NieR Replicant ve NieR Automata’nın ardından aklımdan çıkmayan bir düşünce var: oyun dünyasının kesinlikle daha fazla NieR deneyimine ihtiyacı var. Elbette Yoko Taro’nun yerini almak kolay değil, ama bu duyguyu en iyi şekilde aktarabilen başka bir yapım bulmak zor. İşte bu sebepten Stellar Blade’in incelemesine başlarken böyle bir giriş yapma gereği duydum. Bu oyun, NieR’e benzer bir deneyim sunmayı başardı ve bu durum beni gerçekten çok mutlu etti. Tabii ki Stellar Blade, tam anlamıyla bir NieR-like değil; mekanikleri ve savaşları oldukça farklı. Ancak belirli yönlerden NieR’i örnek aldığını açıkça belli ediyor. Bununla birlikte Stellar Blade, birçok farklı oyundan ilham alarak gerçekten özel bir deneyim sunmayı başarmış.
Eğer ilham kaynaklarına bakarsak, oyunun savaş mekanikleri Sekiro’dan esinlenmiş gibi görünüyor. Düşman darbelerini doğru zamanlamayla savuşturmayı becermek, oyun içindeki mücadelelerin temelini oluşturuyor. Bayonetta’nın etkilerini de görebiliyoruz; belki de bir tartışma konusu, Bayonetta’nın mu at kuyruğunun ne kadar güzel olduğu. God of War tarzı zorlayıcı boss dövüşleri de gerçekten dikkat çekici. Kendinizi Uncharted’da gibi hissettiğiniz bazı anlar var; Uncharted’da uçak varken burada bir tren mevcut. Bu çorbanın içinde Callisto Protocol benzeri sahneleri de bulmak mümkün. Stellar Blade’in bazı bölümlerinde Callisto’nun tanıtımında gördüğümüz, “pervanenin içine kayarak düşmek” temalı o unutulmaz anı yaşıyorsunuz.
Hikaye ve Oynanış
Stellar Blade, uzak bir gelecekte, kıyamet sonrası bir ortamda geçiyor. Dünya, Naytiba adı verilen tuhaf yaratıklar tarafından saldırıya uğramış ve birçok şehir harabe haline gelmiş. Hayatta kalan insanlar, uzayda kurulan bir yerleşim yeri olan Koloni’de yaşıyor. Bu Koloni, zaman zaman Dünya’ya ekipler gönderiyor ve 7. Hava İndirme Mangası da bunlardan biri. Eve, ekipteki bir üye olarak yer alıyor.
|Oyunda, ilk iş olarak Ayarlar’a girip Otomatik Eşya Toplama özelliğini etkinleştirmenizi öneririm. Varsayılan ayarda açık bırakılabilseydi daha iyi olurdu, çünkü yerde bulunan eşyaları tek tek toplamak oldukça sıkıntılı bir iş. Görevimiz, Naytibaları ortadan kaldırarak hem Dünya’yı hem de insanlığı kurtarmak. Ancak, daha Dünya’ya inmeden önce bile kayıplar vermeye başlıyoruz. Bu başlangıç, NieR Automata ile oldukça benzerlik gösteriyor; aynı şekilde ekip olarak geliyoruz ve birçok arkadaşımızı kaybederek yalnız kalıyoruz. Stellar Blade’de de aynı durum geçerli. Geri kalan iki kişiden biri olarak, Tachy ile beraber güçlü bir Naytiba’yı alt ettikten sonra karşımıza bir Alfa Naytiba çıkıyor ve olaylar gelişiyor.
Kendimize geldiğimizde, savaş alanında bizi kurtaran Adam ile tanışıyoruz. Adam, oyun boyunca fiziksel varlığı yerine, yanımızda bulunan bir drone aracılığıyla yardım ediyor. Yine Automata’ya bir referans var mı? Bu drone sayesinde haritalarda düşmanları, kasaları ve diğer önemli noktaları öğreniyoruz. Menzilli saldırı yetenekleri kazandığımızda, bu drone düşmanın üzerine mermiler yağdıran bir araca dönüşüyor. Eğer sadece oyunun demosunu oynadıysanız, Stellar Blade’in kılıçlı çatışmalarına ek olarak menzilli saldırı seçenekleri de sunduğunu bilmelisiniz. Ancak bu tür menzilli saldırı kullanımının çok etkili olmadığını düşünüyorum; o yüzden iki Lenoive bölgesi dışında genellikle kılıçla devam ettim.
