Ratchet & Clank: Rift Apart İncelemesi

Son günlerde, bazı oyunlar benim için sadece eğlence kaynağı değil, aynı zamanda birer stres atma aracı haline geldi. Örneğin, uzun zamandır beklediğim Resident Evil: Village’ı oynadım. Oyun, beni içine alırken, kulaklıklarımı takıp gecenin karanlığında, yüksek sesle oynarken, heyecanım tavan yaptı. Hatta alışık olmadığım bir şekilde New Game + modunu en zorlu seviyede denedim. Ardından Days Gone’a geçtim. Zaten emektar PS4’ümde ilk çıktığında yarılamıştım, şimdi ise PC’nin gücüyle motor tepesindeki zombi avına bir şans daha verdim. Grinin elli tonunun hâkim olduğu bu oyunlar, yoğun bir iş gününün ardından gerçekten de stres atmak için birebirdi. Ancak bazen, insan ruhunu canlandıracak, renkli atmosferlere sahip oyunlara da ihtiyaç duyuyor.

İşte tam da bu noktada Ratchet & Clank: Rift Apart devreye giriyor. Kendini çok ciddiye almayan, ama işini son derece iyi yapan bir oyun. İlk saniyesinden itibaren sizi renkli dünyasına davet ediyor ve oyundan ayrıldığınızda “zaman ne çabuk geçti” dedirten bir deneyim sunuyor. Geriye dönüp baktığımda aklıma gelen ilk şey şu: Ratchet & Clank bana kendimi çok ama çok iyi hissettirdi.

Süper Bir Eğlenceye Adım Atıyoruz

Oyun, Ratchet’ın onuruna düzenlenen bir kutlamayla başlıyor. İlk dakikadan itibaren, bu oyunun özel bir şey olduğunu hissediyorsunuz. Eski dostları birer birer gördükten sonra işler bir anda sarpa sarmaya başlıyor. Bu noktadan itibaren, belki de tasarlanabilecek en güzel, en akıcı tutorial bölümlerinden birinde buluyorsunuz kendinizi. Hem oyunun temel oynanışını anlamak hem de oyun dünyasına gözünüzün alışması için hazırlanmış olan bu kısım, göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor. Bunu “kısa” olduğu için söylemiyorum; aksine, oyunun geri kalanı gibi süper eğlenceli olduğu için söylüyorum. Sevgili Doktor Nefarius’un sahneye çıkmasıyla hatırı sayılır uzunlukta bir tutorial’dan geçmiş oluyorsunuz ve Rift Apart adının nereden geldiğini tam anlamıyla öğrenmiş oluyorsunuz.

Oyun senaryosunda pek çok sürpriz var. Spoiler vermeden inceleme yapabilmek adına bu konulara girmemek en iyisi. Senaryo, ince detaylarla dolu ve klişe diyebileceğim tek şey, birkaç kez “tam bir şeyi başardığınızı sandığınız anda o şeyin elinizden kaçıp gitmesi” numarasına başvurulmuş olması. Ancak bu anlar dışında, senaryo son derece zengin ve sizi avucunun içine alan bir güzellikte. Oyun akışının yavaşladığını hiç hissetmiyorsunuz. İvmelenme problemi yok; oyunun temposu sürekli olarak yukarı yönde. Birçok oyunun ortalarında aklımıza gelen “acaba bıraksam mı” düşüncesi, Rift Apart’ta aklınızın ucundan bile geçmiyor.

Tabii bunu sağlamanın arkasında, Rift Apart’ın güçlü senaryosu dışında birçok unsur var. Örneğin, Ratchet & Clank & Rivet & Kit olayı. Oyun sizi bir Ratchet’a bir Rivet’e gönderiyor. Ratchet’ın çok uzun zaman sonra gördüğü ilk Lombax olan Rivet, süper sevimli bir karakter. Rivet’e bir “sidekick” gerekiyor tabii ki. Kit ile tanıştığınızda, birbirleri için yaratıldıklarını anlıyorsunuz. Onların arasındaki ilişki, oyunun senaryosu tamamlandığında tam kıvama geliyor.

Rift Apart’ta iki farklı karakteri kullanıyor olsanız da, birbirlerinin “boyutsal” eşleniği olan bu iki Lombax tamamen aynı ekipmanı kullanıyor. Yani Ratchet’la satın aldığınız bir silah, Rivet’in de kullanımında. Rivet’le kazandığınız deneyim puanları, Ratchet’ı da ileri taşıyor. Yapımcıların bu kararına şapka çıkarıyorum; çünkü bu sayede kendinizi sürekli olarak iki ileri bir geri yapıyor gibi hissetmiyorsunuz. Aynı oyun içerisinde farklı güçler, özellikler ve ekipmanlara sahip iki farklı karakteri kullanmak, oyunun baş döndürücü hızını azaltmaktan başka bir işe yaramazdı.

|Ratchet & Clank, PS5’te oynadığım ikinci saf PS5 oyunu. Demon’s Souls da beni büyülemişti, ama R&C tamamen farklı bir dünya.

