Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

9 dakika okunma süresi

5

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

The Alters, geçmişle yüzleşme ve alternatif yaşamların derinliklerine dalan unutulmaz bir bilim kurgu deneyimi sunuyor.

admin

3 saat önce

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

Anılarım, verdiğim kararları ve sergilediğim davranışları değiştirme özlemi ile sık sık beni karanlık çıkmaz sokaklara sürüklüyor. İnsanoğlu olarak, henüz zamanın içinden çift yönlü bir ilerleme yöntemi geliştiremediğimiz için her seferinde bu çıkmazlardan geri dönmek zorunda kalıyorum. Takıntılarım var; her adımım, geriye doğru ilerliyor. Her seferinde gözüm, hiçbir yere varmayacak bir yolun sonuna takılıp kalıyor. Bu, annemin ölümünden önce dedemle duyduğum bir fısıltıya benziyor. Zihnimde beliren bazı bilinçli yol kaybomda ise, 8 yıl önceki Haziran ayında Taksim de Varuna Gezgin’de geçirdiğim bir gün canlanıyor. O günün bulanık anılarını tam olarak hatırlayamıyorum ama kulağımda yankılanan bazı cümleler ve tenimde hissettiğim harika bir meltem var. O günden bu yana başka bir yaz esintisi, o güne ait olan kadar hoş gelmedi. Diğer birçok anı gibi, içimi kemiren bu anıya geri dönmekten kendimi alıkoyamıyorum. Orada kristalleşmiş bir şey var; onu ellerimle kavrayıp, nasıl gittiğini sormak istiyorum. Ama bu mümkün değil. Bu yüzden sadece “Allah şu Quantum’u kahretsin” diyebiliyorum…

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

Bir ben var benden dışarı The Alters’ın ana karakteri Jan Dolski, benim ve benim gibilerin keşke diyerek yüzleşemediğimiz anların fırsatını en umutsuz anında yakalıyor. Bir uzay gezegenine, dünyamızın kaynak sorunlarına köklü bir çözüm getirecek Rapidyum isimli bir madde için gönderilen ekipten tek hayatta kalan o. Yaklaşan radyasyon fırtınasından kaçma ihtiyacı, “Neden tüm mürettebat öldü de yalnızca Jan hayatta kaldı?” sorgusunu düşünmeme neden oluyor. Kontrolünü teslim aldığımız karakterle birlikte kendimizi tekerlek şeklindeki üsse atıyoruz. Dünya ile iletişim sağlanıyor ve çıkışı görünmeyen durum detaylandırılıyor. Üst düzey şirket yöneticisi, “o gemideki Quantum bilgisayarı boru değil,” diyerek aklımıza bazı karmaşalar getiriyor. Doku gelişim hızını artıran Rapidyum ile uzmanlaşmış Quantum bilgisayarını kullanarak, sevgili koyunumuz Molly’yi yaratıyoruz. Fakat iletişim sorunları nedeniyle henüz tanışamadığımız muhatabımızın aklında başka bir plan var. Sadece sınırlı bir şekilde kullanabileceğimiz ve motorları arızalanan üsü hareket ettirmek için, Quantum bilgisayarına alternatif olasılıkları hesaplatıyoruz ve aniden Jan’ın teknisyen bir kopyası ortaya çıkıyor. Bu nokta, The Alters’ın anlatısının ve mekaniklerinin etrafında kurulduğu “alternatif hayat yaratma” konseptinin ilk kez devreye girdiği an. The Alters, çatışma veya dövüş unsurları barındırmayan, odak noktası sosyal etkileşim, kaynak toplama ve üs yönetim mekanikleri etrafında ustalıkla şekillendirilmiş bir bilim kurgu oyunu.

