Sunday Gold: Distopik Macera ve Taktiksel Strateji Birleşimi
Sunday Gold: Distopik bir evrende geçen, taktiksel strateji ve macera unsurlarını bir araya getiren heyecan dolu bir oyun deneyimi.
4 saat önce

Oyun endüstrisi ve oyuncular olarak bazı terimleri sıkça gündeme getiriyoruz. Bir oyun orijinal ve diğerlerinden tamamen farklı olduğunda, hemen onu mevcut oyunlarla karşılaştırma eğilimine kapılıyoruz. Soulslike veya roguelike türlerini anlıyorum, ancak Disco Elysium’a yalnızca karakterlerin yakın çekim portreleri benziyor diye bir oyunu disco-like olarak tanımlamak ne kadar mantıklı? Şimdi anladınız mı, biraz geçelim asıl meseleye.
Sunday Gold, bir sonraki yarışında 1’e 2 veriyor. Sunday Gold, taktik RPG’lere ait olan eylem puanı (AP) tabanlı oynanış mekaniklerini alıp, bunları hem savaşlarda hem de genel oynanışta kullanan bir point’n’click macera/taktik strateji/RPG birleşimi oyunu. Eğer Wasteland 3’ü oynadıysanız, bu oyun aklıma gelen ilk örneklerden biri. Wasteland 3’ün bazı savaşlarında, alternatifler sunarak üst kattaki bir taretin yanına birkaç AP harcayarak gidebilir ve ardından birkaç AP karşılığında onu hackleyerek düşmanı hedef almasını sağlayabilirdiniz. Sunday Gold, bu uygulamayı o kadar iyi bir şekilde yaygınlaştırmış ki, gerçekten takdir edilesi bir durum.
Oyundaki çoğu eylem (bazı inceleme komutları dışında) AP kullanımına bağlıdır. Bir dolabı itmek için 2 AP, dosyaları karıştırmak için 1 AP, maymuncukla kilidi açmak için ise 5 AP ödemeniz gerekir. Karakterlerinizin her birinin başlangıçta 7 AP’si vardır ve bir karakterin puanları sıfırlandığında End Turn yaparak sıfırlıyorsunuz. Sonuç olarak tüm oyun devasa bir sıra tabanlı macera deneyimi yaşatıyor. Keşif ve savaş kısmı arasında kesintisiz geçişler sunması da dinamik bir oyun deneyimi yaratıyor.
Örneğin, karakterler odada araştırmalar yaparken kan izinin peşinden koşmak adına AP harcadıklarında, aniden bir güvenlik görevlisiyle karşı karşıya gelerek savaşa geçiyorlar. Ancak, savaşa başladığınızda sahip olduğunuz tüm API kullanıyorsunuz. Sıra tabanlı strateji oyunlarında AP’lerin savaş arasında dolması gibi bir durum yok. Yani eğer Gavin bilgisayarı hacklemek için 6 AP harcadıysa, savaşa başlangıçta yalnızca 1 AP ile katılırsınız. Her karakteriniz yorgunsa durumunuzu düşünmeniz gerekir.
Hey adamım, silkelen ve kendine gel! *tokat sesi* İşte bu durum bile araştırma aşamasında doğru hamleler yapmaya itiyor. Ayrıca, Darkest Dungeon’a benzer soğukkanlılık mekanikleri de eklenmiş. Örneğin, Gavin bir cesetle karşılaşınca korkudan ne yapacağını şaşırarak paniğe kapılıyor. Bu durum alarmı tetikleyip tüm ekibin umutsuzluğa kapılmasına neden oluyor, soğukkanlılık değerleri düşmeye başlıyor. Karakter yeteneklerinin azalması ve panik halinde karar verme sürecinde zaman kısıtlaması gibi faktörlerle karşılaşıyorsunuz. Ekip olarak soğukkanlı kalmak oldukça önemli ve bu da Frank’in liderlik becerileri ile büyük ölçüde sağlanıyor.
Distopik bir gelecekte geçen Sunday Gold, Frank, Sally ve Gavin adındaki üç kişilik bir ekiple geçiyor. Eğer Tales from the Borderlands incelememi okuduysanız, oradaki karakterlerle aramda nasıl bir bağ kuramadığımdan bahsetmiştim. Ancak, Sunday Gold’da durum tam tersi. Üç karakter de birbirinden ilginç ve ağzından küfür eksik olmayan kişilikler ama bir o kadar da sevimliler. Aksanları, canlandırdıkları karakterler, muhabbetleri ve hikaye içindeki rolleri tam yerinde.
Frank, grubun baş belası, para kazanacak soygunları bir araya getiriyor ve maymuncuğuyla açamadığı kapı yok. Sally, gündüzleri hayvan bakıcılığı yaparken, geceleri yeraltı boks ringlerinde mücadele eden güçlü bir kadın. Gavin ise biraz korkak ve huysuz bir IT uzmanı, hack onun uzmanlık alanı. Bu üç karakter, Gavin’in verdiği bir tüyoyla kolay para kazanma umuduyla bir işe atılıyor fakat bu iş aslında cinayet, komplo, yasak deneyler ve casusluk dolu bir hikayenin başlangıcı oluyor.
Oyunun keşif kısımlarında çeşitli bulmacaları çözmek (bir bilgisayarın şifresini bulmak veya insanların yakıldığı bir fırından kaçmak), bilgisayarları hacklemek ve kilitleri açmak gibi eylemler gerçekleştiriyoruz. Süreç içinde gözlemlenen detaylar özenle hazırlanmış; özellikle şirket egemen bir gelecek vizyonundaki motivasyon posterleri dikkat çekiyor. Genetik olarak güçlendirilmiş köpek resimleri ve haber kupürleri atmosferi oldukça zenginleştiriyor.
Sunday Gold’un savaşları bir JRPG havasında sürüyor. Saldır, yetenek kullan, eşya kullan ve savunma yapma seçenekleri, yetenek ağacına yatırdığınız puanlar ve tercihlerinizle şekilleniyor. Düşmanların zayıf noktalarına yaptığınız saldırılar etkileyici sonuçlar çıkarabiliyor. Sıralar ise tamamen inisiyatif tabanlı ve ekranın üst kısmında saldırı kuyruğunu görebiliyorsunuz. Saldırılar ve yeteneklerin farklı miktarda AP harcadığını bilmek gerekiyor ve AP’leri doldurmak için sırayı savunarak geçmek zorundasınız. Seviyeniz yükseldikçe puanları farklı yeteneklere yatırarak verdiğiniz zarar ve kritik şansını artırabilirsiniz; bazı yeteneklerin harcadığı AP miktarını bile düşürebilirsiniz. Genel olarak BKOM Studios, oldukça dengeli bir yapı oluşturmuş.
Sunday Gold, iki farklı türü başarılı bir şekilde birleştirmiş ve sadece mekanik açıdan değil, grafik olarak, hikaye örgüsü bakımından ve tarzı itibarıyla da oldukça kaliteli bir yapım olmuş. Oyunu gerçekten çok beğendim ve ileride benzer oyunlara ilham kaynağı olacağına dair bir hissim var. Bir sonraki Sunday Gold benzeri oyun incelememde görüşmek dileğiyle!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?