Predator’ın Dirilişi: Bir Prens Olma Hikayesi
Öncelikle, Predator markasının son yıllardaki durumu tam bir karmaşa içinde. Sanki bir balerin gibi oradan oraya savruluyor; bir gün bilim kurgu, ertesi gün korku, derken bir bakıyorsunuz ki romantik komediye kaymış! Ama neyse ki, Disney prensesliği bu garip duruma bir çözüm getirmiş gibi görünüyor. Alien Queen’in prense dönüşümündeki mucizeyi düşündüğümüzde, bu durum bir anlamda Predator için de geçerli. Şimdi, Disney prensesliği bu markaya nasıl bir sihir katmış, gelin birlikte bakalım!
Dan Trachtenberg’in Hayat Öpücüğü
Bu mucizevi dönüşümde Dan Trachtenberg’in payı büyük. Prey’in yönetmeni, sanki Harry Potter’ın sihirli değneğini eline almış ve Predator’ı bir kurbağadan prense dönüştürmüş. Adam, filmi çekmeden önce nasıl bir vizyon geliştirdi bilmiyoruz ama elindeki malzemeyi öyle bir harmanlamış ki, film izlendiğinde “Aaa, bu nasıl oldu?” diye düşünüyor insan. Hatta sanki Predator, bir anda en sevdiğimiz karakterlere dönüşüvermiş gibi!
Killer of Killers: Bir Aksiyon Antolojisi
Şimdi gelelim Killer of Killers’a. Bu film, sanki Love, Death & Robots ile Arcane’in bir araya gelip dans ettiği bir antoloji gibi. Ama dikkat! Kaçış yok, çünkü film aslında 3’e bölünmüş bir animasyon. Her bölüm, izleyiciyi farklı bir dünyaya götürüyor; Vikingler, Samuraylar ve 2. Dünya Savaşı pilotları gibi karakterler, aksiyon dolu sahnelerde birbirleriyle yarışıyor. Yani bir nevi “kim daha hızlı?” yarışması gibi düşünebilirsiniz.
Aksiyonun Zeka ile Dansı
Her bölümde, yüksek teknolojiyle donanmış bu yenilmez avcılar var. Fakat, her zaman olduğu gibi, insan zekası bu en güçlü avcıyı alt etmeye çalışıyor. Bu, aslında serinin özünü temsil ediyor. Aksiyon sahneleri öyle bir tempoda ilerliyor ki, izlerken kalp atışlarınızı saymayı unutabilirsiniz. Özellikle Viking bölümündeki aksiyon sahneleri, Kaptan Amerika’nın bile aklını başından alabilir. Ne de olsa, kalkanla dövüşmenin kitabını yazmışlar!
Karakterlerin Derinlikleri
Filmdeki karakterler, sadece aksiyon sahneleri ile değil, aynı zamanda içsel travmaları ile de öne çıkıyor. Kelle avcıları, kanlı sahnelerin arasında kendi dramalarını yaşarken, izleyici de bu derinlikte kayboluyor. Sonuç olarak, Yautja yani Predator ırkı, avlarına gösterdiği saygıyla da takdire şayan bir performans sergiliyor. Bu, izleyiciyi hem güldüren hem de düşündüren bir tecrübe sunuyor.
Trachtenberg’in Başarısı
Kısacası, Trachtenberg bu işi çözüme kavuşturmuş gibi görünüyor. Disney ona serinin anahtarını teslim ettiğine göre, biz de çok sevinebiliriz. Killer of Killers, başına oturduğunuzda kalkamadığınız tam bir aksiyon fırtınası. Bu film, serinin doğru yolda atılmış oldukça havalı bir adımı. Üstelik, Badlands’ın bu Kasım’da büyük ekrana dönüşü, bizi daha da heyecanlandırıyor. Kim bilir, belki de Predator, bir gün kendi çizgi romanlarını bile çıkarır!
Editörün Notu: Predator hayranları, son dönemde adeta bir ziyafet çekiyor. Killer of Killers, yemeğin üstüne gelen o mükemmel tatlı gibi; ne şişiriyor ne de az geliyor. Tam kıvamında! Bu film, avcıların bıçak gibi keskin zekâsını ve aksiyonun tadını mükemmel bir şekilde sunuyor.
Filmin Notu: 4 / 5