Settlers: Yeni Bir Dönüşüm mü, Yoksa Hayal Kırıklığı mı?

Settlers serisinin tarihi, 1996 yılına kadar uzanıyor ve Blue Byte’ın inşaat ile strateji unsurlarını ustaca harmanlayarak oluşturduğu bu oyun, o dönemden bu yana büyük bir beğeni toplamıştır. Blue Byte, aynı zamanda Anno adlı diğer kült serisiyle de tanınmaktadır. Anno, şehir ve ekosistem inşasına odaklanırken, Settlers (Alm. Die Siedler) cevher ve gıda maddelerini toplayarak başladığımız macerayı, bu kaynakları kullanarak güçlendirdiğimiz askerlerle savaşa taşımaktadır. Serinin gelişim ve savaş oranları yaklaşık olarak %70-%30 civarındayken, 2001 yılında Ubisoft’un Blue Byte’ı satın alması ile birlikte bu seriye yeni eserler eklenmiştir. Settlers 7: Paths of a Kingdom ve Next Generation (10th Anniversary) gibi başarılı oyunların yanı sıra Heritage of Kings gibi hayal kırıklığı yaratan örnekler de bulunmaktadır.

Şu an deneyimlediğim yeni oyun New Allies’ın kapalı beta aşaması sırasında yaşadıklarım, beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattı. Settlers serisine olan büyük saygım nedeniyle bu yeni oyunun betasına katılmak zorunda kaldım. Ama sonuç olarak, “değişiklik yapalım, her şeyi yeniden tasarlayalım” derken çok kötü bir harman ortaya çıkmıştı. Hayal kırıklığı ve ağızda bıraktığı ekşi tat Disciples III: Renaissance seviyesindeydi. Bu duruma yalnız olmadığım, oyunun çıkış tarihinin bir yıl ertelenmesiyle de görüldü. Oyunun önemli bir kısmı elden geçirilip, yeniden yapıldıktan sonra Şubat 2023’te piyasaya sürüldü. Tanıtım anahtarını beklerken fan yorumlarına göz atmayı denedim ama hemen kapattım! Herhangi bir önyargıya kapılmamak lazımdı, değil mi? “Disciples: Liberation” adında Disciples geçmesine rağmen, ilk iki oyundan oldukça farklı bir işlenişe sahip olan güzel bir oyun olarak karşımıza çıkmıştı. Umudum, “kesin fanlar farklı bir Settlers’a gömüp, yerin dibine sokmuşlardır” düşüncesiyle oyuna başladım.

HANİ KUŞLAR, AĞAÇLAR, BİNBİR RENKLİ ÇİÇEKLER

Bir Settlers oyunundan beklediğim gibi, temel unsurlar ile macerama başlıyorum. Oduncu, kerestehane, balıkçı, kömür madeni, demirhane… Birçok hammadde burada taşınıyor. Kendi ekosistemimi oluşturup, üretim tesislerimi yollarla kamp alanlarına bağlıyorum. Yeni dünyama tehdit oluşturan haydutlara karşı birkaç askerim hazır bekliyor. Korktuğum kadar kötü bir başlangıç olmadı gibi görünüyor. Görsel tasarımı ve animasyonlar oldukça tatlı görünüyor. Birimlere ve binalara yaklaştıkça belirgin seslendirmeler ve arka planda dinlendirici bir müzik mevcut. Yolları kıvrımlı bir şekilde düzenleyerek zaman kazanıyorum. Binaları altıgen hücrelere göre inşa ediyorum. Yakın binalar, konut bloklarını oluşturuyor ve hamallık yapan köylüler inşaat emri alınır alınmaz işe koyuluyor. Bu arada mühendislerim de inşaata dalıyor. Köyüm canlı ve neşeyle dolu. Ancak hammadde zincirlerinden oluşan ekonomik simülasyona biraz daha yakından bakınca…

AGE OF SETTLERS ÇABALARI

İçinde gerçek zamanlı savaş unsurları bulunsa da, Settlers her şeyden ziyade karmaşık bir yapı oyunu olarak öne çıkmaktadır. Doğru yapım zinciri her şeyin önündedir. Örneğin, 27 yıl önceki oyunda madencileri beslemek için et, beslenme için kasap, kasap içinse besi çiftliği gerekmekteydi. Ancak yeni oyunda su bulunmamakta ve et için çiftlik yeterli hale gelmiştir. Artık madenler hammadde çıkarmak için yiyeceklere ihtiyaç duymuyor. Sadece belirli gıda maddeleri hızlandırma (boost) aracına dönüşmüş. Yanlış okumadınız: Madenler gıda malzemesi olmadan sonsuz cevher çıkarıyor! Yani kaynak yönetimi yeni oyunumuzda yersiz bir şekilde basitleştirilmiş durumda. Bu durum, görevler sırasında gerekli olan inşa kararlarını yüzeyselleştirerek oyunun varoluş amacını zedeler hale getirmiştir.

Madenleri hızlandırmak için besin odaklı binalar kurmak yerine tek bir bina ile aynı sonuca ulaşmak mümkün hale gelmiştir. İşçilerimin öncelik vereceği mallara karar verme aşamasında zorlanıyorum. Mesela inşaat alanları için odun ve taş taşımaya mı öncelik verelim, yoksa silah üretimi için demir ve kömür yetiştirmeyi mi seçeceğiz? Eskiden demiri oduncunun baltası için kullanma sorusuna kafa patlatıyorduk ama şimdi oyun, hızlı bir şekilde askeri üniteler üretmemiz üzerinde yoğunlaşmamızı istiyor. Yapım süresi ve ekonomi yönetimi ile ilgili bölümler azaltılırken, gerçek zamanlı strateji savaşlarına ağırlık verilmiş durumda. Bu tür bir yaklaşım mutlaka sevenler tarafından beğenildi ama Settlers bu değil, bu Settlers değil ki! Zaten kendi alanında oldukça başarılı savaş odaklı stratejiler mevcut. Settlers’ı Age of Empires’laştırmak için neden böyle bir tartışmaya girildi?

