Geliştirici ekip Red Barrels, The Outlast serisine bir co-op oyunla, The Outlast Trials ile devam etmeye karar vermiş. Herkes biliyor ki, korku türündeki oyunlar üzerine konuşmak, aslında sınırları zorlayan bir zaviyeden bakmak gibidir; ne kadar çok korkarsanız, o kadar çok eğlenirsiniz! Yani, kalp atışlarının hızlandığı, terlerin yüzünüzde kaydığı ve aklınızın köşesindeki mantığın kaybolduğu anlar, aslında eğlencenin ta kendisidir. Korku dolu maceralara atılmadan, bir fragmanla tarih belli oldu; 18 Mayıs! (Hemen takvimlerinizi işaretleyin, çünkü yiyecek yedirdikten sonra oynamak için dev bir cesarete ihtiyacınız olacak!)
Bu sefer, oyunun arka planı bize Soğuk Savaş döneminde geçen ilginç bir hikâye sunuyor. Burada Murkoff adlı bir şirket, beyin yıkama ve zihin kontrolü çalışmaları için insanları denek olarak kullanıyor. Ve tabii ki, bu insanların deney için gönüllü olduklarını düşünmek, biraz absürt! Düşünsenize, sokakta bir adam “Hey, gel şu zihin kontrolü deneyine katıl!” dese, hangimiz “Neden olmasın, benim için harika bir deneyim olabilir!” derdi? Herhalde biraz fazla cesur olurdu, değil mi?
Dolayısıyla, bu işkenceden kurtulmak için karakterlerimiz, türlü zorluklarla başa çıkmak zorunda kalacak. Yani, güçlü bir hayatta kalma içgüdüsü ve bolca cesaret gerekiyor. Eğer ki 4 arkadaşınızla bir araya gelirseniz, durum daha da ilginç bir hal alıyor. Herkesin hayatta kalmak için birbirine yardım ettiği, ama tam tersi durumların da yaşanabileceği bir senaryo düşünün: Arkadaşınızı, bir korku anında feda etmek. “Önce ben kaçıyorum, hatırlasanıza kolların girmiyordu!”
The Outlast Trials; 18 Mayıs’ta erken erişime sunulacak. Önceki iki oyun gibi *beğenilen bir korku oyunu* olabilecek mi? Bakalım, oyuncular bu zihin kontrolü işine ne kadar katlanacaklar? Gözlerimizi dört açarak izlemeye devam edelim. Çünkü korkuya karşı olan direncimiz her geçen gün gelişiyor. Kimbilir, belki bu sefer yüzümüzden korku yerine koca bir gülümseme eksik olmayacak! Hadi bakalım, kimler hazır?