Yeni nesil korku oyunumuz The Medium, sonunda ertelemelerin ardında gizlenen korkunç sırları gün yüzüne çıkararak, oyun severlerle buluştu! Bu kadar beklemenin ardından, acaba bizi nasıl bir deneyim bekliyor? Oyun dünyasında “beklentiler” ile “gerçekler” arasındaki fark, bazen bir çukur kadar derin olur. Elimizdeki verilerle, bu çukurun içine düşmeden nasıl ilerleyeceğimizi keşfetmeye çalışalım.
İnceleme puanları da dün akşamdan itibaren paylaşılmaya başlandı. Görüldüğü kadarıyla, yine Bloober Team ortalaması diyebileceğimiz bir tablo söz konusu! Yani bir yanda harika yorumlar, diğer yanda “ben bu oyunu ne yapacağım” diyen incelemeler. Opencritic’te paylaşılan inceleme sayısı 90 ve bu incelemelerin ortalaması 75 olarak görülüyor. Yani, ortalama bir öğrenci notu gibi. Metacritic’te ise PC versiyonu için 31 inceleme paylaşılmış, ortalaması 76 puan. Xbox Series X versiyonu içinse 58 inceleme paylaşılmış ve ortalaması 73 puan. Buradan anlaşılan o ki, bazı oyuncular oyunu “korkunç” bulurken, bazıları “korkunç derecede kötü” bulmuş!
Paylaşılan inceleme puanları arasında en yüksek notları alanlardan bazıları bu şekilde sıralanıyor:
- TheGamer – 5/5
- PC Gamer – 92/100
- GameSpot – 9/10
- TheXboxHub – 4,5/5
- Hobby Consolas – 87/100
- God is a Geek – 8,5/10
- Critical Hit – 8,5/10
- GamePro – 8,3/10
Bu incelemeler, sanırım oyunseverlerin korku oyunları konusunda farklı tatlara sahip olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bazıları, “Vay canına! Bu oyunu oynarken kalbim yerinden fırladı!” derken, diğerleri “Neden bu kadar bekledik ki?” diye düşündü. Hatta birkaç inceleme, oyunun hikayesinin bir “klişe” olduğunu belirtmiş; ama korkunun da bir klişesi olabileceğini unutmamak gerek. Sonuçta, bir korku oyununda karanlık bir ormanda kaybolmak, her zaman “korkutucu” değil mi?
Oyunun PC versiyonunda ciddi performans sorunları yaşandığı yönünde eleştiriler var. Özellikle karakterin aynı anda iki dünyada bulunduğu anlarda performans düşüşleri görülebiliyor. Yani, bir yanda hayaletleri korkutmaya çalışırken, diğer yanda bilgisayarın “ben bunu kaldırmam” diye inlemeye başlaması pek hoş bir durum değil! Ama bunun haricinde, oyunun pek çok şey denediği ve bunları toparlamakta sorunlar yaşadığı da ifade ediliyor. Yani, bir yandan “ben korkuyorum” derken, diğer yandan “bu neydi şimdi?” demek zorunda kalabilirsiniz. Bu da korku oyunlarının acayip eğlenceli bir yanıdır: Korkmanın yanında şaşırmak!
Öte yandan, oyunun iyi bir korku/gerilim tecrübesi yaşattığını düşünenler de mevcut. Bu kısımda “korkunun” tanımını biraz daha esnetmek gerekebilir. Çünkü bazı oyuncular, “Korku” kelimesinin anlamını “benim için korkunç değildi” diye değiştirmiş gibi görünüyorlar. Hikayesi kimilerinin hoşuna gitmiş, kimileri ise “klasik” bulmuş. Yani, bir başka deyişle, bu oyunda herkesin bir görüşü var. Kısacası, her oyuncunun bir “korku” hikayesi var, ama hangisinin daha korkunç olduğu tartışılır!
Bütün bu tartışmaların ışığında, bizler için nasıl bir deneyim olacağını da hep beraber göreceğiz. Oyun dünyasında her zaman bir “sürpriz” vardır ve umarız bu seferki sürpriz, oyunu oynarken “korkmaktan” çok “eğlenmek” olur. OGZ incelememiz pek yakında sizlerle olacak. O zamana kadar, belki de bir “şeytan” ile pazarlık yapmayı düşünmelisiniz! Korkularınızın üstesinden gelmek için, biraz cesaret ve bolca kahkaha iyi gelecektir!