Dünyada Keşif
Oyunun ana başladığı Eidos 7 haritası, aslında aldatıcı bir tasarıma sahip. Adam’ın bahsettiği Xion şehrine ulaşabilmek için yıkık bir şehirden geçmemiz gerekiyor. Bu bölüm oldukça lineer bir yapıdadır. “Yardımcı harita” seçeneğimiz olmadan, kaybolmamızın önüne geçebilmek için böyle bir tasarım tercih etmiş olabilirler. Bu bölümde Adam’ın yönlendirmeleri ile ilerliyoruz. Naytibalarla savaşarak taktiklere aşina oluyor ve oyunda ilerledikçe gördüğümüz sarı işaretli alanlar, zıplayabileceğimiz, tırmanabileceğimiz yerleri gösteriyor. Bu durum, sadece koşmak ve savaşmaktan ibaret olmadığını göstermesi açısından güzel bir yenilik. Platform ve basit bulmaca kısımları, oyuna çeşitlilik katıyor.
Stellar Blade, aslında bir soulslike deneyimi sunuyor ama bunu çok da zorlamadan yapıyor. Oyunun bonfire’ı misali kamplarda dinlenir veya öldüğünüzde, o bölgedeki tüm Naytibalar yeniden canlanıyor. Her dinlenmede sağlık iksirleriniz doluyor. Yani, bir anda 2-3 güçlü düşmanla karşılaşırsanız hayatta kalmanız oldukça zor. Düşmanları tek tek alt etme taktiğini benimsemek gerekiyor. Boss dövüşleri son derece etkileyici ve bu dövüşlerin nasıl geçeceğini kavramak için düşmanların saldırı düzenlerini öğrenmek gerekiyor. Ancak öldüğünüzde hiçbir şey kaybetmiyorsunuz; sadece en yakındaki kampa geri dönüyorsunuz. Oyunun sonlarına kadar, çoğu dövüş, başınızdan fitil fitil getirecek kadar zorlayıcı değil. Savaş mekanikleri Sekiro gibi görünse de, onun kadar zorlayıcı bir oyun değil. Dolayısıyla, “acaba ben bunu başarabilir miyim?” diye düşünmeden rahatlıkla oynayabilirsiniz.
Ayrıca, savaşlarda akıcılık ve çeşitlilik, Stellar Blade’in en dikkat çekici özelliklerinden biri. Oyunda farklı Naytiba çeşitleri bulunuyor ve bunların her biri kendine özgü yeteneklere sahip. Kafadeşer isimli küçük bir Naytiba, en yakın cesede girerek Deşikkafa haline geliyor. Bu şeye karşı savaşıp alt ettikten sonra, onun hemen ardından Kafadeşeri de hızlı bir şekilde yok etmezseniz başka bir cesede girebiliyor. Bu türden pek çok yaratık var; bakalım bu döngü içinde siz ne kadar dayanabileceksiniz.
Savaş Dinamikleri
Stellar Blade, yalnızca “savunmayı doğru zamanda yap” temalı bir oyun değil. Düşman saldırılarına renk kodları atanmış ve bu renklere göre hamle yapmanız gerekiyor. Örneğin, sarı saldırılardan kaçınarak kurtulabilirsiniz. Mavi saldırılara karşı doğru anda L Yukarı + O kombinasyonunu kullanarak düşmanın arkasına geçip saldırıyorsunuz. Pembe saldırılara karşı vücudu geri çekip L Aşağı + O ile uzaktan vuruyorsunuz. Bu hareketleri doğru zamanda yapmak mühim; yoksa ya darbe alıyorsunuz ya da blok yaparak canınızdan kaybediyorsunuz. Ayrıca tam zamanlama ile bu hareketleri yaparsanız enerjiniz de doluyor, böylelikle daha etkili saldırılar yapabileceğiniz Hiddet saldırıları ile düşmanlara meydan okuyabiliyorsunuz.
Oyun, yetenek puanı veren bir yapıya sahip olduğu için önemli yetenekleri hızlıca geliştirebiliyorsunuz. Ancak bunun ana hikaye üzerinde değil, yan görevleri tamamlayarak daha fazla yetenek puanı elde edenler için geçerli olduğunu unutmayın.