Keşif ve Görevler

Oyun boyunca birbirinden farklı birçok gezegende dolaşıp Boyutlandırıcı’yı yeniden oluşturmaya çalışıyorsunuz. Genelde her bir gezegen, bir ana göreve ev sahipliği yapıyor gibi görünse de, zaman zaman geri dönüp daha önce ziyaret ettiğiniz dünyalarda farklı görevlerin peşinde koşuyorsunuz. Ayrıca, az ama öz, bitirdiğinizde gerçekten de değen yan görevler mevcut. Sakın ola ıskalamayın, ertelemeyin; çünkü yan görevler, Rift Apart’ın dünyasında hayatınızı kolaylaştıracak önemli unsurları barındırıyor. Bu durum sadece yan görevler için geçerli değil; oyundaki toplanabilir eşyalar da oldukça kıymetli. Oyun boyunca toplayacağınız üç çeşit toplanabilir eşya var. Öyle dandik, sırf Trophy kazanmak için toplanan eşyalar değil bunlar; hepsi işe yarıyor. Hele o minik robotçuklar var ki, hem kozmetik değişiklikler yapmanızı sağlıyor hem de oyunun en zor modlarının hakkından gelmek isteyenler için ölümsüzlük ve sınırsız cephane vaadediyorlar. Oyun, hem görevlere hem toplanabilir eşyalara bu yaklaşımıyla, azın daha çok olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Hiçbir zaman sizi sıkmadan, yormadan, bezdirmeden tüm dünyasını erişilebilir kılıyor.

Lemmings ve Mini Bulmacalar

Oyun içindeki mini bulmacalardan ilki, anomalileri tamir ettiğiniz “Lemmings” modu. Bu mod, tam anlamıyla Clank ya da Kit’i kullanarak Rift Apart dünyasının Lemminglerini kurtardığınız bir deneyim sunuyor. Bu mod oldukça eğlenceli ve kafa çalıştırıcı. İkinci mini bulmacaysa Glitch ile bilgisayar terminallerinden virüsleri temizlediğiniz bulmacalar. Oyunda belki de tek “olmasaydı da olurdu” dediğim kısım bu. İlerleyen bölümler hafiften can sıkabiliyor.

Rift Apart’ı standart bir aksiyon-platform oyunu olarak tanımlamak zor. En son hangi aksiyon-platform oyununda bu kadar çok silah ve detaylı bir upgrade sistemi gördüğümü hatırlamıyorum. Oyunda 20’den fazla çeşit, birbirinden tamamen farklı silah, Ratchet ve Rivet’in Nefarius’un ordularına karşı savaşması için hazır bekliyor. “Tamamen farklı” derken abartmıyorum. Müthiş derecede yaratıcı, farklı düşmanlarda farklı etkiler yaratan, birbirleriyle sinerji içinde çalışan silahlar bunlar. Güçlü bir “boss” düşmanını önce dondurup hareketsiz kılmak, ardından kafasında roket patlatmak da eğlenceli; sürü halinde kahramanlarımıza dalmaya çalışan onlarca yaratığa elektrik çarptırıp sonra lazer silahınızla köklerini kurutmak da bir o kadar keyifli.

Ancak sonlara doğru edindiğiniz iki silah var ki onların eğlencesi bambaşka. Bu arada, o silahlardan birini alabilmek için az önce bahsettiğim toplanabilir eşyaları ıskalamamalısınız. Bunca silahı aldıktan sonra, onları kolayca değiştirmek de oyunda hız kesmemek için önemli bir unsur haline geliyor. En çok kullandığınız dört silahı D-Pad’e tanımlamanın yanı sıra, üçgen tuşuyla açtığınız bir silah tekerleği mevcut. 20 küsur silah tek bir tekerleğe sığmıyor; bu nedenle L1-R1 ile üç tekerlek arasında gidip geliyorsunuz. Neyse ki bu alanı da kişiselleştirmeniz mümkün. En çok kullanılanları ilk kısma, az kullandıklarınızı diğer tekerleklere yerleştiriyorsunuz.

