Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

7 dakika okunma süresi

10

Red Dead Redemption 2: Şaheser Olmanın Gereklilikleri ve Deneyimi

Bir süredir şaheser olmanın, spesifik olmayı ve spesifik olmanın da genel geçer algılardan uzak durmayı gerektirdiğine inanıyorum. Eğer herkesin ...

admin

10 saat önce

Red Dead Redemption 2: Şaheser Olmanın Gereklilikleri ve Deneyimi

Şaheser Olmanın Gereklilikleri

Bir süredir şaheser olmanın, spesifik olmayı ve spesifik olmanın da genel geçer algılardan uzak durmayı gerektirdiğine inanıyorum. Eğer herkesin beğeneceği bir şey yapmaya çalışırsanız, gerçekten güçlü bir eser ortaya çıkaramazsınız. Sadece birçok tribüne oynayan, ama hiçbirine derin bir tecrübe sunamayan bir eser ortaya çıkabilir. Bu bağlamda, Red Dead Redemption 2’yi (RDR 2) şaheser olarak nitelendirdiğimde, bu düşüncemi göz önünde bulunduruyorum. RDR 2, yabancıların “immersion” kelimesiyle ifade ettiği, bizim ise “gerçekliğin içine güçlü bir illüzyon yaratmak” olarak tanımlayabileceğimiz bir yolculuğa çıkıyor. Bu amaç doğrultusunda, şimdiye kadar karşımıza çıkan açık dünya oyunlarının çoğundan daha yüksek bir prodüksiyon kalitesi ile başarıya ulaşıyor.

Şaheser Olmanın Gereklilikleri

Ana Akımda Realizmin Doruk Noktası

Detay meraklıları için, RDR 2’nin nasıl bir deneyim sunduğuna sıfırdan bir bakış atmak gerekecek. İlk Red Dead Redemption’ı oynadığım zamanı hatırlıyorum; o dönem evde konsol yoktu, PS kafelerden birinde, öğrenci harçlığım ile masrafı düşük tutmaya çalışarak oynamıştım. Armadillo’da dolaşırken, “keşke bu oyun evimde olsaydı da her yere koşarak gitmeseydim, kasabada yavaşça dolaşabilseydim” diye geçirmiştim. Zamanla evdeki PC yenilendi, birçok açık dünya oyunu yükledim ancak bu fantezimi denediğimde, oynadığım oyunların çoğunun bana bir acele etme hissiyatı verdiğini fark ettim. Oyunların geleneğinde bir acelecilik vardı sanki.

Ana Akımda Realizmin Doruk Noktası

Sevgili yoldaşlarım, klavye ve fare sevdalıları, RDR 2’ye adım atarken pratiklik takıntılı telaşlı açık dünya oyunlarını bir kenara bırakın. Bu oyun, akışının momentiyle oyuncuyu sürükleyen bir deneyim sunmuyor. Hız kesmekten, oyuncuya dünyasını solutmaktan korkmuyor. Assassin’s Creed Odyssey’de olduğu gibi at üzerinde dörtnala giderken ot toplayamazsınız. Bethesda oyunlarında olduğu gibi menüden hangi eşyaları alacağınızı seçemezsiniz. Her eşya, oyun dünyasında yerinde bulunuyor ve hepsini çantanıza kendi animasyonlarıyla atıyorsunuz. Ot toplamak için atınızdan inmeniz gerekiyor. Avladığınız hayvanların derilerini yüzüp atın terkisine seriyorsunuz. Yolda giderken dikkat etmezseniz, taşa ya da alçaktaki bir ağaç dalına takılıp düşüyorsunuz. Yemeğinizi yemez, kahvenizi içmezseniz bitkin düşüyorsunuz. Atınıza bakmazsanız aç kalıyor, dinlendirmezseniz sizi sırtından atıyor. Üzerinizde iki tabanca, iki de tüfek taşıyabiliyorsunuz, değiştirmek için atın envanterine müracaat etmeniz gerekiyor. Her yan aktivitenin kendine özgü bir nüansı var. Balık tutmak, Japon oyunlarında gördüğünüz seviyede keyifli. Say say bitmiyor bu tarz detaylar. Yani, Red Dead Amerika’sında yaşamanın birçok kuralı var ve bu kurallar sayesinde oyun, içinde bulunduğunuz eylemi gerçekten yaşayabilmenizi sağlıyor.

Ana Akımda Realizmin Doruk Noktası

Ağlamıyorum, Gözüme Vahşi Batı Kumu Kaçtı…

Oyun sadece yarattığı dünyanın ve aksiyonunun gerçekçiliğiyle değil, aynı zamanda senaryosuyla da öne çıkıyor. RDR 2, şimdiye kadar bir Rockstar oyununda gördüğümüz en iyi senaryolardan birine sahip. RDR 2, en uzun tek kişilik senaryolu Rockstar oyunu olarak dikkat çekiyor. GTA oyunlarının ana senaryoları genelde 20-30 saat arasında sürerken, ilk Red Dead Redemption 18 saat gibi bir sürede bitiyor. Ancak RDR 2’nin sunduğu ortalama oyun süresi 46 saat, yan görevler hariç. 1.5 katlık bir fark demek bu. Sinematik anlatım kalitesinin, kamera geçişlerinin ve ara sahnelerden oyuna geçişlerin çok daha iyi kotarıldığını düşünürsek bu gerçekten büyük bir iş. Yan görevlerle birlikte toplamda birkaç yüz saate ulaşmak da mümkün.