Oyun, video oyun endüstrisinin bilimkurguyu ele alış biçiminde belirli kalıplara sıkışmış olduğuna işaret ediyor. Savaş eyleminin her oyunda bulunması takıntısının etkisiyle, genelde post-apokaliptik ortamlarda oyuncuyu perişan eden ya da bilim-kurgu unsurlarını bir fantastik hikâyeye dönüştüren birçok yapım bulunuyor. Ancak The Alters, bu kalıplardan uzak durarak, bir bilimkurgu eserinin temel işlevlerinden birini yerine getirmekte. İnsani durumları orijinal ve basit bir konsepti farklı bir bağlama oturtarak, merak uyandırmanın yanı sıra felsefi ve duygusal derinlikte sorular sorma yeteneğine sahip.
Kendini sev, kendini tanı Bu bağlamda, 200-300 sayfalık romanların temposunu 25 saatlik bir deneyime bölmeden taşımış olması, mekanikleri ile anlatıyı bir bütün olarak sarmallı şekil de kurmuş olmasına bağlı. İlk kopyamızı yaratmak üzere Quantum bilgisayarına gittiğimizde, Ally Corp. adı verilen şirket Jan’ın hayatının bir haritasını çıkarmış ve önemli noktalara işaretler koymuş. Bu noktalar, bize Jan’ın kişiliği ve yaşamı hakkında derinlemesine bilgi veren güzel metinlerle dolu. Alter yaratma işlemi, bu noktalardan farklı kararlar verilseydi Jan’ın hangi konumda olacağını hesaplatmakla gerçekleşiyor. Bilgisayar, simüle edilmiş anıları klonun bedenine yerleştiriyor, Rapidyum onu hızlıca büyütüyor ve Jan’a, kaçırdığı yaşamlarla yüzleşme şansı veriyor.

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

Uzlaşma, oyunun en önemli mekaniği ve anlatım aracı. İlk alterimiz, zamanla kavga gürültü çıkmasını gerektiren evinden kaçmak yerine, evde kalan ve sorunlu bir babaya karşı gelen biri. Birey, zaman zaman karar verip cesur adımlar atmasını bilen maharetli bir teknisyen. Ancak, tüm yaşamının yalnızca bir simülasyondan ibaret olduğunu öğrendiğinde, bu durumu pek hoş karşılamıyor. Oyun, bu noktada alterimizle etkileşim kurmayı ve onu ikna etmeyi öğrenmeyi sağlıyor. Ortak anılarımızdan yola çıkarak bağ kurabiliyor ve onu gerçek anlamda ekibin bir parçası haline getirebiliyoruz. Her alterin yaşamının bir simülasyon olduğunu öğrenme tepkisi ise, oyun genelinde çeşitli kişisel görevlerle anlatılıyor. Bu görevler, hem kopyaların hem de oyuncunun kendisiyle ilgili keşif yapmasını sağlıyor ve orijinal Jan’ı tanıtmada oldukça etkili. Aynı zamanda, bu süreçte “hayat dersleri” alıyoruz; sabır, optimizm gibi diyalog seçenekleri açılıyor ve Jan’ı olabileceği ama olamadığı insanlarla empati kurmasını sağlıyor. Bu haliyle The Alters, gerçek bir terapötik deneyim sunuyor. Geçmişe takılı kalmışsanız, güçlü bir katarsis yaşatacağına eminim.

Not: Oyunda kendimize şefkat göstermeyi öğrendiğimizi ima etsek de, her şey güllük gülistanlık değil. Alterlerle yaşadığımız çatışmalar aleyhimize gelişiyor ve bazı zorluklar çıkarabiliyor. The Alters optimist bir oyun olduğu için bu duruma fazla ağırlık vermiyor ve karanlık senaryolarla yüzleşmiyor. Bu nedenle, kendi içine kapanık insanlarla iyi geçinmek kolaylaşıyor.

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

Oyun hikayesinin, kopyalarımızla kurduğumuz etkileşimler dışında başka dinamikleri de var. Yeryüzündeki karakterle iletişimimizi devam ettirip, kurtarma timi gelene kadar güvenilir insanlarla çalışmamız gerektiği ortaya çıkıyor. Alter yaratma işlemi etik olarak sorunlu sanki, bunların nasıl biteceği belirsiz. Zira aramızdaki irtibat, can güvenliğimiz mi yoksa gezegendeki Rapidyum kaynağına erişim mi daha önemli gibi konulara dayanıyor. Oyun, çok sayıda ters köşe ile kritik konuları sürüncemede bırakırken, finaline yaklaştırıyor. The Alters’ın anlatısı, bu yıl karşılaştığım güçlü hikâyelerden biri olarak, yıl sonunda en iyi hikâye kategorisini kazanacak kadar sağlam görünüyor.

