keyiflisi diyebilirim. Daha çok böyle animasyonlara ihtiyacımız var!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?