Bir noktada Stellar Blade’i God of War’a benzettim; belli bir güç elde ettiğinizde savaşlar o tempoda geçmeye başlıyor. Öldüğünüzde, kaldığınız yerden başlayabilmeniz için BK Pompası devreye giriyor, bu tıpkı Diriliş Taşı’na benziyor. Ayrıca, ileride açılan bir yetenek ağacında, bir öfke anı başlatıp çeşitli özel saldırılar yapabiliyorsunuz. Eğer God of War’un savaş sistemine hayran bir oyuncu iseniz, bu oyunun size hitap edeceğini bilmelisiniz.
Görevler ve NPC’ler
Oyun, ana görevleri yanında ilginç yan görevlere de sahip. Xion, insanların son şehri olarak görev yapıyor ve burası ana hub görevi görüyor. Burada farklı NPC’lerden görevler alıyor, marketlerden alışveriş yapıyorsunuz. Bu yok oluş ortamında bir vaha niteliği taşıyor. Xion’da aldığımız görevler, bizi Çorak Toprak ve Büyük Çöl gibi açık dünya bölümlerine götürüyor. Açık dünya kısmında geniş haritada özgürce dolaşabilir, yan görevleri tamamlayarak keşif yapabilirsiniz. Herkesin dikkat etmesi gereken bir nokta, görev hazinelerini ve cesetleri doğru kullanmak. Eğer tamamlayıcı bir oyuncu iseniz, neredeyse girmediğiniz yer kalmayacak.
Stellar Blade’in ana hikayesi, özgünlük sunmasa da anlatım şekli ile etkileyici. Hikaye içindeki sürprizler yerinde ve genel olarak merak uyandırıcı. Ancak, birçok twist ile karşılaşmış bir oyuncu olarak, olabilecekleri tahmin etmeye başlayabiliyorum. Bu, hikayenin eğlencesini azaltmıyor, aksine tahmin ettiğim şeylerin gerçek olması beni mutlu ediyor. NPC’lerin hikayeleri ve yan görevleri başarılı bir şekilde yazılmış. Su ve Enya’nın görevleri, Kaya ve D1G-g2R hikayeleri oldukça ilgi çekici. Bunun yanında, eski yemeklerin yapımına ağırlık veren Barry ya da umutla topladığı oyuncak ayıları arayan Jett gibi mini hikayeler de çok başarılıydı.
Grafikler açısından da Stellar Blade, beklentimi karşıladı. Karakter tasarımları ve görünümleri harika. Animasyonlar akıcı, görsel olarak rahatsız edici bir şeyle karşılaşmadım. Seslendirme tercihimi İngilizce yaptım, Türkçe altyazılar gayet başarılıydı. Müzikler ise Keiichi Okabe liderliğindeki Monaca’ya ait. Çorak Toprak’ın çöl müziği, NieR Replicant’taki The Lost Forest’i hatırlatıyor ve içimde bir nostalji yaratıyor.
Bir noktada tüm bu detayları yazmak zorlaştı; ama ele alındığında çoğu konuda Stellar Blade, beni memnun etti. Eğer siz de benim gibi NieR hayranıysanız, bu oyun, benzer bir deneyim sunacak. Oynanış yönünden güçlü, bazı kısımlarda sıkıntılar olsa da, Shift Up’ın ilk AAA deneyimi olduğunu göz önünde bulundurarak, bu haliyle PS5’in en iyi oyunlarından biri. Zorluk konusunda endişeniz varsa, demoyu oynayıp deneyebilirsiniz; gerisi sizi fazla zorlamayacaktır.
| Bir moda ikonu olarak Eve |
| Hiçbirimiz inkar edemeyiz, Eve’in çekiciliği, ilk fragmandan itibaren dikkatimizi çekti. Sadece güzel bir kadın değil, aynı zamanda modayla iç içe. Eve’in görünümünü değiştirmek için oyunda birçok seçenek mevcut. 39 farklı kostüm tamamen kozmetik ve görev ödülleri olarak ya da keşfederek elde ediliyor. Ayrıca, onun için bazı eşyalara ya da kuaför görevine sahip olmanız gerekiyor. |
| Dronu geliştirirken önceliği tarama yeteneğinin bulunduğu sol dala verin. Çünkü haritayı taramak oyun boyunca en sık kullanacağınız eylemlerden biri olacak. |
Sonuç olarak, Stellar Blade, geniş kişiselleştirme seçenekleri ve etkileyici görselleriyle birlikte Sun’da son derece keyif verici bir deneyim sunuyor.