Suzerain: Sordland’ın Başkanlık Deneyimi

Suzerain: Sordland’ın Başkanlık Deneyimi ile güç, politika ve etik üzerine derin bir yolculuğa çıkın. Sıra dışı kararlar sizi bekliyor!

admin

Bağımsız oyunlar arasında bazıları, zamanla klasikleşerek oyuncuların kalbinde yer edinirken, bazıları ise büyük bütçeli yapımlara alternatif olarak hoş vakit geçirmenizi sağlıyor. Ancak, her geçen gün artan oyun sayısı ve çeşitliliği, bazı değerli yapımları gözden kaçırmamıza neden olabiliyor. Bu nedenle, takip listemi mümkün olduğunca geniş tutmaya çalışıyorum. Böylece, “Bu oyunu nasıl gözden kaçırdım?” cümlesini daha az kurmayı umuyorum. Suzerain de bu listemde uzun zamandır yer alan oyunlardan biriydi. Steam Oyun Festivali kapsamında demosuna da göz atma fırsatı bulmuştum. Nihayet, çıkışıyla birlikte kendisine geri dönebildim ve artık nasıl bir deneyim sunduğunu sizlerle paylaşabilirim.

Kafamda kentsel dönüşümler…

Oyunun açılış ekranında ünlü şair Nazım Hikmet’ten bir dörtlüğün yer alması, ister istemez yüzünüzde bir tebessüm oluşturuyor. Geliştirici firma Almanya merkezli olsa da, kurucusu da dahil olmak üzere birçok isim ülkemizden. Bu durum, bizlere aşina gelecek bazı detayların oyunda yer bulmasını sağlıyor ve bu da, oyundan alacağınız zevki artıran önemli bir unsur.

Suzerain, Sordland adlı kurgusal bir ülkeye odaklanıyor ve hikayesi 1950’li yıllarda geçiyor. Oyuna, karakterimiz Anton Rayne’in arka plan hikayesini keşfettiğimiz bir bölümle başlıyoruz. Bu bölümde, karakterimizin küçükken yaptığı tercihlerden, üniversitedeki ilk dersine, öğrenci hareketlerindeki tutumundan siyasete atılış hikayesine kadar birçok konuda önümüze çeşitli seçimler çıkıyor. Bu seçimler sayesinde, Rayne’in özgeçmişini bir anlamda şekillendiriyoruz. Tüm bu tercihler, sonunda bizi partinin liderliğine ve Sordland’ın başkanlığına götürüyor.

Seçimin hemen ardından, Başkan olarak ilk görev günümüzde halkı selamlamak, ekibimizle tanışmak ve önümüzdeki dönem için izleyeceğimiz politikalar hakkında istişarelerde bulunmak gerekiyor. Günün sonunda bir kutlama programına katılıyoruz. Ancak kutlama sürerken, sarayın dışında silah sesleri duyuluyor ve her şey bir anda karmaşaya dönüşüyor. Güvenlik ekibi, bizi, ailemizi ve yakın dostlarımızı sığınağa götürüyor. Burada, öncelikle etrafımızdakileri sakinleştirmeye çalışırken, olayın ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Daha ilk günümüzde suikast girişimi mi düşünürken, hedefin başka bir isim olduğu ortaya çıkıyor. Ülkenin tanınmış şairlerinden biri olan ve meclisin sosyalist kanadından bir milletvekilinin vurulduğunu öğreniyoruz. Bu, oyunda karşımıza çıkacak pek çok meseleden yalnızca biri.

Ekonomi, yeni anayasa çalışmaları ve dış politika gibi konularla uğraşırken, bu suikast neden meydana geldi? Bunun ardında kimler var? Bu münferit bir olay mı, yoksa ülkeyi saran büyük bir yangının fitilini ateşleyen bir eylem mi? Zihninizde yankılanacak bu sorular, ülkedeki milliyetçi ve solcu kanatlar arasında çatışmaların tırmanmasını önlemek üzere önceliklerinizi belirlemenizi sağlıyor.

Karakterimizin arka planını oluşturduğumuz kısım, bizi parti liderliğine götüren içsel stratejilerimizi ve seçim kampanyamızı içeriyor. Bu bölümlerde benimseyeceğiniz prensipler ve seçim vaatleriniz, göreve geldikten sonra alacağınız kararlarda da karşınıza çıkabiliyor. Örneğin, seçimde halka daha özgürlükçü bir anayasa sözü verdiyseniz, bu yönde adımlar atabilir ya da “Dün dündür, bugün bugündür” diyerek değişiklikten vazgeçebilir ve “yerleşik düzenin devamı” yönünde karar verebilirsiniz.

