Unutulmaz Oyun Müzikleri: Telltale Games ve The Walking Dead
Haftalık Unutulmaz Oyun Müzikleri köşemizde, hafızalarımızdan çıkmak bilmeyen, hepimizde derin izler ve tatlı anılar bırakan oyun müziklerini birlikte hatırlıyoruz. Bu haftaki konuğumuz, Telltale Games ve onların efsanevi serisi The Walking Dead!
Telltale Games, oyun dünyasına bir gün ”Evet, biz de varız!” demiş ve ardından da o kadar çok gözyaşı döktürmüştür ki, su krizi yaşayan ülkeler bile kıskanır. Geçtiğimiz sene kepenkleri indiren bu stüdyo, geçtiğimiz aylarda yeniden doğma çabalarına başladığına dair haberler aldık. Umarız bu sefer “zombi” gibi geri dönmezler!
The Walking Dead, zombi kıyameti sonrası hayatta kalma mücadelesi verenlerin hikayesini anlatırken, aynı zamanda bizlere bir dostluk hikayesi de sunuyor. Lee ve minik Clementine’ın maceraları, tam anlamıyla bir duygusal roller coaster! Lee, bir trafik kazası sonrası kendini zombilerin kollarında buluyor. “İşte burası benim sonum,” diye düşünürken, bir anda bir çocuk kulübesine rastlıyor. Bu kulübe, minik, tatlı ve biraz da korkmuş Clementine’ın sığınağı. Ailemi bulacağım diye zombi avına çıkan Lee, “Bakalım bu küçük kızı nasıl kurtaracağım?” diye düşünürken kendini de kurtarma görevine girmiş oluyor.
Bize sunulan bu yolculuk, sadece zombilerle değil; aynı zamanda Lee’nin ve Clementine’ın karşılaştığı türlü türlü belalarla dolu. Kimi zaman bir zombi tarafından kovalıyoruz, kimi zaman açlıktan mızırdanıyoruz, “Bir hamburger olsa da yesek!” diye haykırıyoruz. Ancak bu ikili, bir şekilde birbirlerine destek olmayı başarıyorlar. “Zombiler ne kadar korkunç olursa olsun, bizim aramızdaki dostluk daha korkunç!” sloganıyla yola devam ediyorlar.
Bunlar yetmezmiş gibi, büyük umutlarla geldiği şehirde, bekledikleri buluşma gerçekleşmeyecek! Lee, Clementine’a “Bak, senin ailen burada olacak, hiç merak etme!” derken, aslında bir yandan da “Umarım bu çocuklar zombi değildir!” diye korkuyor. Nihayetinde, ikili bir araya gelemediklerinde, “İyi ki seninle tanıştım” diyerek birbirlerine veda ediyorlar. Bu an, o kadar duygusal ki, oyun bitince herkesin gözleri yaşarıyor. “Benim kalbim de bu kadar çabuk kırılır mı?” diye düşündüğümüz bir an yaşanıyor.
Ve işte o muhteşem final müziği, Alela Diane’ın sesiyle hayat buluyor. “Take Us Back” adlı parça, tam da bu duygusal anın ruhunu yansıtıyor. Dinlerken, “Aman Tanrım, bu ne duygusallık!” diye bağırmak geliyor içinizden. O an, “Bu oyun beni mahvetti!” diye düşünebiliriz ama aynı zamanda “Vay be, harika bir deneyim yaşadım!” da diyebiliriz.
Bu müzik, Telltale’ın bize sunduğu harika deneyimin tam bir özeti. Yani, eğer bir gün The Walking Dead’ın finalinde gözyaşlarınızla boğulursanız, yalnız değilsiniz! Zira, o duygu seli bize Telltale’ın ne kadar etkileyici bir deneyim sunduğunu hatırlatıyor.
Sonuç olarak, Telltale Games ve The Walking Dead, sadece bir oyun değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuk. Ve bu yolculukta, zombi avına çıkarken bile dostluğun ve umudun ne kadar önemli olduğunu öğreniyoruz. Zombiler bile bu dostluğu kıskanır!