Quake 2, PS1 dönemimde bende derin izler bırakan oyunlardan birisiydi (Kabul ediyorum, bu oyunu ilk kez PS1’de deneyimledim, PC versiyonu ile değil). Kampanyayı birkaç kez tamamlamanın yanı sıra kuzenimle birlikte saatlerce ekran bölmeli çatışmalara katılmaktan büyük keyif alırdık. Ve Sonic Mayhem’in harika metal müziklerini neredeyse 20 yıldır dinliyorum. Bu nedenle oyunun Enhanced sürümünün duyurulması beni oldukça mutlu etti. Eser, oyunun hızlı temposu nedeniyle konsol versiyonunu incelemekle ilgili bazı çekinceleri olsa da, günümüzdeki konsol ve PC oyunları arasındaki farkın geçmişe oranla çok da belirgin olmadığı, hatta bazı konsol oyunlarının PC sürümlerini geride bıraktığı malumunuz. Bu nedenle, yalnızca klavye ve fare kontrolü dışında, PC ve konsol sürümleri arasında çok fazla bir fark olmadığına inanıyorum.

Quake 2 – Enhanced Edition, AAA oyun kalitesinde olmasa da, görsel stiline uygun şekilde geliştirilmiş yeni grafiklerle hazırlanan bir demo ile başlıyor. Oyun açılışında, Strogg’ların dünyamıza düzenlediği saldırı sonrasında savaşın onların gezegenine taşındığını görüyoruz. Gemimizin hasar görmesi sonucu yalnız başımıza Strogg ordusuna karşı mücadele etmeye başlıyoruz. Grafiklerin gözle görülür bir biçimde yenilendiğini belirtmeme gerek olduğunu düşünmüyorum. Orijinal deneyimi bozmamak adına karakter ve çevre modellerinin çözünürlüğü artırıldı ve ışıklandırma geliştirilmiş. Günümüz oyunlarıyla rekabet edemese de, modern LCD televizyonlarda rahatsız etmeyecek bir kaliteyle karşımıza çıkıyor. Ayrıca, oyunun unutulmaz müzikleri lisans sorunları olmadan oyuna dahil edilmiştir; metal müzik eşliğinde savaşmanın verdiği hazla birlikte, geçmişteki o dönemi ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım. Ancak müzik sesinin düşük olması beni biraz zorladı; çevresel sesleri kısmadan müziği tam anlamıyla duymak için sesi açmam gerekti.

Oynanışta, hayatınızı kolaylaştıran bazı iyileştirmeler de yer almakta. R1’e basılı tutarak silah çarkını açabilir ve silahlar arasında rahatça geçiş yapabilirsiniz. Bu esnada zamanın yavaşladığını düşünürsek, konsol oyuncuları için oldukça büyük bir avantaj. İsterseniz butonlara silahları atayarak tek tuşla geçiş yapmanız da mümkün. Ek olarak, PS4’ün joystick’inin hareket sensörü sayesinde silahınızı çapraz tutarak siperlerden ateş edebiliyorsunuz fakat bu özellik benim için biraz rahatsızlık yaratınca, kullanmayı bırakmak zorunda kaldım. Bir başka önemli gelişme ise, Quad Damage gibi güçlendirici eşyaları direkt olarak kullanmaktan ziyade, basit bir envanterde depolayıp istediğiniz zaman seçerek kullanabilmeniz. Bu durum, oyunun sonuna saklayıp kullanabildiğim Invincibility ve Quad Damage ile son boss’u kolayca yenmemi sağladı. Ayrıca, görevlerinizi gösteren bir pusulanın eklenmesi, klasik FPS oyunlarının zorlukları nedeniyle oldukça olumlu bir gelişme oldu; sonuçta yaş ilerliyor ve sabrımız kalmamış durumda.

Ek olarak, Enhanced Edition’da The Reckoning ve Ground Zeroes gibi ek paketlerin yanı sıra, oyunun Nintendo 64 versiyonu da yer almakta. N64 versiyonunun tamamen farklı bir oyun olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Oyunu, tüm paket ve versiyonlarıyla eksiksiz bir şekilde bir araya getiren ekibi gerçekten de takdir etmek gerekiyor. En önemlisi ise bu versiyona özel olarak tasarlanmış Call of the Machine ek görev paketi. Bu görev, birinci ve ikinci oyun arasında bir köprü görevi görmekte ve yeni içerik bekleyen Quake 2 oyuncuları için büyük bir nimet. Ayrıca, tasarım dosyaları, düşman ve silah kütüphanesi gibi oyunun geliştirme sürecine dair birçok bonus içerik de mevcut.

Oyunu yıllar sonra tekrar bitirdiğimde, zamanının çok ötesinde bir eser olduğunu fark ettim; bu gerçekten de tam anlamıyla bir klasik Quake 2. Günümüzdeki koridor çatışmalarından farklı olarak, her bir çatışma titizlikle tasarlanmış. Farklı düşman tiplerinin beklenmedik anlarda ve yerlerden savaşa katılması, oyunun temposunu sürekli yüksek tutuyor. Her biri farklı stratejiler gerektiren düşmanlar, her silahın kendine özgü işlevselliği, keşfedilmeyi bekleyen birçok gizli alan ve eşya ile oyun sürekli akıp gidiyor. Tabii ki, bu oyunun 90’lara ait olması nedeniyle birçok mekaniği günümüz FPS’lerinden oldukça farklı. Modern FPS’lerin standartı olan ADS sisteminin olmaması gibi, sağlık sistemi de klasik ilkyardım paketleri üzerinden ilerliyor. Düşmanlar en beklenmedik yerlerden çıkabildiği için hafıza gerektiren bir oyun. Ayrıca, bölümler arasında geçişler dışında otomatik bir checkpoint sistemi bile mevcut değil.

Özetlemek gerekirse, Quake 2 – Enhanced Edition, zaten harika bir oyunu orijinalliğini koruyarak mükemmel bir yapıma dönüştürmüş. Bu oyunun “Definitive” versiyonunun bu olduğuna gerçekten inanıyorum. Tekrar tekrar bitirmiş olsam da, aynı keyifle oynamaya devam ettim. Oyunun yaşı nedeniyle getirdiği bazı olumsuzluklar, modern oyuncular için o kadar çekici olmayabilir fakat ondan tadını çıkarmak için o dönemin ruhunu anlamak gerektiğini düşünüyorum. Fonda çalan gaz metal müzikler eşliğinde, yeniden Strogg katliamına girişmek harika bir deneyim.