FMV oyunlarının sayısının artmaya devam ettiğini görmekteyiz. Wales Interactive, geçmişte benzer projelere imza atmanın yanı sıra, şimdi de bizi gizem dolu bir otele davet eden yeni bir oyunla karşımıza çıkıyor. Bu otelde, saklanmış olan sırları açığa çıkarmak için hazır mısınız? Tarikatın karanlık derinliklerine inmeye hazır mısınız?
Oyun, başında Eleanor adındaki genç bir kızın kaçırılışına tanıklık etmemizle başlıyor. Bizim kontrol edeceğimiz karakter ise bu kızın babası olan Josh Malone. Kızını çok uzun bir süredir göremeyen Josh, tuhaf birinden gelen mektupla kızının kaçırıldığını öğreniyor ve harekete geçerek kendisini The Isle Tide Hotel’in önünde buluyor. Bu otel, bildiğimiz otellerden çok farklı; yalnızca üç yılda bir günlüğüne açılmakta ve burada kalabilmek için bir davetiyeye ihtiyaç duyulmakta. Josh, bu otelden kızı Eleanor’u kurtarmak için içeri girmeye çalışıyor. Oteldeki diğer karakterlerle yapacağımız etkileşimler ve elde edeceğimiz bilgiler, başlangıçta düşündüğümüzden daha karmaşık bir durumun mevcut olduğunu fark etmemizi sağlıyor.
Otel, bir tarikatın buluşma yeri konumunda. Dr. Aniston tarafından kurulmuş olan bu topluluğun üyeleri, her dönem farklı kişiliklere bürünüp çeşitli yaşam deneyimleri yaşıyorlar. Dönem sonunda, tekrar otele dönerek yeni rollere geçiyorlar (spoiler vermemek adına detay vermeyeceğim, oyunu oynadığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız). Eleanor’un kaçırılması, bu grubun işleyişi ve özellikle liderleriyle doğrudan bağlantılı bir olay. İster bu kültü keşfetme arayışında olun, ister doğrudan hedefinize yönelik ilerleyin, nihai amacınız biricik kızınız Eleanor’u kurtarmak. Bunu başarmak için de karşınıza farklı yollar çıkıyor.
Şimdi oyunculuklara gelmek gerek. FMV oyunlarında performans da oldukça önemli bir unsur. The Isle Tide Hotel, birkaç tanınmış ismi bünyesinde barındırıyor ve bu nedenle oyunculukların yüksek standartta olması bekleniyor. Ancak, bazı sahnelerde bu beklentiyi karşılayan performanslar sergilenirken, bazı sahnelerde ise vasat ve hatta daha kötü olduğunu belirtebilirim. Abartılı oyunculuklarla değil, duruma uygun olmayan jest ve mimiklerin tercih edildiği sahnelerla ilgili bir durum söz konusu. Bu aşamada, bazı sahnelerin bu tarz hatalarla dolu olduğunu düşündükçe bana hak vereceğinizi düşünüyorum.
Oyunun süresi ve tekrar oynanabilirliği hakkında da birkaç kelime etmem gerekti. İlk denemenizde, tercihlerinize bağlı olarak oyunun yaklaşık 2-2,5 saat sürdüğünü söyleyebilirim. Tekrar oynadığınızda ise süre 1,5-2 saat aralığına düşüyor, çünkü daha önce gördüğünüz sahneleri hızlıca geçme imkanı oluşuyor. Genel olarak, benzer oyunlar ile karşılaştırıldığında makul bir oyun süresi sunduğunu söylemek mümkün. Ancak, esas dikkat edilmesi gereken unsur, oyunun tekrar oynanabilirlik potansiyeli. The Isle Tide Hotel bu alanda bir artıyı hak ediyor.
FMV türündeki oyunlarda sık sık farklı sonlar veya sahne alternatifleri üzerine konuşulur. Ancak her zaman bu seçenekler kalitesiz olabiliyor. Bu oyun, tekrar oynanabilirliği anlamlı bir hale getiren deneyimlerden biri. İlk seferde var olan sona yakın bir çıkış yaparak başladığım ikinci denememde, bazı detayları yakalamak adına çeşitli sahnelere yoğunlaştım ve oyun beni alternatif yollarla şaşırttı. Her seferinde farklı bir rotaya saptığım için 3. kez oynadığımda yine değişik bir yolda ilerledim.
Eleştireceğim birkaç nokta da mevcut. Bazı sahnelerde kolaya kaçıldığını hissediyorum; değişik sahneler yerine aynı sahnelerin tekrar tekrar kullanılması bu durumu ortaya çıkarıyor. Örneğin, otele giriş yaptıktan sonra taksiden indikten sonraki ödeme sahnesi her zaman aynı. Bu durum, hikâye ile bütünleşmenizi engelliyor. Ayrıca, bazı sahne geçişleri gereğinden uzun tutulmuş, diğerleri ise kesik kesik ilerleyerek akıştı sekteye uğratıyor.
Son olarak, kararların sonuçları hakkında daha fazla bilgi verilmesini beklerdim. Örneğin, daha önceki oyunlarda yaptığımız tercihler hakkında çok daha detaylı bilgiler alıyorduk. Bu oyun, benzer bir yaklaşım benimsememiş. Kullanıcıların menüde keşfettikleri kısımlarla ilgili bilgi edinmeleri mümkün, böylece sonraki oynayışlarda daha farklı noktalara odaklanma fırsatları doğuyor.
Bir de artı olarak, The Isle Tide Hotel, oyunculara keşfedilebilir ipuçları ve birkaç bulmaca sunarak akışı daha eğlenceli hale getiriyor. Belirli bir dedektif havası vermeseler de, bu tarz ufak yeniliklerle dikkat çekmeyi başarıyorlar. Wales Interactive, farklı oyunlarında yenilikçi düşünmeyi sürdürüyor ve bu açıdan takdir edilmesi gereken bir durum.
Sonuç olarak, FMV oyunlarını seven biri olarak beklentimi çok yüksek tutmuyor ve genellikle hayal kırıklığına uğramıyorum. The Isle Tide Hotel, benim için ortalama bir FMV deneyimi sunan ve beklentileri karşılayan bir oyun olarak değerlendirilebilir. Üstelik Türkçe altyazı seçeneği de bizim için güzel bir avantaj. Bu tarz oyunları sevenler için güncel bir örnek olarak The Isle Tide Hotel’i göz önünde bulundurabilirler.