YALAN DÜNYA, HER ŞEY BOMBOŞ, SETTLERS SARHOŞ

Oyun içerisinde üç oynaması mümkün grup var ancak bunlar arasında kozmetik dışında önemli bir fark yok. Her grup, iki yakın menzilli, iki uzak menzilli savaşçı ve bir özel birim içeriyor. Bu birimler arasında birlikleri iyileştiren Druid’ler ve binalara uzaktan çalışan büyücüler mevcut. Eğer oyunun askeri tarafını bu denli öne çıkaracaksanız, formasyon veya taktiğe yönelik bir sistem koymalısınız. Kule etkisinden korunmak adına bir yem askeri gönderip, diğerleriyle kuleye saldırırken yeni mermilere hazırlanmak gibi bir formasyon var, ama hedef sizseniz işlerin çetrefilli hale geldiği bir gerçek.

Yapay zekanın aynı taktikleri uygulamaya çalıştığını görüyorum ama köşeden yan yan geçebilirseniz, ana binalar yıkıldığında tüm şehirler de yıkılmakta. Gerçekten inanılmaz! Dikkatimi çeken bir diğer nokta ise köylülerin düşman görünce panik içinde kaçmalarıdır. Mühendislerin bu sırada durumu fark etmesi bir hayli zaman alıyor ve işte bu birimler, oyunun başlarında en kritik olanlardır. Beta sürecinde ormancı eklenmesi unutulmuş ve tepkiler üzerine eklenmesi gerektiği anlaşıldı. Sadece çitle çevrili bir alana ağaç dikmeleri bile olumlu karşılanıyor. Araştırma menüsündeki seçenekler de beni tatmin etmemekte; mühendislerin ekstra canve askerlere bonuslar gibi unsurlar sunulurken, halk acı çekmiyor, mutsuzluklarını ifade etmiyor; sanki robot muamelesi görmekteler. Settlers 2’de beğenilen bir özelliği kaybetmiş durumdayız; bina kurmak için gereken yer özelliği önem arz ederken, artık kayalık zemin veya çöl bölgesindeki bir kıyıda bina kurmak önemli değil. Liman sistemi de basitleştirilmiş; 2-3 tane fazladan bina kur, sat, döner gelirsin.

PARASIYLA REZİL OLMAK

Bu yazıyı kaleme aldığım an itibarıyla, oyunu üç haftadır oynuyorum fakat yapımcıların “Özür dileriz ama düzeltme için bir tarihe dair bilgi veremiyoruz” dedikleri “Forest: 000008 Hatası” yüzünden çevrimiçi olsam bile beni çevrimdışı gösteriyor. Bu nedenle başarımlarım belirsiz, çok oyunculu moda geçemiyorum ve skirmish açamıyorum. Ne kadar harika, değil mi? Bu büyük ihtimalle Orta Doğu’ya özgü bir sorun ama 1 ay sonra güncellemelerin bu durumu çözmediği gerçeği, resmi açıklamalarla “kontrol ediyoruz” denilerek geçiştirildi. 699 TL ödeme yapıyorsun, iade edemiyorsun ve bomboş çok oyunculu sunucuya, “çevrimdışı olduğunu sanan” bir oyun yüzünden giremiyorsun. Rezil bir durum!

Yapımcıların, yavaş gelişmeye dayanan bir oyunda tempoyu artırarak çok oyunculu savaşlara öncelik vermek istedikleri gün gibi ortada. Ancak mevcut yapı, sürükleyici olmaktan uzak. Senaryo bazında pek bir derinlik bulunmamakta; 13 görev her ne kadar geliştirilmiş de olsa, kurgusal olarak göz alıcı olmaktan uzaktır. Çok oyunculu modda sadece 1v1, 2v2 ve 4v4 olmasının mantığını çözemiyorum. Hani yapay zeka? Neyse ki oyunun çapraz oyun moduyla, konsoldan gelen oyuncular olursa, belki bu bahsettiğim sorunlar aşılabilir.

Oyun içindeki mağaza ise, zaten pahalı bir oyundaki anlamsız kozmetik eşyaları çok daha saçma fiyatlarla bizlere sunmakta. Booster’lar ise, oyuncu üzerinde kısmi bir etki sağlamaya yönelik gereksiz girişimler.

BİT PAZARINDAKİ MUTLULUK

Yapımcıların ne yapmak istediklerini bilip bilmediklerinden şüpheliyim. Ancak en azından birinin bir kuyuya taş attığından eminim. Elde iyi bilinen eski bir fikri mülkiyet var; fakat temel yapıyı geliştirip, yavaş bir inşa ve ekonomi kurgusuyla tempolu bir PvP’ye dönüştürmeye çalışıyorsunuz. Oyun, evrimini tam olarak yansıtamıyor. Girişim de başarısız bir durum almış. Bu oyun Age of Empires ve Settlers arasındaki bir yere oturmaya çalışıyor ama bir sandalye bulamıyor. Oyun o kadar sevimli grafiklere ve huzur veren müziklere sahip ki; bu tür bir yıkım, harcanmış gibi görünüyor. Neyse ki, eski grafiklere alerjiniz yoksa, yaşını göz önünde bulundurmadan Settlers 2, remake olan 10th Anniversary versiyonunu ya da Settlers 3’ü açın. Daha modern bir şey arıyorsanız, Settlers 7’yi deneyin. GOG.com’da indirimde birkaç dolara iniyorlar zaten. Dualarınızı bana gönderin!