Silahları almakla işiniz bitmiyor; oyunun bir diğer güzel sistemi de silahların seviyelerini nasıl artırdığınız. Sevdiğiniz, kullandığınız bir silah, 5. seviyeye kadar tırmanıyor. Sadece silahı kullanmanız yeterli; başka bir şey yapmanıza gerek yok. Seviye atlayan silah, normal olarak güçleniyor, ama bunun yanı sıra, hem tipi hem adı değişerek size gerçekten güçlendiğini hissettiriyor. İş bununla da bitmiyor; silahlar her seviye atladığında geliştirilebilirliği de artıyor. Oyun dünyasından topladığınız Raritanium’lar sayesinde silahlarınıza daha hızlı atış, çevresel etki yaratma, hızlı soğuma gibi aklınıza gelen birçok özellik kazandırabiliyorsunuz. Raritanium’la aldığınız geliştirmeleri arı kovanına benzer bir yapıdan seçiyorsunuz. Bu yapıdaki altın renkli bölümlerin etrafındaki her bir geliştirmeyi aldığınız anda silahınız yeni bir özellik daha kazanıyor. Oyundaki diğer tüm sistemler gibi bu kısım da çok akıllıca hazırlanmış ve hiç bir zaman sizi yormuyor.

Karakterinizin güçlenme süreci, oyunda bulduğunuz altı set kıyafetle de artırılabiliyor. Setlerin her bir parçası gücünüze güç katarken, setlerin tamamını toplamak elde ettiğiniz avantajları pekiştiriyor. Ayrıca oyunun bir “Collection Bonus” sistemi var; yani setleri tamamladıkça kalıcı avantajlara sahip oluyorsunuz. Çeşitli düşmanlardan daha az hasar almak, daha fazla para ve deneyim puanı kazanmak gibi oldukça çeşitli bir avantaj yelpazesi sizi bekliyor. Bir de karakterinizin seviye atlama durumu var. Bu, her seviye başına sağlığınızı artırarak durdurulamaz bir güç olmanıza yardımcı oluyor.

PlayStation 5’in Şov Yaptığı Dakikalar

Ratchet & Clank: Rift Apart, tam anlamıyla bir “showcase” oyunu. Genelde konsol jenerasyonunun gerçek gücü, yaşam döngüsünün ortalarına doğru kendini göstermeye başlar. Sony’nin birinci parti stüdyolarından olan Insomniac, PS5’i iyi analiz etmiş belli ki. Her şey muhteşem, her şey kusursuz akıyor oyunda. Hiç abartmadan söylüyorum ki, oyunu oynarken interaktif bir çizgi filmde gibisiniz. Aksiyon biterken ara videolar başlıyor. Ara videodan oyuna geçişte saniye duraklama yok. Yükleme süresi yok, beklemek yok. Oyun, en üst grafik ayarlarında stabil bir kare sayısında kalmayı başarıyor ve görüntü kalitesinden azıcık bile ödün vermiyor. Işın izleme kullanımı oldukça iyi seviyede. Daha jenerasyonun başındaki bir oyun böyleyse, önümüzdeki yıllarda neler gelecek diye merak etmenize sebep olan Rift Apart, ayrıntılar sizi kendine hayran bırakırken, karakterlerin sevimliliği, sizi DualSense’i bir kenara koyup oyuna ara vermekten alıkoyuyor. Seslendirmeler ve oyun içi sesler de harika. Kulaklık olmadan oynadığınızda Dual Sense’in hoparlörleri hep doğru notalara basıyor. Ancak bir de kulaklıkla 3B sesin aktif olduğunu denemek lazım.

Muhtemelen anlamışsınızdır; ben Ratchet & Clank: Rift Apart’ı çok sevdim. Utanarak ve üzülerek söylüyorum ki daha önceki hiçbir R&C oyununu oynamamıştım. Eğer o oyunlar Rift Apart’ın yarısı kadar bile iyiyse, çok şey kaçırmışım demektir. Size tavsiyem, benim yaptığım hatayı yapmamanız. Daha önce R&C oynamadıysanız ya da bu türün hoşunuza gitmeyeceğini düşünüyorsanız, yine de Rift Apart’a bir şans verin. Dedim ya, bu oyun bana kendimi çok iyi hissettirdi. Şu an yazıyı yazarken diğer yandan her şeyi bırakıp New Game +’a başlamamak için kendimi zor tutuyorum. Neyi, nasıl yapacağımı, bu sefer hangi silahlara ağırlık vereceğimi bile kafamda belirledim. Şimdi ekran görüntülerini almak için PlayStation’ı açacağım ve sanıyorum ki Rift Apart’ın renkli dünyasında bir kez daha kaybolup gideceğim.

İncelememiz hakkında konuşmak isterseniz, bir Discord mesafesindeyiz.