Ekonomide serbest rekabeti mi önceleyeceksiniz yoksa devletçi politikalarla mı devam edeceksiniz? İş adamlarının gönlünü hoş tutmayı mı, yoksa ülkenin az gelişmiş bölgelerini kalkındıracak yatırımları mı tercih edeceksiniz? Büyük ölçekli bir altyapı yatırımına karar verdiyseniz, ihaleyi hangi firmaya vereceksiniz? Anayasa çalışmalarında, üniversitede dersini aldığınız ve şimdi yanınızdaki profesörün görüşlerini ne ölçüde dikkate alacaksınız? Muhalefetle nasıl bir işbirliği yapacaksınız?

Dış politika konusuna geldiğimizde ise, komşu ülkenin yaşadığı sorunlar, mülteci kabul süreçlerini gevşetmemizi talep ediyor. Ancak zaten bu ülkeden çok sayıda mülteci barındırıyorsunuz. Daha fazlasını kaldırabilir mi Sordland? Kuzey komşunuz oldukça saldırgan bir tutum içinde, diğer komşu ülkelere saldırıyor ve Sordland’daki dış temsilciliklerinden birini kapatıyor. Sınırda da bir hareketlilik var. İsterseniz rest çeker, isterseniz konsolosluğunuzu kapatabilirsiniz. Birliklerinizi harekete geçirip dünya kamuoyunun desteğini arkanıza almayı da seçebilirsiniz.

Bu şekilde sayfalarca yazabilirim. Anlayacağınız üzere, oyunda göz önünde bulundurmanız gereken pek çok unsur ve vermeniz gereken sayısız karar var. Bu kararların çoğu, aslında yakın geçmişte veya günümüzde karşılaştığımız dünya meselelerinin kurgusal yansımaları. Suzerain; bu yönüyle dikkat çekici bir deneyim sunuyor. “Ben olsam şöyle yapardım” düşüncelerinizi eyleme dökme fırsatı veriyor.

Yapımcısının ifadesiyle “metin tabanlı bir rol yapma oyunu” olan Suzerain, aynı zamanda politik simülatör tarzında bir oyun olarak da tanımlanabilir. Memleket meseleleri hakkında bakanlarınız, danışmanlarınız ve bürokratlarınız ile görüşmeler yapıyor, karşınıza çıkan tercihlerden birini seçiyor ve sonuçlarını takip ediyorsunuz. Aileniz ve dostlarınız ile ilişkileri de yönetmeniz gerekiyor. Kısacası, Sordland Başkanı Anton Rayne olmanın ne demek olduğunu birinci elden test etme şansına sahipsiniz.

Metin tabanlı bir oyun olmasının, bazı oyuncuları kendinden uzaklaştırabileceğini belirtmekte fayda var. Ancak, bu sizi yanıltmasın; aslında oldukça keyifli bir tecrübe sunuyor. Tek yapmanız gereken ona bir şans vermek. Elbette, oyunun eksik görülebilecek yönlerinden de bahsetmek gerekir.

  • Oyunun öğretici kısmının, en azından bu tarz oyunlara yeni başlayanlar için biraz daha detaylı olması faydalı olabilirdi.
  • Arayüzün de biraz daha elden geçirilmesi gerektiği aşikar. Ekonomi verilerini 10 üzerinden görmek ya da bütçe ve refah verileriyle yetinmek zorunda kalıyoruz.
  • Başlangıçta alınan bazı kararlar kolay görünebilir. Bu, oyuncuda bir baskı oluşturmaması açısından güzel; ancak bu tarz oyunları takip edenler, alışıldık stres arayışında olabilir.
  • Karar sonuçları hakkında herhangi bir uyarıcının devreye girmemesi, ilerleyen zamanlarda aniden karşınıza çıkması belki daha gerçekçi, ancak bazı oyuncular için rahatsız edici olabilir.
  • Seste kullanılan materyallerin artırılması, atmosferi daha da güçlendirebilirdi. Ancak, küçük bir stüdyodan ve kısıtlı bir bütçeden bahsettiğimizi unutmamak gerekir.

Sonuç olarak, Suzerain ile geçirdiğim zaman, gayet keyifli bir deneyim sundu. Dünya meseleleri hakkında sözü olan bir oyun arayanlar, gönül rahatlığıyla bir şans verebilirler; pişman olmayacaksınız.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version