The Last Case of Benedict Fox: Yenilikçi Metroidvania Deneyimi mi?

The Last Case of Benedict Fox, yenilikçi Metroidvania deneyimi sunuyor. Gizemli dünyası ve etkileyici hikayesiyle keşfetmeye hazır olun!

admin

Metroidvania oyunlarına ilgi duyuyorsanız, zamanla AAA segmentinde en etkileyici yapımların Respawn’ın Fallen Order ve Jedi Survivor olduğunu biliyorsunuzdur. Ancak Darksiders’ın üçüncü oyunu ile AA segmentine düşmesi ve 2018’den bu yana sesiz kalması, indie dünyasında çok daha hareketli bir ortam bulmamızı sağladı. İki muhteşem Ori oyununun yanı sıra Blasphemous, Vigil, Bloodstained ve Hollow Knight gibi oyunlar, Metroidvania hayranları için gerçek bir şölen sundu. Elbette bu oyunlar mükemmel örnekler; her biri kendine has dünyaları, bölüm tasarımları ve görsel stilleriyle harika deneyimler sunuyor. Ama şahsi olarak, hepsinin birbirine fazla benzediğini düşünüyorum. Bu sürede birçok indie oyun da bu tarza katıldıkça, Steam’deki Soulslike-Metroidvania karışımında bir çeşit yoğunlaşma görüldü ve ben buna bir süre sonra sıkılmaya başladım.

Lucas Arts’ın son davası The Last Case of Benedict Fox’un görsel tarzı öncelikle ilgimi çekmişti. İki boyutlu Metroidvania’lara olan ilgim azalmış olsa da, görsel estetiğinin beni cezbetmesini engelleyemedim ve oyunu beklemeye başladım. Oyun yayınlandığında, geliştirici Plot Twist’in görsellik ve atmosfer üzerine yoğunlaşmakla kalmayıp, esası ve dünyasıyla yepyeni bir deneyim sunduğunu gördüm. Benedict Fox, kesinlikle rehbersiz bulmacalar içeren, hafif bir macera hissi yaratan bir Metroidvania oyunu. Sadece yeni platform becerileri edinmekle kalmayıp, bulmacaları geçerek de önceye gidebiliyorsunuz. Örneğin, belirli sayıları temsil eden sembollerle işlem yapabiliyoruz, ve bunları bulmacalarla eşleştirerek ilerliyoruz.

  • Bir diğer örnek ise, Kogai adındaki iğne aracılığıyla kilitleri açarak yeni bölgelere girmemizi sağlayan kapılar.
  • Bunlar, Metroidvania oyunlarında karşımıza çıkan engelleri daha çeşitli hale getirerek akıllıca bir tasarım tercihi oluşturuyor.

Ancak ne yazık ki, hikâye atmosferini kullanmakta pek başarılı değil. Karakterimiz Benedict’in bir iblis ile parazitik ilişkisi, oyun boyunca gizem oluşturuyor ama sonuçta ulaştığımız yanıtlar pek tatmin edici olmuyor. Etrafımızda bulduğumuz ve “engel aşmak” için kullanmadığımız toplanabilir nesneler, çevresel hikaye anlatımında daha başarılı; çünkü her biri kendi okült hikâyeci ve parçalarıyla birlikte geliyor.

Platformlar sallantıda Metroidvania oyunlarında belki de en önemli kısım platform mekanikleri ve savaşlardır. The Last Case of Benedict Fox’un sorunsuz işlemeyen kısmı burası. Oyun kontrollerinde bazı zayıf noktalar var; tuş atamalarında esneklik sunmuyor ve hareketlerin duyarlılığı yetersiz. Özellikle, çift zıplama mekaniği sorunlu çünkü aslen bu, normal bir zıplama ve bir iblis yardımcısıyla yukarı doğru hareket etmek gibi bir işleyiş. Eğer tavan alçak değilse, ikinci zıplama imkânını kaybediyorsunuz.

Düşmanlar sıkı bir etki bırakıyor; bazıları güçlü vuruşlar yaparken bazıları zayıf kalıyor. Bu durum, dövüşlerin keyifli olmasını engelliyor. Ayrıca, iki kayıt noktası arasında uzun mesafeler katederek güçlü düşmanların ortasından geçmek zorunda kalmak can sıkıcı bir deneyim sunuyor. Bu zorluk, oyunun mekaniklerinin daha da sinir bozucu hale gelmesine sebep oluyor. Daha çeşitli düşmanlar ya da saldırı alternatifleri sunamamış olmaları da bir diğer dezavantajı.

Benedict Fox’un son kararı The Last Case of Benedict Fox, ilk tanıtıldığında dikkatimi çeken ve yüksek beklentilere cevap vereceğini düşündüğüm bir oyundu. Ancak keşfettiğim kadarıyla, dövüş ve platform sıralamasında zayıf kalıyor. Ne yazık ki, bu durum Metroidvania tutkunları için tam anlamıyla heyecan verici bir deneyim sunmuyor. Eğer farklı unsurlar arıyorsanız, en azından Game Pass üzerinden ya da büyük bir indirimde denemek için alabilirsiniz. Aksi takdirde, aşina olduğunuz Metroidvania oyunlarının benzerlerine yönelmeniz önerimdir.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version