Sodaman: Türk Yapımı Yenilikçi Bir Soda Kahramanı ile Eğlenceli Oyun Deneyimi

Sodaman ile gazlı kahkahalarla dolu bir oyun dünyasına dalın! Türk yapımı soda kahramanı oyun, eğlence patlaması garantili!

admin

Vampire Survivors, son yıllarda ulaştığı yüksek popülarite sayesinde “bullet hell” türüne yepyeni bir nefes getirdi. Oynaması kolay ama ustalaşması zor bu oyun türünden bahsetmişken, Türk yapımı bir oyun olan Sodaman‘dan bahsetmemek olmaz! Evet, doğru duydunuz! O kadar çok “Soda” tüketiyoruz ki, bu karakterin hikayesi, bizi hemen hemen herkesin sevdiği soda içeceklerini doğrudan bir süper kahramana dönüştürüyor. Ayrıca, Vampire Survivors’a benzer izler taşıyan bu oyun, Balatro ve Death Must Die gibi diğer popüler oyunlardan da ilham alarak kendi özgün tatlarını vermeyi başarıyor. Haliyle içerisine girdiğinizde çıkmak oldukça zorlaşıyor, çünkü bu oyun gerçek anlamda sizi içine çekiyor. Oradan kapıdan çıkarken “Neden buradayım?” diye sormanız muhtemel!

Fruko’nun Gücü! Oyunu oynarken, tüm okyanuslardan gelen gazlı içeceklerin cansız bedenleri arasında gezinen Sodaman, operasyon sırasında aldığı bir yarayla birlikte soda karışımını vücuduna alıyor ve süper kahramana dönüşüyor! Gözlerinizi kapatıp “Güç benimle!” diye haykırabilirsiniz, ama burada onun en büyük düşmanı Varlık-X. Süper kahramanımızın bir gün bütün gazlı içeceklerin gazını kaybetmesi üzerine, Varlık-X’e savaş açması sonucu, hikaye hız kazanıyor. Her ne kadar bu tür oyunlardan yoğun bir hikaye beklemiyor olsanız da, Tape Corps ekibinin yarattığı bu mizahi evren oldukça eğlenceli bir hale gelmiş. Ancak biraz düz mantık yaparsak, bir soda kahramanının vejetaryen olması pek olası değil! Tamamen bir comic book havasıyla güncellenmiş ara sahneler, hikayenin komedisine de çok şey katıyor.

Sodaman’in dört kişilik bir ekip tarafından geliştirildiğini belirteyim; bu da ekibin yaratıcılığının her köşesinde hissedilmesine neden oluyor. Açılış anında Tape Corps ekibinin karşılaması ve kahramansal karakter tasarımları gözlerinizi kamaştıracak. Her bir karakter, cyberpunk teması kurgulamak için eğlenceli bir arka plan ve ilginç becerilerle donatılmış. Temaya uygun karakter tasarımları, cıvıl cıvıl renkler ve sibernetik özelleştirmeler, oyunun sunumuna çok şey katıyor.

Fatih’ten Kalan Yarım Soda diyerek, şimdi de oynanışa geçelim. Oynamaya başladığınızda, Sodaman’in temel mekaniklerinde Vampire Survivors’tan esintiler bulmanız kaçınılmaz. Geminizde bulunan siberkasap Teoman, açtığınız taslaklardan size özelleştirilmiş malzemeler üretiyor. Altı farklı kategorideki tüm seçenekleri istediğiniz yapı için değiştirebilir ve üretebilme özelliği, oyun boyunca “etli” bir yaratım süreci sunuyor. Hayvanın üstünde dışarıya gitmekten kaçınan bir kebap ustasının bile bu kadar çok seçenekle başı döner!

Göreve çıktığınızda ise bu tip oyunlarda alıştığınız tanıdık sistemler ilgilenecek. Canavarları kesip düşen kristalleri toplarken seviye atlıyor ve bir sonraki “sodanızı” seçme hakkına sahip oluyorsunuz. Adı Sodaman olan bir karakterin yeşil çay içmesini beklemek ne kadar komik olur, değil mi? Farklı gazlı içeceklerin her biri, Sodaman’a değişik özellikler kazandırarak oynanışı daha eğlenceli hale getiriyor. Ancak itiraf etmeliyim ki bu sodalar zaman geçtikçe bir yere kadar çeşitlilik sunuyor. Hatta belli bir noktadan sonra “Şurası malzemem, burası yeni şişe” derken, tekrara düşmekle kalmıyorsunuz, “Neden bu sardalyayı almadım ki?” diye de kendinize sormak zorunda kalabiliyorsunuz.