Ağlamıyorum, Gözüme Vahşi Batı Kumu Kaçtı…

Oyun, duygusal yoğunluğu ile de dikkat çekiyor. John Marston harika bir ana karakterdi, ancak Arthur Morgan, son 10 yılda deneyimlediğim oyunlar arasında en iyi yazılmış, oyuncuyu en çok bağlayan ana karakter olabilir. Red Dead Redemption’ın başladığı noktaya taşırken, oradaki pek çok detayı daha anlamlı hale getiriyor. Oyun bittiğinde, hatırlayacağınız bir tecrübe olacak. RDR 2, bir “prequel” olarak, hikâyenin derinliklerine iniyor ve karakterlerin geçmişini daha anlamlı kılıyor.

Ağlamıyorum, Gözüme Vahşi Batı Kumu Kaçtı…

Kırmızı ve Çevrimiçi Ölü

Red Dead Online’a geldiğimizde, baştan bir gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor; RDR 2, GTA Online’a kıyasla daha gerçekçi bir deneyim sunduğu için, çoklu oyuncu modunda yapabilecekleri daha sınırlı. Yani GTA Online’ı çıkışından yıllar sonra bile tazeleyen uçuk kaçık içerik güncellemeleri burada karşımıza çıkmadı ve çıkmayacak da. Oyunda artık üç farklı para birimi var: Token, Gold Bar ve Dolar. Token’lar, oyuna tam sürüme geçtikten sonraki aylarda “rol” sisteminde rütbe atladıkça kazandığımız para birimi. Altın külçesi gerçek parayla satın alınabiliyor ve dolar ile satın aldığımız şeylerde de geçiyor. Dolar, standart para birimimiz ve daha bol geliyor.

Kırmızı ve Çevrimiçi Ölü

Red Dead Online’daki kariyer tercihimiz olan rol sistemi, Bounty Hunter (Ödül Avcısı), Collector (Koleksiyoncu) ve Trader (Tüccar) olmak üzere üç seçenekten oluşuyor. Her biri için giriş ücreti 15 Gold Bar. Tüccarlık avlanıp deri ve boynuz benzeri materyaller satmakla geçiyor, koleksiyonculuk etraftan ıvır zıvır toplamakla ve ödül avcılığı ise aranan kişilerin peşine düşüp kendilerini adalete teslim etmekle geçiyor. Rütbe atladıkça özel ekipmanlar açılıyor. Ayrıca Red Dead Online’ın kendine özel senaryo görevleri mevcut. Oyuna haksız yere tutuklanmış bir mahkum olarak başlıyoruz ve Jessica LeClerk isimli bir kadının intikamını almaya çalışıyoruz.

Kırmızı ve Çevrimiçi Ölü

Peki PC’ye Gelmek Red Dead’e Ne Kadar Yaramış?

Buraya kadar anlattıklarım, oyun hakkındaki görüşünü sıfırdan şekillendirmek isteyenler içindi. Ancak PC sürümünü bekleyenler için de birkaç kelime etmek gerek. Oyunun çıkışında bazı problemler yaşansa da, ben oyunu ilk günden itibaren stabil şekilde çalıştırabilen kesimdenim. Ancak Rockstar Launcher kaynaklı sorunlar yaşandığını belirteyim. Oyunun genel performans optimizasyonunun da sıkıntılı olduğu iddia ediliyor. Ancak böyle bir durum söz konusu değil; oyun maksimum ayarlarda bilgisayarı zorlayacak kadar ölçeklenebilir bir yapım. Grafik ayar menüsünde değiştirebileceğiniz 40’a yakın değer var. Oyun, 4K çözünürlükte bile yüksek ayarlarla çalıştırılabilir.

Peki PC'ye Gelmek Red Dead'e Ne Kadar Yaramış?

PC sürümüne özel ekstra içerikler de mevcut. Ancak bunlar, konsol oyuncularını küstürecek kadar büyük değişiklikler değil. Red Dead Online’daki at ve silahların bazıları tek kişilik senaryoya da eklenmiş. Ayrıca yeni bir Stranger görevi, yeni hazine haritaları ve Bounty Hunter görevleri var. RDR 2, PC’deki nihai sürümüyle hem kontrol hem de görsellik açısından konsollarda sunduğu deneyimin daha da ötesine geçmeyi başardı. RDR 2 tecrübesi, hem kalite hem de fiyat performansı açısından oldukça cazip bir paket haline geliyor.

Peki PC'ye Gelmek Red Dead'e Ne Kadar Yaramış?

Red Dead Redemption 2: Şaheser Olmanın Gereklilikleri ve Deneyimi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?