Solasta: Crown of the Magister – Bağımsız RYO’da Eğlenceli Bir Macera

Eğer rol yapma oyunlarına (RYO) ilginiz varsa, birkaç zamandır ufak bir stüdyonun piyasaya sürdüğü Solasta’yı duymuş olabilirsiniz. Bu oyun, Dungeons & Dragons 5E sistemine sadık kalması ve savaşların eğlenceli yapısıyla öne çıkıyor. Baldur’s Gate 3 gibi büyük yapımlarla karşılaştırılmak kolay değil, ama bakalım Solasta bu övgüleri hakediyor mu yoksa bağımsız geliştiricilerin gözünde kusurları göz ardı mı ediliyor? Bu düşüncelerle oyuna başladım. Bir süredir oyun oynamadığımı düşününce, Solasta’nın başlangıç ekranında gördüğüm “Dungeon Maker” seçeneği beni hemen cezbetti ve karakter yaratımına dalmak için sabırsızlandım.

Rol yapma oyunlarının en büyük zorluklarından biri karakter yaratma sürecidir. Uzun süre karakter oluşturmakla ilgilenip, sonunda oyunun başında pişmanlık yaşayabileceğiniz birçok oyun deneyimledim. Ama Solasta’da, ilk karakterimi yaratmak için zarlara oynamak adeta lise yıllarıma geri dönmemi sağladı. Normal zorlukta oynayacaksanız, karakterinizin üç özelliğini 18 yapmanız şart değil; ama gerekirse neden olmasın? Haydi, pamuk eller Min-Max’a! Ancak karakterinizi yaratırken özenli olmanızı tavsiye ederim. Önce birkaç karakter oluşturup denemeler yapın, rehberlere bakın ki sonradan pişman olmayın. Çünkü oyuna başladıktan sonra karakterleri değiştirme şansınız olmuyor. Yıllardır RYO’larda gördüğümüz karakter değiştirme fonksiyonu, Solasta’da henüz mevcut değil. Ancak geliştiricilerin yeni sınıflar eklediğini düşününce, bu konuda da bir gün değişim yapmazlar mı diye umuyorum.

Irk ve sınıf seçiminin ardından, karakterimizin görünümünü belirleme aşamasına geçiyoruz. Ancak burası hayal kırıklığı yaşıyoruz. Seçenekler oldukça sınırlı; saçlar ve sakallar oldukça uyumsuz görünüyor. Karakter modellemesine alışmak zaman alıyor, ancak oynanışın tadı bunun üstesinden gelmenizi sağlıyor. Mekan ve eşya modellemeleri de muhteşem olmasa da, teknik açıdan hiç göze batmadı. Ancak grafiklerde genel olarak bir eksiklik olduğunu söyleyebilirim.

Mühendislere rağmen, mühendislerle birlikte… Oyunun kullanıcı arayüzü, mühendislere bir takım eleştiriler getiriyor. Ancak her şey düzgün çalışıyor; tuşların konumları biraz karmaşık olabilir fakat önemli olan sistemin işlevi. Arayüzden şikayetçi olmasam da, daha estetik bir görünüm için bir şeyler yapılabilirdi. Yine de tek bir savaşta bir karakterin bozulması dışında büyük bir sorunla karşılaşmadım. Hazırlanan büyüler ve hareket sistemleri oldukça iyi bir denge sağlıyor; karmaşaya neden olmadan savaş sırasında gerekenleri bulmanıza imkan tanıyor.

Şimdi hikayeye gelelim. RYO’da hikaye olmadıkça bir anlamı olmaz. Oyun, sıradan bir başlangıç yaparak oyuncuları bir araya getiren genel bir çerçeve sunuyor. Ancak zamanla kendi mitolojisiyle dikkatimi çekmeyi başarıyor. Hikaye, Unutulmuş Diyarlarda geçmediği için özgün bir dünya sunuyor; bin yıl önceki felaketlerin ardından oluşan new uygarlıklarla dolu bir evren önümüze seriliyor. Oynarken, karakterlerin kaderleri üzerlerimizde yük olmaktadır.

Fraksiyonlar, size avantajlar sunarak oyuna derinlik katıyor. Bu fraksiyonların kalbini kazanmak kolay; basit antika eşyalar vererek hem cüzdanınızı doldurup hem de takdirlerini kazanıyorsunuz. Bu fraksiyonlar içinde en çok hoşuma gidenlerden biri Yağmacılar. Bu fraksiyon sayesinde düşmanı temizleyip topladığınız eşyaların bir kısmını onlara bıraktığınızda, elde edilen eşyalardan pay alıyorsunuz. Yani bu, hem eşyalarınızı toparlamanızı sağlıyor hem de yük sırtlayarak kaybetmenizi engelliyor.

Yolculuk sistemi de, oyuncuya masaüstü deneyimi sunma amacı güdüyor; klasik belirli bir mesafede dinlenme şeklinde değil. Solasta, zaman kaybetmeden karakterinizi geliştirebilmenize olanak tanıyor. Ayrıca, büyülü eşya üretme sisteminin basitliği sayesinde, bazı eşyaları kendiniz yapabiliyorsunuz. Büyülü eşyalar sık karşılaşılabiliyor ve “Alev Kılıcı +1” yazısı yerine “Şahane Kılıç” gibi terimler kullanarak gizemli bir hava katıyor. Bulduğunuz eşyaların kalitesi, daha fazla keşif yapmanızı gerektiriyor.

Ben artık kendi zindanıma çıkmak istiyorum! Dungeon Maker, beta aşamasında olsa bile haritalar oluşturmak oldukça eğlenceli. Odaları sürükleyip bırakmakla birkaç dakikada haritanızı hazırlayabilirsiniz. Ancak savaş ve hazine bulmak haritası sınırlı kalıyor; hikaye içinde daha fazla etkileşim izni verilirse, oyunun tekrar oynanabilirliği artabilir.

Savaş mekanikleri ve keşif unsurlarıyla dolu bir oyun olan Solasta: Crown of the Magister, eğlenceli bir deneyim sunuyor. Hem teknik eksikleri hem de sunduğu yeniliklerle saatlerce ekran başında kalmanıza neden olabiliyor. Sonuç olarak, bağımsız bir stüdyonun emeğiyle ortaya çıkan ve gün geçtikçe gelişen bir oyunla karşı karşıyayız. Oyunu deneyimlemeden geçmeyin!Tecrübeli DM’den taze maceracılara öneriler

• Oyun içindeki zanaat sistemini kullanmak istiyorsanız, “Academic” geçmişi edinmeniz faydalı olabilir.
• Arcaneum fraksiyonu, büyülü eşyaların temel versiyonlarını satıyor; onları erkenden temin etmekte fayda var.
• Oyunun bazı yetenekleri, genellikle faydasızdır; gerekli olmayanları es geçmekte fayda var.
• Persuasion ve Intimidation gibi diyaloglarda biraz strateji gerekecek; bu yüzden farklı karakterlere dağıtmanızda fayda var.
• History ve Religion, lore parçalarını anlamlandırmada önemli rol oynuyor.
• Athletics, hareket kabiliyetinizi artırırken, Survival da yiyecek ve malzeme bulmanıza yardımcı olabilir.