Bununla birlikte, pasif yetenekleri de ekleyerek toplamda yedi farklı soda kategorisi mevcuttur. Ancak bu sodaların kendilerine has nadirlikleri, hem sevinç hem de zorluk kaynağı. Nadirlik seviyesine göre sodaların güçlendirmeleri artıyor. Her bir seviye atladığınızda mevcut kartlarınızı geliştirebilir veya yeni yetenekler ekleyebilirsiniz. Fakat burada da bir sıkıntı var: Soda seçenekleri “erken erişim” dönemine yeterli gibi görünse de, ilerledikçe sıkılmanızı sağlayacak türden bir döngüye giriyor. Gerçekten kullanabileceğiniz 4-5 farklı “element” ile sınırlı kalmak, oynanışınızı kısıtlayabiliyor. “Bir bıçak mermilerimde kanama yaratıyor, bu peki mi?!” diye düşünenler için kombinasyonlar elbette mevcut ama şahsi olarak, belirli bir yapı üzerine odaklanmanın daha akıllıca olduğunu söyleyebilirim.

Sanırım bu yazımda bir parantez açmam gerekiyor. Çünkü şu anda can yenileyebileceğiniz seçenekler gerçekten sınırlı. Hem sodalar hem de kartların yardımıyla en fazla iki veya üç can yenileyebiliyorsunuz ve bunlar ne yazık ki pek verimli işlemiyor. Bir karttan 50 düşman öldürdüğünüzde elde edebildiğiniz bir can, oyun zorluğunu daha da artırıyor. Sonuç olarak, çok fazla çelişkiye neden oluyor. Sodaman, böyle bir kütüphane içerisine silahların pasiflerini güçlendiren sodaların eklenmesi ile çeşitliliği arşa çıkarabilir. Ancak, o aşamaya henüz gelinmiş değil.

Koşar Adım diyelim, çünkü Sodaman’in şu anda tek bir “build” seçmenizin sebebi zorluk seviyesi. İster istemez, özellikle riskli bölümlerde RNG tanrılarına dua etmeye başlıyorsunuz. Eğer istediğiniz yapıyı hızlıca oluşturamazsanız, beşinci dakikayı doldurmadan oyunun sonuna gelmeniz kaçınılmaz. Şans, sizin için büyük bir faktör oluyor ve bazen bilek şansına bel bağlıyorsunuz. Oyunun haritasında, sizi pasif yeteneklerle donatacak birimler bulma şansınız var; ama bunlara ulaşmak için harita üzerinde gezinmeniz gerekiyor. Bunlar araştırmanızı ödüllendiren yegâne unsurlar.

Son sözlerime gelirken, Sodaman’in başlangıç dakikaları içinde sizi içine çekmeyi başardığı kesin. Oynamaya alıştırırken, 90 dakika geçtiğinde “Nasıl bu kadar vaktim geçti?” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Bu eğlenceli deneyimi canlı oyuncu ile paylaşırken, her seferinde biraz daha fazla gülümseyecek, karakterlerinin özgünlüğü ve Türkçesiyle keyif almak formları oluşturacaksınız. Geliştirici ekip bir o kadar büyük, ama maalesef henüz çok detayı anlatmaya zaman ayırmamışlar. Oyunun herhangi bir öğretici kısmı mevcut değil, bu da çeşitli yetenekler, silahlar ve kasa sistemini denemeden öğrenmenizi zorluyor. Ama tabii ki bu da oyunun bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.

Oynamak için klavye ve mouse öneriyorum; çünkü otomatik hedefleme sistemi şu anda istediğiniz gibi çalışmıyor. Biraz daha keyif almak adına hedeflemeyi kapatabilir ve gerisi için kendi şeklinizi oluşturabilirsiniz. Hatta belki de Gazlı İçciler Koleksiyonu’nda en iyi formül için bir kütüphane hazırlarsınız. Her her şey hesaba katıldığında, Sodaman, henüz erken erişim aşamasında olmasına rağmen, bariz bir şekilde kendisini geliştirmeye devam ediyor ve mobil versiyonunu sabırsızlıkla bekliyoruz. Ne de olsa, bu güzel Türk yapımı oyuna sahip çıkmak gerek!

İlgili Gönderiler

Exit mobile version