Tekerleğin yeniden icadı Oyun, anlatının etrafında dönen unsurlar açısından övülebilecek bir yapıda değil, daha ziyade formlarını oluşturacak şekilde tasarlanmış. Bu nedenle, The Alters’ın hayatta kalma ve üs yönetim mekanikleri oldukça gelişmiş değil. Oyunda pek çok açıdan, üçüncü şahıs kameralarında bir karakteri kontrol etmemize rağmen, barındırdığı fiziksel çatışma olmaması ilginç bir durum. Ancak farklı bir yaklaşımla keyifle oynanabiliyor. Oyun, tekrar oynanabilirliğini sadece hikâye üzerinden şekillendiriyor. Tek amacımız, mahsur kaldığımız gezegende sabahın doğumundan kaçmak ve yeryüzünden gelecek kurtarma timiyle birleşmek. Yolculuk sırasında kaynak toplamak gerekiyor. Oyun, üsümüzün hareket ettirilmesi gerektiği her yerde engeller çıkarıyor; çevremizdeki anomalilerle mücadele ederek kaynaklarımızı topluyor ve teknolojiler geliştiriyoruz. Aslında oyunu, yolculuk sırasında değil molalarda oynuyoruz.

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

Oyun, her gün boyunca iki ana faaliyetimiz olduğuna odaklanıyor; biri üssümüzü ve kopyalarımızı yönetmek, diğeri ise çevre koşullarıyla başa çıkmak ve kaynak altyapıları kurmak. Üssümüzü, modüllerle genişletiyor ve bunları refah odaklı olarak tasarlıyoruz. Bazen üs içinde dolaşarak yeni teknolojiler araştırıyor, ekipman ve gıda üretiyoruz. Üssü verimli yönetebilirsek, sosyal etkileşim için kalan zamanları kopyalarımızla birada oynayarak ya da film izleyerek değerlendirebiliyoruz. İkinci aktivitemiz ise, dışarı çıkarak koruyucu giysilerle çevresel zorluklarla başa çıkmak. Oyunda, kaynak olarak standart metal, zenginleştirilmiş metal, mineral, organik ve Rapidyum gibi beş çeşidin yanında, bunları çıkartmak için çeşitli zorluklarla karşılaşmak zorundayız. Keşifler sırasında, anılarımızın eşlik ettiği objeleri bulabiliriz. Oyun boyunca gördüğümüz pek çok taş, farklı kayalar olsa da, mekanların zenginliğini arttırmak adına farklı biyomlar keşfedilmesi gerektiğini hissediyorum. Oyun akışımız, gün sonunda genel olarak bu şekilde. Zaman, gerçek hayatta hızlandığında, maceralar sırasında yavaşlamıyor. Aniden açılan diyaloglarla sık sık kesiliyor ama bu durum, oyuncuyu oyundan uzaklaştırmaktan ziyade oyuna dahil eden bir faktör.

The Alters yazarları, harika bir anlatım sunmayı başarıyor ve her gün yeniden keşfettiğiniz şeyler, bir sonraki adımda ilgiyle takip ettiğiniz unsurlar haline geliyor. Bu bağlamda, The Alters stresli bir deneyim sunmuyor. Zamanı iyi değerlendirebilirseniz, hikâyenin akışına kendinizi bırakabiliyorsunuz. Eğer sakıncalı bir karar vermeniz gerekiyorsa, bu da önemli bir buluşma noktası. Ben Onur, kendimle değilse de pembe rengimle barıştım.

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

Teknik açıdan oyunun birkaç sorunu olsa da, genel deneyimi olumsuz etkileyecek kadar büyük değil. Unreal Engine 5 tabanlı oyun, girişte giysi oluşturmayı bekletiyor, alan geçişlerinde ufak takılmalar ya da minimal Ghosting sorunları oluşabiliyor. Ancak bu rahatsız edici unsurlar, türlerinin en az sıkıntı veren örneklerine benziyor. Oyunun ayar menüsü, on beş civarı varyasyonu ile yeterli çeşitlilikte. Altyapı konusunda pek sorun çıkmazken, The Alters, tüm potansiyelini sunan etkileyici bir bilimkurgu yapıtı olarak dikkat çekiyor. Geçmişine takılı kalmamış olanlarla, bilimkurgu oyunlarının sunacağı zengin dünyaya ilgi duyanlara veya keyifli bir hikaye deneyimi arayanlara tavsiye edebilirim. Ancak oldukça çetrefilli bir hayatta kalma ve yönetim deneyimi arayanlar mutlaka başka oyuna göz atmalıdır.

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

The Alters: Geçmişle Yüzleşme ve Alternatif Hayatlar Üzerine Derin Bir Bilim Kurgu Deneyimi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?